Merhaba ablacığım eminim çok fazla mektup alıyorsun ama senin hepsiyle tek tek ilgilendiğini tahmin ettiğim için cesaret edip yazıyorum.
Ben 23 yaşında özel bir şirkette çalışan bir genç kızım. Böyle duygular sadece 17 yaşında yaşanır sanıyordum... Ama değilmiş abla, her şey o kadar ters gidiyor ki duygularımı anlattığım insanlar beni anlamıyorlar. Ben meslek lisesini bitirdim, üniversite umutlarımızı başlamadan bitirdiler; bu nasıl bir sistem bilmiyorum. O yüzden şimdi üç kuruşa çalışıyorum. 3 yıl önce birini sevdim hem de çok sevdim ama o ortadan kayboluverdi. Ondan bir daha hiç haber alamadım; birkaç defa ailesini aradım ama "Yerini bilmiyoruz" dediler. Sevdiğin birinin kaybolması çok acı; hiçbir yerde izini bulamadım. Ama o istese bana ulaşır diye kendimi avuttum sadece ve Allah’a iyi olması için dualar ettim; geçen yıl karşılaştık sokakta, ikimiz de baka kaldık öylece... Bir arkadaşım vardı dayanamadı, o öğrendi; yurtdışında yaşıyormuş ve biriyle evlenmiş. Hep onun için dua ettim ama o anı yaşayacağıma ölmüş olmasını tercih ederdim. Oysa biz onunla evlenecektik. Yaşayabileceğimiz her şeyi yaşamıştık. Terk edilmeye alışırdım, ben istenmediğim yerde durmam, acımı kendi içime akıtırım, koşmam peşinden ama o ayrılmayı bile beceremedi; "Seni istemiyorum" bile diyemedi; çekti gitti. Ters giden şeyler vardı ama çok önemli değildi... Sonuç şu ki çok kötü aldatıldım. Ondan sonra hiçbir şey normal gitmedi. Bir kere intihara bile kalkıştım. Şu an ona bile gücüm yok ama boşa yaşıyorum sanki. İnsanların yanındayken gülüyorum, kimseye belli etmiyorum ama yalnız kalınca başlıyorum ağlamaya, isyan etmeye...
Senin öğütlerini herkes dinliyor abla; söyle genç kızlara hemen herkese güvenmesinler.
Sevgi, aşk tabii ki var; yok diyemem; o zaman ben bu acıları boşuna yaşamış olurum. Ama hemen güvenmesinler insanlara. Şimdi kimseyi istemiyorum; çevremde benimle evlenmek isteyenler var ama beni böyle kimse kabul etmez. Hem artık ben de istemiyorum kimseyi...
RUMUZ: VAZGEÇTİM DÜNYADAN
Sevgili kızım, evet ben de senin gibi okurlarıma hep aynı şeyi öğütlüyorum: Hemen her önünüze çıkan adama güvenmeyin, dikkatli olun, kendinizi teslim etmeden önce çok düşünün...
Bir yandan da bu nasıl bir dünya diye düşünmekten kendimi alamıyorum. Eğer bir insan, karşısına çıkan ve sevip, bağlandığı birine güvenemezse, bu nasıl bir sevgidir, bu nasıl bir beraberliktir. Ama gerçek ortada sanırım güvenilecek insan pek fazla değil. Ya da aşkta, sevgide insanlar dürüst davranmıyorlar eskisi gibi, aç gözlüymüşçesine, kimseye bağlanmak istemiyor, her an bir başkasına kayıveriyorlar. Bu durumda nasıl güvenmeli, nasıl sevgiye kendini kapıp koyuvermeli, değil mi? Ama hiç kimseye de sevgisiz yaşamalarını öğütleyemem.
