Paylaş
Sizin gibi fedakâr öğretmenlerin
varlığı bizleri çok mutlu ediyor
Sayın Naide Bekiroğlu, Güzin Abla köşesinde yayınlanan, Ağrı Patnos’dan gönderdiğiniz mektubu okudum. İçten satırlarınız beni gerçekten çok duygulandırdı. Ben de lise felsefe-psikoloji grubu öğretmeniydim.
12 yıl önce emekli oldum ama öğretmenlik dönemimde, öğrencilerimle çok iyi diyalog kurup onlara faydalı olmaya çalıştığımı sanıyorum. Ülkemizde, eğitim durumunun umutlarımızı giderek tükettiği şu son dönemlerde, sizler gibi paylaşımcı, fedakâr, sevgi dolu öğretmenlerin varlığı bizleri çok mutlu ediyor. Lütfen meslek hayatınız boyunca hiç değişmeyin, ülkemizin sizin gibi öğretmenlere çok ihtiyacı var. Bazı kesimlere belki ütopik gelecektir ama bu meslek almadan verenlerin, gönülden ve sevgiyle çalışanların işi olmalı.
Şu an kızım 34 yaşında ve üniversitede asistanlık doktorasını vermek üzere. Onun ilkokul öğretmeni 41 yıl görevini yaptıktan sonra, 9 yıldır emekli. Kendisiyle hiç kopmadık, sürekli görüşürüz. Onun bizim için değeri çok fazladır. Çünkü kızıma A, B, C’yi öğretmenin dışında, çok önemli değerler kazandırdığına inanıyor ve ona büyük saygı, sevgi ve minnet duyuyorum.
Kızım ilkokula başladığı sırada ben de ilkokul öğretmenimi arayıp buldum. Ellerini öpmeye gittim. Şeker hastalığı nedeniyle gözleri görmüyordu ama elleriyle başıma dokunup beni hatırlamaya çalıştı.
Büfesinin yanına gidip bakmamı istedi. Ona işleyip vermiş olduğum örtü büfede seriliydi. Aradan 30 küsur yıl geçtiği halde hâlâ kullanıyordu. İlkokul öğretmenliğinin ne kadar kutsal olduğunun, o küçücük, saf temiz, henüz bozulmamış bilinçlerin, sizlerin ellerinde şekil bulacağının bilincindeyim.
Umuyorum ki, vatanını ve milletini seven dürüst gençlerin, Atatürk’ün açtığı ışıklı yoldan ilerlemeleri gerektiği sizler tarafından hep vurgulanır. Onun ilkeleri unutulmasın diye bizler nasıl çaba gösterdikse, sizlerin de aynı şekilde fedakârca, öğrencilerinizle paylaşacağınızdan eminim.
Biz ve arkadaşımız Gürol Okuyan, birlikte karınca kararınca bir şeyler toparladık. Çocuklarınıza gönderdik. Güzel Ege’nin bir kızı olarak ben de sizi mert, çalışkan, modern görüşlü bir cumhuriyet öğretmeni olarak hayal ettim. Keşke o yazıda, biraz da bizlere kendinizi tanıtsaydınız. Görevinizde ömür boyu başarılar diliyorum.
Çiğdem-Cengiz Aktuna /Feneryolu Kadıköy
Öğretmenlik kutsal bir görevdir
Sayın Naide Bekiroğlu, Hürriyet gazetesi Güzin Abla köşesinde yazınızı okudum. Etkilenmemek elde değil. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Sungurlu Belediye Başkanı olarak yardımcı olmak istedim. Ükemizin bugün ve gelecekte bağımsız ve onurlu yaşayabilmesinin yegane yolu eğitim ve öğretim vasıtasıyla nesillere öğretilecek olan milli değerler sisteminden geçmektedir.
Türk milletine mensubiyet şuurunun anlamlandırılmasında, yayılmasında yeri doldurulmaz bir fonksiyona sahip olan öğretmenlerin şevk ve heyecan içinde bu vazifelerini yerine getirmeleri için gerekli şartların hazırlanması da devletin temel görevleri arasında yer almalıdır.
Öğretmenlerimizin en belirgin sorunu, geçinme zorlukları, eğitimde araç gereç eksikliği okul ve derslik yetersizlikleri olduğu bir gerçektir.
Milletimizin değerler sisteminde çok yüksek bir yeri bulunan öğretmenlik mesleğinin, filen yaşanılan hayatta aynı konuma getirilmesi kıymet ve itibarın parayla değil, bilgi ve eğitimle ölçülür hale gelmesine de neden olacaktır.
Çok kıymetli Nadide Hoca, öğretmenlik meslek açısından kutsal bir görevdir.
Sungurlu Belediyesi
Bu güzel ve anlamlı mektupları sizlerle paylaşırken, bu vesileyle ben de Patnos’tan bize ulaşan sevgili öğretmenimizin çağrısına koşturup, yüce gönülleriyle yardım eden yüzlerce okuruma sonsuz teşekkür ediyorum. Van’ın Patnos beldesinden, Kazım Bey İlkokulu Müdür Yardımcısı sevgili Gülbahar Hanım’la telefonda görüştüğümde, bana inanılmaz bir ilgiyle karşılaştıklarını, okurlarımın Milli Eğitim Müdürlüğü’ne kadar ulaştıklarını, telefonlarının kilitlendiğini belirtti. Nasıl mutlu oldum bilemezsiniz. Bu arada bana hâlâ soran okurlarım için okulun telefon numarasını veriyorum: 0 472 624 52 97
Paylaş