Paylaş
Merhaba Güzin Abla, bir sevgilim vardı, onu çok fazla kıskanıyordum. Sürekli telefonlarını karıştırıyor, internet adreslerini inceliyor, gittiği yerleri kontrol ediyor, sorguluyordum. Sonuçta benden ayrılmak istedi “aslında seni seviyorum fakat beni çok bunaltıyorsun, katlanamıyorum artık” dedi ve ayrıldık.
Daha sonra yeni bir sevgilim oldu ve bu sefer o beni eski sevgilime yaptığım gibi, ciddi bir şekilde kısıtlamaya, bunaltmaya başladı. Bütün sosyal medya şifrelerimi aldı, her dakika telefonumu karıştırdı ve ben de onu sevmeme rağmen ara vermek istedim. Çünkü çok sıkılmıştım. Üstelik bu şekilde eski sevgilimi nasıl bir duruma soktuğumu da anlamıştım.
Ben, sıkılmaya gelemeyen ama karşımdakini rahatlıkla sıkan bir insan olduğumu anladım. Yaptığım bencillik biliyorum ama hâlâ kendimi düzeltemiyorum.
Şimdi eski sevgilimle konuşuyorum arada bir. O hâlâ çok rahat biri ve ben hâlâ onu kısıtlamayacağımdan emin değilim.
Diğer yandan ilişkimize ara verdiğim yeni sevgilim, beni çok özlediğini belirten mesajlar atıyor. Kafam çok karıştı ablacığım. Yaşım 17; şimdiye kadar hayatımda iki sevgilim oldu.
Bu durumda ne yapacağımı bilemiyorum, ikilemde kaldım. Kimseyi sıkmamak için kendimi tutabilecek miyim; kıskançlığımı frenleyip, duruma razı gelip, ara verdiğim ilişkime geri dönmeli miyim; yardım et lütfen.
Rumuz: Kıskanç ve kuşkucu
İşte gördüğün gibi hayatı, ilişkileri, kendini bu şekilde tanımaya başlamışsın, sevgili kızım. Yaşın, henüz tam anlamıyla bir beraberlik yaşayabilmek için, çok genç. Üstelik hayat hakkında pek fazla da bilgili değilsin, tecrübesizsin. Zamanla her şeyi yavaş yavaş anlıyorsun. Böylece hata ettiğini, aynı şeyleri yaşayınca, kendin de görüp farkına varmış oldun.
İnsan kendi başına gelmeden bazı şeylerin bilincine varamıyor, gördüğün gibi... Kıskançlık, sürekli kuşkucu davranmak, insanları izleyip, özel eşyalarını, telefonlarını karıştırmak, bak işte gördüğün gibi, sevgiyi bitirebiliyor, ilişkinin noktalanmasına yol açabiliyor. Üstelik bunaldığında, özgürlüğünün kısıtlandığını hissettiğinde sen de işte hemen kaçmayı, o kişiden uzaklaşmayı düşünmüşsün. Bu çok doğal değil mi, hiç kimse özgürlüğünü hiçbir nedenle feda etmek istemez. İşin içinde sevgi, aşk da olsa...
Ayrıca kızım, şunu sakın unutma, aşırı kıskançlık hem bu duyguyu frenleyemeyen taraf için hem de karşı taraf için çok ciddi sorunlar doğurabilecek bir rahatsızlıktır.
Karşı tarafı maddi ve manevi olarak esir edecek düzeyde, kontrol altında tutmaya çalışmak, ayrıntıları asla gözden kaçırmayıp, en ufak bir ayrıntıyı bile önemsemek, tarzında bir kıskançlık, her iki taraf için de hayatı cehenneme çevirebilir. Kıskanç kişi, kaygı ve kuşkuları nedeniyle sürekli bir huzursuzluk içinde yaşarken, kıskanılan taraf ise, devamlı gözlem ve kontrol altında tutulmaktan dolayı, öfkelenir, hayatının kısıtlandığını düşünerek, ilk fırsatta kaçmak isteyebilir.
Aşırı kıskançlık, her türlü beraberliği bitirdiği gibi, kişinin özgüven sorunu olarak kabul edilir. Böyle bir kıskançlık normal değildir ve tedavi edilmelidir. Bu yüzden işte sana bir fırsat. Herhangi bir ilişki yaşamaya karar vermeden önce, yaşadıklarından ders çıkararak olgunlaşma ve hatalarını düzeltme fırsatını değerlendir, bana kalırsa.
Paylaş