Ne işim var benim bu yaban ellerde?

Siz gurbet nedir bilir misiniz? Hele hasret; yakar insanı!
Ne işim var benim yaban ellerde? Büyüklerimizi kullandılar, bizleri de kullanmak istiyorlar. Ne acı!
Artık Avrupa bitti bizim gözümüzde. Burada ağza alınmayacak sözler duyuyoruz. Memleketimizi çok özlüyoruz.
Buradaki halkımızın yüzde 23’ü hamallık yapıyor, yüzde 67’si tuvalet temizliyor. Ancak yüzde 10’u güzel kazançlı işler yapıyor. Ama onların kazancını da devlet söke söke geri alıyor.
Sevdiklerimiz için her şeye katlanıyoruz, katlanırız da. Hele burcu burcu burnumuzda kokan memleketimizin havası için her şeye katlanırız...
Ben Avrupalı değilim...
Ben Avrupa deyince akla gelen açık saçık giyinen kadınlardan, gece yarılarına kadar sokaklarda gezenlerden de değilim. Görünüşe ve duyduklarınıza aldanmayın. Ben bir köylü kızıyım; masum, yüreği sevgi dolu!
Ölümüne sevenlerdenim ben...
Kafam o kadar karışık ki Güzin Abla, bazen kuşkular yüzünden sevdiğime de güvenemiyorum. Beni Avrupa hayali için mi, yoksa sadece benim için mi istiyor, bilmiyorum.
Ama ben onu çok seviyorum. 1,5 yıldır beraberiz, ailesi beni biliyor, benim ailem de onu. Ama korkuyorum. Hayattan ve gelecekten korkuyorum...
Rumuz: Yörük güzeli

Sevgili kızım, seni çok iyi anlıyorum. Senin durumunda olanlardan o kadar çok mektup alıyorum ki... Hele bu sevgi ve beraberlik konusunda, yurtdışında yaşayan her kızın aklına bu sorular takılıyor.
“Ya beni sırf Avrupa’ya yerleşmek, benimle evlenip yerleşim hakkı kazanmak için istiyorsa?” düşüncesi hem kızlarımızın hem de ailelerin aklını kurcalıyor.
İnsan senin gibi gençleri dinlediği zaman, anlıyor ki Avrupa hiç de hayallerdeki gibi değil. Orada çok büyük acılar, çok büyük hayal kırıklıkları da var.
Büyükler içlerine kapanıp kendilerini daha çok para kazanmaya adıyor, o arada da olan gençlere oluyor.
Bunu buram buram tüten memleket özlemlerinden anlamak mümkün...
Kızım, eğer sevdiğin Türkiye’deyse o zaman sen kalkıp buraya yerleşirsin. Böylece hem kuşkundan kurtulur hem de vatanına kavuşmuş olursun...

Hamile eşimle ilişkiye girdik, bebek için endişeleniyoruz

Merhaba Güzin Hanım, bu mail’i size fazlasıyla endişeli bir şekilde yazıyorum.
Eşim altı aylık hamile, bebeğimiz erkek.
Eşimle ilişkiye girdik ve ben kendimi tutamayıp boşaldım.
İkimizin de gecesi kâbus oldu. Bebeğimize bir şey olmasından fazlasıyla korkuyoruz.
Eğer ona bir şey olursa, kendimi hiçbir zaman affetmem.
Yazdıklarımda herhangi bir kusur varsa lütfen beni affedin ama konuyu detayıyla anlatmak zorundaydım. Sizce şimdi ne yapmamız gerekiyor?
Rumuz: Kaya gibi

Sevgili oğlum, doktorunuz size hamilelik boyunca ilişki kurmamanız konusunda bir uyarıda mı bulundu?
Bildiğim kadarıyla hamileliğin ilk ayları ve son ayı dışında ilişki kurmakta bir sakınca yok. Tabii bazı kritik hamilelikler dışında...
Ben sizin boş yere üzüldüğünüzü, normal bir ilişki yaşamanızın bebeğe hiçbir zarar vermeyeceğini düşünüyorum.
Ama içinizde herhangi bir kuşku kalmaması için doktorunuza gidip danışın.