Merhaba Güzin abla, köşenizi okudukça, kadınları anlayamadığımı görüyorum. Ama verdiğiniz cevapların çok şık ve yerinde cevaplar olduğunu söylemeden edemeyeceğim.
Bir süre önce yayınlanan ‘Utanç’ rumuzlu kadının ‘Eşim internet aşkımı öğrendi, yine de affetti’ başlıklı yazısında, o kadının duygularında samimi olmadığını hissettim. Samimi olsaydı bunca olaya ve kocasının onu affetmesine rağmen o adamla yazışmazdı ve ben o kadının kocası olsaydım o adamla yazışmayı sürdürdüğünü biliyorsam, hemen boşanma davası açardım.
Zaten bütün bunlar kadının yaşadıklarından ders alamamış olduğunu gösteriyor ve sizin yazınızda verdiğiniz cevap benim içimden geçenleri yansıttığı için sizi yine tebrik ediyorum: ‘Hatanı anlamışsın ama artık sana hiçbir şekilde hayrı dokunmayacak bu adamla internet aracılığıyla bile olsa görüşmeyi kes, bitir’ demekle iyi yapmışsınız.
Yine köşenizde Rumuz: Mutsuz olarak yazan kadının, ‘Mükemmel biri ama onu sevmiyorum’ başlıklı yazısı yüzünden aklım karıştı.
Yine kadınları anlamamakla beraber, sizin aracılığınızla bütün kadınlara seslenmek isterim:
İstediğiniz erkek hem serseri (kadının önceki erkek arkadaşı muhtemelen böyle biriydi) hem de iyi ve dürüst biri olsun istiyorsunuz, böyle bir şey mümkün mü? Bu iki özellik bir arada olamaz, seçiminizi yapın. Ya fırlama ve sürekli aldatan bir adam, ya da dürüst ve evine bağlı bir adam...
Ayrıca ilişkilerde, kadın- erkek fark etmez, insanın partneri olacak kişiyi gördüğü zaman yüreğinde bir takım duygular kıpırdanmalıdır. Yani bir kişiyle sırf iyi kalpli olduğu için, ya da sırf yakışıklı ya da güzel olduğu için evlenilmeyeceği kanaatindeyim. Bu iki hanım okurunuz da tamamen hatalı Güzin abla ve belki acımasızlık olacak, biliyorum ama onlardan ne eş ne de anne olur.
RUMUZ: H. GABUK
Sevgili oğlum, köşemde yayınlanan yazılara böyle yorumlar getirmen çok hoş. Özellikle de kadınlara, erkekler konusunda getirdiğin uyarı çok yerinde.
Kadınları tanımaya çalışma boş yere, çünkü tanıyamazsın. Her kadın ayrı bir dünyadır, iyi ya da kötü yönleriyle, çok çelişkili de olabilirler, çok sağlam karakterli de, çok duygusal da olabilirler, çok acımasız da. Çok zeki de olabilirler, çok saf da...
Ama her biri apayrı bir zenginliktir. Yine de bu zengin yelpazeden birçok örneği gerçekten benim köşemden izleyebilirsin.
Yaz tatilinde tanıdığım gençten çok etkilendim
Ben kültürlü bir aileden gelen iyi eğitim görmüş genç bir kızım. Ailemin de onayladığı 8 aydır süren bir ilişkim var, fakat ailemle gittiğim Antalya tatilinde bir akşam yemeği esnasında, yan masada oturan bir gençten bir anda çok etkilendim.
Ertesi gün onun bir animatör olduğunu öğrendim, haliyle müşterilerle yakından ilgilenmek onun göreviydi. Fakat görevi bittikten sonra bile yanımdan ayrılmıyordu. Her geçen gün onunla biraz daha yakınlaştık. Onunla eğlenirken, dans ederken, sevgilim aklıma bile gelmiyordu.
Şimdi tatilden döndüm ama onu unutamadım. Yine de karar vermekte zorlanıyorum. Ya onun için Antalya’ya gideceğim ya da ilişkimi sürdüreceğim.
RUMUZ: DENİZ
Her şeyden önce, tatil aşklarının gerçekten çok güzel ama bir sabun köpüğü misali, çabucak sönüveren aşklar olduğunu sana hatırlatmak isterim.
Tatil bittiğinde, güzel bir Fransız aşk şarkısında olduğu gibi, ‘Yaz aşkları da uçup gidiverir, kumların üzerindeki izleri de dalgalar silip götürür.’ Acaba bu genç adam seninle aynı duyguları paylaşıyor mu? Hiç sanmam. Onun için bir maceraydı, hepsi bu...
45 yaşındaki biri aklımı başımdan aldı
Merhaba Güzin Abla, ben 23 yaşındayım. Bir yıl önce staj yaparken bir kargo şirketinde çalışan 45 yaşındaki bir müdürle tanıştım. Önceleri ona ısınamamıştım; ama sonra çıkmaya başladık.
Her şey çok çabuk gelişti, birbirimize aşık olduk. Ama sonra evli olduğuna dair duyumlar aldım. Kendisine sorduğumda tatminkar bir cevap alamadım. Kimliğini sorduğumda bana ‘Evli olup da nüfus cüzdanında bekar yazan bir sürü insan var’ dedi.
Ayrılmak istedim ama her seferinde yalvardı, yakardı. Onu çok sevdiğim için devam ettik. Bu yılın başında beni istemeye gelecekti, ama gelmedi. Birkaç ay erteledik. Zaman daraldıkça bana ‘Evlilik basit bir sığınaktır, gel başka yerde ev tutalım, yanımda çalışırsın, birlikte yaşarız’ dedi.
İş seyahatlerine benden habersiz gitmeye başladı, uzun süre aramadı. Aradığım zamanlarda telefonunu meşgule alıyor. Ben bu defa kesinlikle ayrılmaya karar verdim. Doğru mu, yoksa yanlış mı yaptım, bilemiyorum. Ailem de beni hiç anlamıyor.
İş yerinde onunla sürekli iletişim içindeyiz. Bu şartlar altında onu terk etmem çok zor. Ama yeter ki doğru yolu bulayım.
RUMUZ: AŞK DELİSİ
Sevgili kızım, doğru yolu bulmak istiyorsan, senin de belirttiğin gibi bu iş yerinden ayrılmalısın. Nasıl olsa yalnızca staj için oradasın, başka bir yerde stajını sürdürebilirsin.
Belli ki bu adam evli, zaten inkar etmemiş. Seninle ayrı bir ev tutup, ailesinin dışında bir yaşam sürmeyi düşünüyormuş. Hesabı tutmayınca, keyfi kaçmış. Yaşamını böyle olmadık bir ilişki için feda etmeyi düşünmemelisin. Üstelik neredeyse baban yerindeki bir adam için.