Sevgili Feyza Hanım, yıllardan beri kurban bayramı için Diyanet İşleri Başkanlığı başta olmak üzere ilgili tüm resmi kurumlara gerekli uyarıyı yapmamıza rağmen, hayvan katilleri inanılmaz işkencelerle kesim yapmaya her yıl devam ediyor. Gördüğümüz gibi hiçbir şey değişmiyor...
Adına “kurban bayramı” denilen bu davranışa artık dur demenin zamanı gelmedi mi? ınsan denen bizlerin yüzleri yerden kalkmıyor. Yurtdışından tarafımıza ulaşan tepkilerin sayısı ise inanılmaz. Bizler, hayvan haklarını savunurken, bir kesimin “önce insan”la başlayan cümleleri karşısında, o can acıtan fotoğraf karelerine bir kez daha vicdanlarının sesini dinleyerek bakmalarını öneriyoruz. Olur olmaz her vesile ile “kan akıtan” bu tür ilkel insanlarla bir arada yaşamak zorunda kalmanın üzüntüsü içindeyiz. Son günlerde çocukların dahi hayvanları zevk için öldürdüğü malumunuzdur. Anneler, babalar çocuk doğuracaklarsa sorumluluklarını da bilmelidirler. Yoksa gelecekte eline testere alan çocuklar, gözlerini kırpmadan insan boğazlarlar. Modern çağda bile hâlâ kan görme sevdalısı bu kesim, geleceğin canilerini yarattığının farkında mıdır? Biz gerçek insanlar bu zulüm karşısında acı çekmek istemiyoruz artık... ** Hülya Alpgiray/ ASKOD/ Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği Başkanı ve ızmir Valiliği Yerel Hayvan Koruma Görevlisi www.askod.org
Ağabeyimin eşi bize hayatı zindan etti
Sevgili Güzin abla, ben henüz 18 yaşındayım ama kendimi 40 yaşında gibi hissediyorum. Çünkü dünyada en çok sevdiğim insan olan ağabeyim, karısı yüzünden bize yapmadığını bırakmadı. Bir yıl kadar önce aile içinde çok tatsız olaylar yaşandı. Bize hayatı zindan etti. Anlatması çok uzun sürer, o yüzden bu söyleyeceğimden pay biçin: Yengem doğum yapınca hemşireler “Burada mı kalacaksın, yoksa eve mi gitmek istersin?” diye sormuş. O ne cevap vermiş biliyor musunuz: “Nasıl olsa evde üç tane hizmetçi var!” Sözünü ettiği kişiler de ben, ablam ve kız kardeşim... İşte bunun gibi birçok olay yaşadık. Bunları düşünmekten, stresten ensemde yaralar çıktı. Çok bunalıyorum. Bir senedir onunla konuşmuyorum. Ne olur içimi ferahlatacak bir şeyler söyleyin. RUMUZ: UMMADIĞIN TAŞ BAŞ YARARMIŞ
Sevgili kızım, sanırım ağabeyinle ve yengenle birlikte oturmaktasınız. Tabii bunun nedenlerini bilemiyorum ama, bence hata burada başlıyor. “Ev, ev üzerine olmaz” derler ya, çok doğrudur. Çok iyi anlaştığınız bir yengeniz bile olsa, yine mutlaka sorunlar çıkardı. Kaldı ki bu hanım son derece kurnaz biri anlaşılan... Ağabeyine bu saatten sonra eşiyle ilgili olumsuz bir şeyler söylemenin anlamı yok, gereksiz de... Bence bu sorunun tek çözümü, evlerinizi ayırmanız. Böylece yengenizin hizmetçisi olmaktan kurtulursunuz.
Her şeyin ilkini onunla yaşadım, onsuz yapamıyorum
Merhaba Güzin Ablacım, bu mektubu yazmamdaki tek sebep; “Her şey sevgi değil” diyen eski sevgilime sesimi ve ona olan sevgimi duyurmak... Ben 30 yaşında bir genç kadınım. Sevgilimle şu anda ayrıyız. Nedeni ise benim arkadaşlarımın gazıyla, evlilik diye tutturmam. O ise hiç evlenmeyi hiç düşünmediğini söyledi ve böylece bitirdi. Ben aslında onunla mutluydum. Onunla evliliği düşünmediğini bile bile beraber oldum. Hem de 7 sene boyunca... Onu hâlâ çok seviyorum. şu anda benim de, onun da sevgilisi var. Ama ben onu hâlâ çok seviyorum ve onunla tekrar beraber olmak istediğimi buradan seslenmek istiyorum. Belki bana kızacaksınız böyle birini neden istiyorsun, diye. Ben ilk defa onunla uyudum, onunla çok şey gördüm, hayata dair çok şey öğrendim, onun yanında aşkı tattım. O benim uyurken bile izlemeye doyamadığım sevgilimdi... O benim içi dışı güzel insanımdı. Ben onunla mutluydum, huzurluydum... şimdi düşünüyorum o yanımda olsun, yeter... Kendi ailemde gördüğüm çocuk için yürütülen evlilikler çok mu iyi sanki?.. Benim ilişkim için ise anlatılacak o kadar güzel anılarım var ki... Ben 30 yaşındayım ve ne istediğimi biliyorum; lütfen beni kimse eleştirmesin. Ben onu istiyorum. Onu üzdüğüm için, yaptığım hatalar için ondan özür diliyorum. Rumuz: HÂLÂ ÇOK SEVİYORUM
7 yıl bir ilişki için oldukça uzun bir zaman. Elbette ona alışmışsındır, tüm ilkleri onunla yaşadığın için de senin için vazgeçilmez olmuştur Bunu çok iyi anlayabiliyorum. Ancak kızım; her ne kadar arkadaşlarımın gazına geldim desen de, 30 yaşına gelmiş bir genç kadının evlilik beklentisi de çok doğal değil mi? Bugün tekrar sana dönmesini istiyorsun ama bence bu genç adam, sana doymuş olabilir. Seninle beraberliğini sırf bu evlilik konusu nedeniyle bitirmesi, sana sandığın kadar değer vermediğini de gösteriyor olabilir. Çünkü bu “Her şey sevgi değil” sözü beni düşündürdü... Sevgi değilse, nedir ona göre? Günümüzde erkeklerin evlilikten korkmalarının pek çok nedeni var. En birincisi ise maddiyat. Bir yuva kurmak, günümüz şartlarında hiç de kolay değil. Aynı şey, evlilik süreci içinde de geçerli. Genç kızların ise türlü beklentileri var, hemen hepsi, her şeye bir anda sahip olmak istiyorlar. Bu da erkekleri huzursuz edebiliyor. Yine de evliliği bir süre daha erteleyebileceğinizi sana söylemek yerine, bir anda ilişkinizi bitirmesi bana ters geldi. Sen bu üzüntüler içindesin de, bakalım o da senin gibi mi düşünüyor? Bakalım bu yazıyı okuyacak mı? Okursa sana cevap verecek mi? Bekleyelim de görelim... (Laf aramızda bu yeni sevgilinden ayrılmayı düşünmüyor musun?)