Mutsuz evliliğim daha ne kadar sürecek...

Merhaba Güzin Abla, inanın ki insan kendini bazen öyle yalnız hissediyor ki, sıkıntıda olduğunda, dertleşmek istediğinde bakıyor ki en yakınındaki dostları bile kendine çok uzak.

İşte ben de bu insanlardan biriyim Güzin Abla. Öyle bir sorunum var ki dertleşecek birini arıyorum, ama bu sıcaklığı sizden başka kimsede bulamadım. Güzin Abla benim sorunum, mutsuz bir evliliği sürdürmek zorunda olmam. Bundan iki yıl önce eşimle severek evlendik, evlenirken eşimin bana çok büyük maddi ve manevi katkıları oldu. Ama aradan geçen her gün anladım ki aramızda kapanmaz uçurumlar var, aradığım hiçbir şeyi eşimde bulamıyorum. Gerçi eşimle geçimsizlik diyebileceğim türden sorunlarımız ya da kavgalarımız yok. Mutsuz bir evlilik için illa şiddetli geçimsizlik ya da kavga mı olması gerekiyor? Ailem de, kavga bile etmiyorsunuz, geçimsizlik diye ne tutturuyorsun, bunun için boşanılır mı diyor. Aslında eşime de boşanmak gibi bir düşünceye sahip olduğumu söylemedim, söylersem çok üzülür. Üstelik benim daha önceden sevdiğim bir hanım vardı, önemsiz bir sebep yüzünden ayrılmıştık. Geçenlerde tesadüfen karşılaştık. Ona evlendiğimi söyleyemedim. Onunla daha önce ciddi bir ilişkimiz vardı. Şimdi yine alevlendi. Artık ikimiz de kendimizi frenleyemiyoruz. Çaresizim. Bu arada sizce önemli mi bilmiyorum ama pek genç biri sayılmam. 35 yaşındayım. Ne yapmalıyım, lütfen yol gösterin.

RUMUZ: GEÇİMSİZLİK


Ah siz erkekler yok musunuz? Severek, dileyerek, isteyerek evlenir daha iki sene geçmeden ‘Aramızda uyumsuzluk var, eşimle anlaşamıyoruz’ diye bahaneler buluverirsiniz. Ama asıl mesele, işte mektubunun sonunda dile getirdiğin, eski sevgilinin ortaya çıkması ve yeniden alevlenen ilişkiniz. Hadi bana açıkça söyle oğlum, yanılıyor muyum? Birbirinizi seviyordunuz, ne diye ayrıldınız... Ayrıldınız, ne diye tutup da isteye dileye bir başka kızcağızla evlendin? Evleninceye kadar seninle uyum sağlayamadığını fark etmedin mi? Aradığın hiçbir şeyi onda bulamadığını, yeni mi anladın? Yoksa o eski sevgili tüm cilveleriyle başını döndürdüğü için mi, şimdi böyle düşünüyorsun? Tabii yasak ilişkinin tadı bir başkadır oğlum. Evdeki kendi halindeki kadıncağız, artık sana heyecan veremiyor mu? Oysa yeniden alevlenen eski aşk öyle mi? Eski sevgili, seni yeniden kazanmak için elinden geleni yapıyor, sana türlü heyecanlar yaşatıyordur. Yine de bir düşün bakayım, onunla evlenirsen mutlu olacağından emin misin? Ben de erkekler 30’undan sonra durulur, olgunlaşır sanıyordum.


ABD’de okuyan ve askerlik sorunu olan Tunç’a bilgi

Amerika’da öğrenci vizesiyle okuyup ve askerliğini bildirmeyen okurunuz için yazıyorum. Bir öğrenci Amerika’da vizesi bittiği halde elinde öğrenci olduğunu gösteren geçerli I-20 evrakı varsa ve hálá okuyorsa vizenin bitmiş olması suç değildir. Vize öğrenci için Amerika’ya giriş ve çıkış için gereklidir. I-20 bölgesinin geçerli olması demek, okul tarafından eğitimin başlama ve bitiş tarihinin bu evrakta gösterilmesidir. Bu kişi şu anda öğrenci değilse (okulu terk ya da eğitimin verilen sürede bitmesi sebebiyle) askerlik erteletemez. Türkiye’de askerlik erteletmek için öğrenciliğini kanıtlamak gerekir. Bunun için de I-20 belgesi ve başka belgelerle birlikte ikamet ettiği eyaletin bağlı olduğu Türkiye Cumhuriyeti Konsolosluğu’na askerlik erteleme başvurusu yapması gerekir. Bu okurunuz, http://www.turkishembassy.org/educationstudents/index.htm adresine girsin ve de askerlik işlemlerinin ABD’den nasıl yapıldığını ve ABD’deki hangi konsolosluğa başvurması gerektiğini öğrensin. Bu web site, Washington Konsolosluğumuza aittir. C.Öztürk


Sevgili okurum, yurtdışında olup da aynı sorunları yaşayan başkaları da vardır, sizin bu önerilerinizi okuyup yararlanırlar diye düşündüm. I-20 belgesinin ne olduğunu anlayamadım. Ama yurtdışındaki öğrenciler biliyorlardır sanırım.


İçimi kimselere dökemiyorum bari sana açılayım dedim

Sevgili Güzin Abla, ben de sürekli köşeni okuyorum. Bu kadar bilgiyi nereden buluyorsun şaşıyorum. Ben 25 yaşında evli bir genç kadınım. Senin kadar bilgili, anlayışlı, harika bir annem olmasını çok isterdim, ne yazık ki olmadı. 12 yaşında annemi kaybettim ve tabii klasik üvey anne anlaşmazlığı... Ve bunun gibi bir sürü kötü anım var. Sana içimi dökmek istedim. Aslında yazmak istediğim çok şey var ama biliyor musun ben içimi kimseye açamıyorum. Bazen kendimi iyi hissetmiyorum, dünyada yapayalnız kalmış gibiyim. Yoksa ben çocuk ruhlu biri miyim? Kendimden bile kurtulmak istediğim anlar oluyor. Bazen bu düşüncelerden kurtulayım diyorum. Ama kurtulamıyorum. Sen bana bir büyüğüm olarak ne önerirsin?

Rumuz: H.C.


Sevgili kızım, bana güvendiğin ve içini döktüğün için teşekkür ederim. Zaten benim yaptığım aslında bundan ibaret. Sizler bana içinizi döküyor, kimselere anlatamadığınız sorunlarınızı açıyor, böylece biraz olsun rahatlıyorsunuz. Anneni küçük yaşta kaybetmen, üvey anne elinde büyümüş olman, özlediğin sıcak aile ortamında yaşayamaman elbette ruhunda yaralar açmış. Belki de işte bu yüzden, çocuk ruhlu kalmışsın. Bu biraz da çocukluk yıllarına, annenle mutlu yaşadığın o yıllara dönme özleminden kaynaklanıyor olabilir. Sonuçta çocuk ruhlu olmak hiç de kötü değil ki. Keşke hepimizin biraz da çocuksu bir yanı kalmış olsa... O saf, tertemiz, hayata umutla bakan, küçük mutluluklarla yaşamına renk katan çocuklar gibi olabilsek... Üzücü düşüncelerinden hemen kurtul tabii. Geçmişte yaşadığın acıları, yaşamın boyunca sürükleme. Ama kendini hálá yalnız hissetmen, evliliğinde de aradığını bulamamaktan mı kaynaklanıyor acaba? Ne zaman istersen içini döküp rahatlayabilmek için bana yazabilirsin. Ben sizleri dinlemek için burada değil miyim?
Yazarın Tüm Yazıları