Neden hep başkasının mutluluğuna özeniriz

Merhaba Güzin abla, sizi o kadar çok seviyorum ve yaptığınız işi o kadar çok takdir ediyorum ki, tahmin edemezsiniz. İnsan neler görüyor şu hayatta, neler yaşıyor. Dostlarının ihaneti insanı mahvediyor. Ben bu durumdayım. Sonra düşündüm ben niye onlar yüzünden mutsuz olayım. Ben bunalımlar geçirirken onlar niye gülüp oynasın. Hayata yeniden başlamak tam bu noktadan itibaren benim için amaç oldu.

Hayal kırıklığını öylesine yaşadım ki... Birilerinin mutsuzluğu üzerine mutluluk kurulur mu? Ama hep bunları yapıyorlar Güzin abla. Ama kendileri kaybettikleri değerleri görmüyorlar bile... Yanıbaşımızdan geçip giden güzellikleri göremiyoruz ne yazık ki, hep başkasının güzelliklerine, hep başkasının mutluluklarına özeniyoruz.

Hayatınız boyunca size çelme takmak isteyenler olabilir, mutsuzluğunuzu isteyenler olabilir. Sakın pes etmeyin. Aksine daha da hayata tutunun, onlara yaptıkları yüzünden yılmayacağınızı gösterin. Kötülükler yanıbaşımızda ama iyilikler ve mutluluklar daha da yakın bize. Yeter ki onları görmeyi başarın. Beni ayakta tutan umudum. Hayatımızda hep kötü kişiler çıkmayacak ya karşımıza. Elbette iyiler de çıkacak. İçimizdeki umudu hiç kaybetmeyelim derim ben.

17 yaşındayım ama farkına vardım ki pes etmek biz insanlar için değil; hele hele yenik düşmek hiç değil. Bir söz vardır, batan her güneşin ardından yenisi doğacaktır. Küçük mutlulukları kaçırmayın o bunalım sırasında. Sonra pişmanlık saracak her yanınızı. Ben birkaç olay yüzünden hayatı kaçırmışım. Oysa umut hep içinizde olmalı. Yüzümüzden de gülümseme eksik olmazsa iyi olur. İçimden gelenleri yazmak istedim, umarım bunu saygısızlık ve ukalalık olarak algılamazsınız.

RUMUZ: AVRILLAVINGE952514

Sevgili kızım, ne mutlu sana ki bunları görebiliyor ve düşünebiliyorsun. Bunları yazan birinin 17 yaşında olmasına inanamıyor insan... İşte sen, hayat boyu pozitif duygu ve düşüncelerle çevrene mutluluklar saçabilecek, insanları olumlu etkileyebilecek birisin.

Umarım hayatında beklediğin, istediğin her şey gerçekleşir. Örneğin çok iyi bir doktor ya da psikolog olursun, o zaman eminim çevrene çok da yararlı olabilirsin. Sana ömür boyu başarılar. İçindeki bu umut ışığının hiç sönmemesini dilerim...

Evlenememekten korkuyorum

Merhaba Güzin abla. Ben İstanbul’dan 18 yaşında bir genç kızım. Başımdan bir ilişki geçti ve yüzüstü kalan ben oldum. Artık bakire değilim. Bir daha evlenememekten korkuyorum. Bir de kızlık zarını diktirdiğim zaman, tekrar ilişkiye girildiğinde anlaşılır mı? RUMUZ: DİLARA_81

18 yaşında daha insanları doğru dürüst tanıyamadan, karşındaki kişiye hemen güvenivermişsin. Sonuçta işte dediğin gibi yüzüstü bırakılmışsın. Ama bekareti diktirme konusu son derece hassas bir konu. Ben diktirme taraftarı değilim.

Karşına çıkacak ve seni gerçek anlamda sevecek bir erkek, durumunu bilmeli. Onu aldatmaya hakkın yok gibi geliyor bana. Soruna yine de cevap vereyim: Bekaret zarı diktirilirse, ilişki sırasında anlaşılmaz. Zaten incecik bir zardır ve tekrar kanama yapacaktır.

Geçmişimden haberi yok

Sevgili Güzin abla, ben 35 yaşında bir kadınım. 12 yıllık aktif cinsel yaşamım var. Şu sıra biriyle tanıştım, onu çok seviyorum. Tabii ki onun geçmişimden haberi yok. Onun bakireliğe önem verdiğini anladım. Şu andan sonra kızlık zarımı diktirme ihtimalim olabilir mi? Ya da ona her şeyi anlatmalı mıyım? Onu kaybetme korkusu öldürecek beni.

RUMUZ: KAMELYA

Kızım 35 yaşına gelmişsin. Normal bir insanın elbette bu yaşa kadar bir şeyler yaşamış olabileceğini bu genç adam da kabul etmeli. Evlenip boşanmış da olabilirdin. Bence ona karşı dürüst davranmalısın. Katlanamıyorsa, yapabileceğin bir şey yok.

En yakın arkadaşım hamile bırakıp gitmiş

Merhaba Güzin ablacım, ben 20 yaşında bir gencim. Sanırım artık gerçekten insanlık denen bir şey kalmamış bu dünyada... 1,5 sene bir kızla çıktım ve her zaman ona iyi gününde, kötü gününde destek oldum. Amacım onunla evlenmekti.

Ama o sonunda beni en yakın arkadaşımla aldattı. Arkadaşım da onu hamile bırakıp gitmiş. Şimdi bana geri dönmek istiyor. Ne yapmam lazım, bana yardımcı olur musun? Cevabını mutlaka gazetede görmek istiyorum.

RUMUZ: NE YAPMALIYIM?

Sevgili oğlum, doğrusunu istersen, içimden ‘Bu genç kıza bir insanlık dersi ver’ demek geçiyor, ama bu da sana çok büyük haksızlık olmayacak mı? Yine de sanki o genç kıza geri dönsen, onu affedip, bağrına bassan, her şeyi unutsan, onunla evlensen ve çocuğuna da babalık etsen, peygamber gibi biri olmaz mıydın? Biliyorum hiç kolay değil. Akıl almıyor ama, böyle bir şeyi başarabilsen, o genç kızı da, o doğmamış bebeği de kurtarmış olurdun, değil mi?

Biraz hayal belki ama, o kızcağız da sana ömür boyu minnetle sarılırdı. Aslında böyle bir şeyin, bu çağda kolay kolay gerçekleşmeyeceğini biliyorum. Yine de ben çok romantik, çok hayalperest kaldım galiba. O halde bakalım, okurlarım ne düşünüyor bu konuda, bir de onlara soralım istersen. Cevaplarını senin için yayınlarım.
Yazarın Tüm Yazıları