Mutluluğumu size borçluyum

Evlenmeden önce sizin yazılarınızı okuyarak kadınları anlamayı, onlara nasıl davranmam gerektiğini öğrendim. Böylece ciddi bir tecrübe edindim ve evlendikten sonra da bu davranışları eşime gösterdim ve bu sayede zor zamanlarda bile evliliğin lezzetini tattık.Kısacası mutluluğumu size borçluyum. Ayrıca 16 yıllık evliliğimde 1 kız ve 1 oğlan evlat sahibi olduk.

Haberin Devamı

“Eşim annemden nefret ediyor” başlıklı yazıyı dehşetle okudum. Çok üzüldüm ve empati dahi yapamadım.
Ben de eşim de çalışıyoruz, ancak hiçbir zaman evde eşimin kazancına göre ekonomik durumumu ayarlamadım. Çünkü eşim öyle yoruluyor ki, hem çalışıyor hem ev işlerini yapıyor ve hem de çocukların eğitimine büyük katkılar sunuyor.
Pek tabii ben de elimden gelen yardımı yapıyorum. Ama onun yaptığının, yorulduğunun onda biri kadar ancak eve ve çocuklara katkı sağlayabiliyorum. Şimdi ben eşimin kazancına nasıl el uzatayım...
Benim eşim üniversite mezunu ve ailesi onu yokluklar içinde okuttu.
Ben kendisine şu tavsiyede bulundum, kazancından lütfen annene, babana içinden geldiği gibi yardım et.
Çünkü onlar yokluk ve zahmetle seni okuttular ve bu seviyeye getirdiler.
Neticede eşim annesini umreye gönderdi ve her maaş aldığında anne babasına harçlık veriyor.
Öyle mutlu ve huzurlu oluyorum ki anlatamam...
Bazıları anne babaların görevi olduğunu söyleyebilir ama evlat olarak bizleri bu yaşa getiren bizim evlatlık görevimiz yok mu?
Bir erkek nasıl olur da çalışan eşinin çalışmasından dolayı kazancından ailesine yardım etmesine kızabilir ya merhameti yok ya da hayatını sadece bu dünya üzerine inşa etmiş.
Varlıklı biri değilim yanlış anlaşılmasın, yokluğun dibini görmüş biriyim ama öyle de olsa evlat yetiştiriyoruz, yarın çocuklarımız kendi kazançlarından bizlere hediyeler alsa, bizlere yardımcı olsa hangimizin hoşuna gitmez ki?
Bir insan eşinin ailesinden kimseyi sevmeyebilir ancak saygı duymalı.
Eğer böyle bir durum varsa ya eşini sevmiyor ya da eşiyle maddiyat üzerine kurulu bir evlilik yapmıştır. Sadece ekonomik şartlar üzerine inşa edilen evliliklerse bana göre yıkılmaya mahkumdur.
Evlilik saygı, sevgi ve merhamet üzerine kurulur...
Rumuz: Evli ve mutlu

YANIT

Haberin Devamı

Sevgili okurum ne diyeceğimi bilemiyorum. Sizin gibi düşünen birini tanımaktan çok mutluyum. Ve sizin aile yaşamınıza böyle bir katkıda bulunmuşsam, ne mutlu bana. Umarım sizin gibi birkaç erkeğin ya da kadının hayatına dokunmuşumdur… Sizinki gibi mutlu evliliklerde payım olmuştur.
Kısacası ben size bazı katkılarda bulunmuş olsam da, sizin de yapınızda gerçekten bu anlayışı ve bu olumlu tavrı hissedebiliyorum. Örneğin sizin gibi düşünen kaç tane damat vardır acaba? Söylediğiniz gibi “evlilik saygı, sevgi ve merhamet üzerine kurulur” ve ben de bir şey daha ekleyeyim; evlilikte karşılıklı güven ve anlayış da çok önemlidir.
Ve tabii bir o kadar da önemlisi eşlerin karşı tarafın ailesine karşı saygısı ve anlayışıdır. Genellikle gençler arasında evlilik konusunda “ben ailesiyle evlenmiyorum ki, benim için önemli olan eşimle uyumum” şeklinde bir düşünce hâkim. Oysa evlilik sürecinde, eşlerinin ailelerine karşı tutumu ve ailelerin onlara karşı davranışı sanıldığından çok daha büyük önem taşıyor. Düşünüldüğünün aksine ailelerin o yuvanın sağlıklı yürümesi ve uyumunda katkıları çok fazla.
Eğer aile damadını ya da gelinini sevmemişse, o yuva her zaman sallantıdadır, denebilir. Bu yüzden mutlaka fedakârlık gerekebilir. Çünkü herkesin sizin gibi anlayışlı ve fedakâr olması mümkün değil...
Ama gelin evli çiftlere seslenelim birlikte: Sevmeseniz bile eşinizin hatırı için, o anne ve babaya saygı göstermelisiniz. Bu durumdan kazançlı çıkan siz olursunuz.

Yazarın Tüm Yazıları