Arkadaşlarımın sözlerine uyup, ondan ayrıldım
Sevgili Güzin Abla, ben 19 yaşında bir genç kızım. Aradığım aşkı sonunda bulduğumu düşünüyordum ama ne yazık ki onu kaybettim. Buna neden ise en yakın arkadaşlarım oldu. Çünkü bu genç adam benden 10 yaş büyüktü. Sanki çok önemliymiş gibi ben de bunu sorun yaptım. Daha doğrusu arkadaşlarım beni bu konuda sürekli uyardılar. Onun benden çok büyük olduğunu ve zaman içinde benden farklı beklentileri olabileceğini söyleyip durdular. Sonunda ben de endişeye kapıldım. Sevdiğim adamın hiçbir suçu olmadığı halde onu terk ettim. Oysa o olgun ve aklı başında bir gençti. Sessizce kabullendi. Şimdi çok pişmanım. Onu unutamıyorum. Birkaç kez onu aradım, yeniden birlikte olmak için ama beni tersledi. Ne istediğini bilmeyen bir kız olduğumu, benimle artık uğraşamayacağını söyledi. Sence ne yapmalıyım?
RUMUZ: ÇILGIN KIZ
Sanırım artık yapabileceğin pek bir şey yok güzel kızım. Sevdiğin genç haklı bence... Sen ne istediğini bilmemişsin. 19 yaşına rağmen kişiliğin tam olarak gelişmemiş olabilir. Kendin karar vereceğin bir konuda başkalarının etkisinde çok fazla kalmışsın. İnsanların zaman zaman başkalarının mutluluğunu çekemediklerini, başkalarının beraberliğini bozmayı pek sevdiklerini düşünememişsin. Henüz bu gencin bir yanlışını görmediğin halde, önyargılı olup, onu hayatından çıkarmaya karar vermişsin. Şimdi de ağlayıp, sızlanıyorsun. Bu genç adam da sana çok kırgın, anlaşılan. Hiçbir suçu olmadığı halde, senin tarafından terk edilmeyi bir türlü hazmedememiş olmalı. Seninle uğraşamayacağını söylemiş... Belki de haklıdır. Bir daha ilişkiye girmeden önce olgunlaşmayı, kendi kendine karar vermeyi, başkalarının etkisinde kalmamayı öğrenmelisin.
Beni istemiyormuş ama ondan asla vazgeçmem
Merhaba Güzin Abla, ben 20 yaşında bir genç kızım, sizinle paylaşmak istediğim bir derdim var.
Bundan 2 yıl önce bir çocukla tanıştım. Onu çok sevdim. Ama kısa bir süre sonra bu genç bana benimle olamayacağını, beni istemediğini söyledi. Bütün dünyamı karattı. Ancak şundan eminim ki, ondan kesinlikle vazgeçmem. Lütfen ne yapabileceğimi söyleyin.
RUMUZ: ASLA
Sevgili kızım, zaman zaman erkeklerin aşık oldukları bir genç kıza böyle akıllarını taktıklarını, istenmediklerini bile bile ısrarlı olduklarını bilirdim. Ancak karşılıksız bir aşkın peşine düşen, sevgisinden asla vazgeçemeyeceğini söyleyen bir genç kıza pek rastlamamıştım doğrusu. Genellikle genç kızlar gururlarına düşkün olduklarından, istenmediklerini anlayınca, sessizce sevgilerini yüreklerine gömer, bu karşılıksız aşktan vazgeçerler diye biliyordum. Erkekler asla istenmeyeceklerini akıllarına getirmezler. Bir genç kıza ilgi duyduklarında, onun da mutlaka kendilerine karşılık vereceğinden emindirler bu nedenle ısrarlıdırlar.
Ancak, büyüklerimizin dediği gibi kızım, zorla güzellik olmaz. Bu genç seni istemediğini söylediğine göre, elbette geçerli bir nedeni vardır. Ya zaten birini seviyordur, kalbi bir başkası için çarpıyordur ya da senden hoşlanmamıştır. Sen ne kadar güzel ve çekici olursan ol, ona uymayan, ters gelen bir yönün olabilir. Bunu asla sorun yapmamalı, gururunu ayaklar altına almamalısın.