Sevgili Güzin ablacığım, çok utandığım bir konu var, sadece sana yazabilirim. Gerçekten şu anda seni kendime yakın ve dertlerimi paylaşabilecek sıcacık dostum olarak görebiliyorum. Çevremde konuşabileceğim tek bir arkadaşım bile yok. Ben doğuda oldukça kapalı bir şekilde büyüdüm. 18 yaşıma kadar nerdeyse evden bile çıkmadım. Okula bile gitmedim. Babamdan hep korktuk. Evde hep onun istekleri oldu. Bu durumda bırak bir erkeğe dokunmayı, konuşmayı bile aklımdan geçiremedim.
Birkaç ay evvel babam şu uydu sistemlerinden birini eve getirdi. Evde olmadığı bazı gecelerde yabancı kanallarda, inanılmaz şeyler izledim. O zamana kadar hayal bile edemeyeceğim sahneler gördüm porno yayınlarda. Önce bakmayıp, kapattım ama sonra merakıma yenilerek izledim. O andan itibaren bende garip duygular uyandı. İlk defa kadın olduğumu hissettim ve kendi kendime bir şeyler yaptım, heyecan duydum.
Ama şimdi kendimden utanıyorum. Yine de o yayınları izlemeye de engel olamıyorum. Bütün gün aklımda bunlar dolanıp duruyor.
Cinsellik konusunda hiçbir bilgim yok. Keşke ailem bana bir parça yardımcı olabilseydi, ama onlara soramam. İlerde çocuğum olur mu ablacığım? Kendime zarar verir miyim? Cinselliği bu kadar düşünmek normal midir?
RUMUZ: ELİF OLSUN
Sevgili kızım, şu anda 20 yaşlarında olmalısın. Bugüne kadar okula bile gitmemen, evde kapalı yaşaman normal değil. Ama cinselliği tanıyınca, bunu düşünmen, heyecan duyman çok normal. Endişelenme, çocuğunun olmaması için bir neden yok. Utanç duyman için de! Önce sana cevap verdikten sonra, tüm okurlarıma sesleniyorum: Mektubunu Türkiye’nin bazı kesimlerindeki genç kız ve kadınların durumunu, açıkça gözler önüne seren bir belge olarak sunmak istedim. Zaman zaman, kadınlara neden erkeklerle eşit olduklarını, özgür davranmaları gerektiğini söylemediğimi soranlara işte bu mektup yeterlidir sanırım. Ülkemizdeki kadınların bir bölümü hálá ne yazık ki böyle babalarının daha sonra da kocalarının baskısı altında, eğitim görmekten mahrum yaşıyorlar. Hatta en doğal hakları olan sokağa çıkma hakkına bile sahip değiller, esirden farkları yok.
Bu genç kızın söylediği gibi, değil bir erkeğe dokunma düşüncesi, yabancı bir erkekle konuşmak bile onlar için olağandışı. Sonuçta, ancak bir porno yayın sayesinde kadın olduklarını hatırlayabiliyorlar. Acı ama işte gerçek bu!
Ağabeyimin sevdiği kız ondan iki yaş büyük
Köşenin hayranlarından, 19 yaşında Almanya’da yaşayan bir genç kızım, aile içinde yaşanan sorunlar beni gerçekten üzüyor. Sana anlatıp rahatlamak istiyorum.
28 yaşında bir ağabeyim var. Kendinden iki yaş büyük bir kızla iki yıldır arkadaşlar. Kız Türkiye’de yaşıyor. Birbirlerini sevdiklerine inanıyorum. Evlenmek istiyorlar ama babam bu ilişkiye karşı. ‘Oğlumdan büyük kıza görücü olmam. Bu evlilik ailemizi dağıtır’ diyor. Bu yüzden sevdasından vaz mı geçsin? Evimizde hiç böyle gerginlik olmamıştı. İnsan sevdiğiyle evlenmeli diye düşünüyorum. Babamı ağabeyim ikna edemedi, ama beni çok dinler, kendisini nasıl ikna edebilirim?
RUMUZ: GÜZELYÜZ
Sevenleri ayırmak için, şu ya da bu şekilde mutlaka bir bahane bulunuyor. Kız iki yaş büyük olmuşsa ne olmuş? Duyan da kız, annesi yaşında sanır! Bana kalırsa baban gereksiz bir tutum içinde.
İki yaş fark nedir ki? Hanımlar artık yaşlarını göstermiyorlar, erkekse daha çabuk çöküyor. Baban böyle sudan bir nedenle bu evliliğe engel olursa, oğlunun onu ömür boyu affetmeyeceğini düşünemiyor mu?
Hemcinslerim adına utanıyorum
Merhaba Güzin abla, sana Yalova’dan yazan 23 yaşında bir gencim. Köşene genelde aşk acısı çeken kişiler yazıyor, çoğu da genç hanımlar... Aldatılma, karşılıksız aşk gibi sorunlar yaşıyorlar. Biz erkekler gerçekten bu kadar kötü kalpli miyiz? Ne olur böyle aldatmaların, birini şutlayıp birini kolumuza takmanın hiçbir çıkar sağlamadığını görün artık! Neden kalp kırıyorsunuz? O genç hanımların da sevmeye, sevilmeye, ilgi görmeye, şefkate ihtiyaçları yok mu?
Hemcinslerim böyle davrandığı için utanıyorum. Diyeceksiniz ki, sen hiç böyle bir şey yapmadın mı? İnanın hiç yapmadım. Tekmeyi yiyen hep ben oldum çünkü. Benim kalbim nasıl kırılırsa, aldatacağım kızın kalbi de o derece kırılacaktır. Bir erkek bir kızla cinselliği paylaşıyorsa onunla evlenmeli. Acı vermeye ne gerek var?
Bu yüzden buradan hemcinslerime sesleniyorum: Lütfen kadınlara değer verelim. Şu yalan dünyada kimsenin kalbini kırmaya değmez. Sevdiğinize, çıktığınız insana, bir tek gül vermek bile onu ne kadar mutlu eder, hiç denediniz mi? Ya da bir akşam yemeğine çıkarın onu. Kadınlar hem en güzel, hem de en kırılgan varlıklar. Lütfen ilişkilerimizde bunu göz önünde bulunduralım, onları mümkün olduğunca sevelim, kalplerini kırmamaya özen gösterelim.
Bu yazıya yorum yapmak isteyen herkes yazabilir Güzin abla. O yüzden mail adresimi de yayınlarsan sevinirim.
E-Posta Adresi: leox@mynet.com
Sevgili oğlum, ben de yazını ve mail adresini yayınlıyorum. Dileyen sana ya da bana, bu yazdıklarınla ilgili yorum yapıp, gönderebilir.