Paylaş
Şanlıurfa'dan Y.
Güzin abla, ben çevresi tarafından çok sevilen ve beğenilen bir genç kızım. Ama benim sorunum kimseyi sevememek. Bundan birkaç yıl önce bir gençle arkadaşlık etmiştim. Birbirimizi çok sevmiştik. Ama ailelerimiz nedense bu beraberliğimize karşı çıkmışlardı. Biz uzun süre onlarla mücadele ettik. Ama sonunda ne yazık ki ayrı ayrıldık. O günden beri kimseyi sevemiyorum. Hiçbir erkeğe ilgi duyamıyorum. Hatta zaman zaman sevdiğimi sanıp, önce teklifleri kabul ediyorum ama birkaç gün sonra yanıldığımı anlayıp hemen vazgeçiyorum. Bu gidişle hiç kimseye yaklaşamayacağım.
***
Canım kızım, ailelerin çocuklarının mutluluğu için çırpınacaklarına böyle mutsuzluklarını yarattıklarına şahit oldukça, çok üzülüyorum. O sevdiğin genci neden istemediklerini ya da karşı tarafın seni neden istemediğini yazmamışsın. Bilmem bu işin içinde ne gibi bir ayırımcılık vardı? Zamanla aileler bu tutumlarından vazgeçecekler. Yeni yetişen gençler elbette onlar gibi davranmayacaklar, ama sizler geçiş dönemindekiler bu arada ezilip, üzülüyorsunuz işte. Belli ki senin aklın hálá o gençte kalmış kızım. Onu yüreciğinden çıkarıp atamadıkça, bir başkasına elbette ki yaklaşamazsın. Sen dürüst, efendi ve sadık ruhlu bir genç kızsın. Bu yüzden sorunlar yaşıyorsun. İşi zamana bırakacaksın, başka çare yok. Bir süre sonra gerçekten arşına sevebileceğin biri çıkacaktır. Belki de karşına çıkanlar sana onu unutturabilecek düzeyde kişiler değildi. İlk sevgi, ilk aşk kolay kolay unutulmaz. Ama sonunda unutulmayacak şey yoktur dünyada. Üzülme kızım, geçici bir bunalım yaşıyorsun yalnızca. Çalışma hayatı içinde arkadaşlar edin. Sakın eve kapanma. Mutlaka arkadaş çevren olsun.
Paylaş