Kendimi kandırılmış, çirkin ve beceriksiz hissediyorum

Ben henüz 7 aylık evli, 25 yaşında genç bir kadınım. Eşimle tanıştıktan kısa bir süre sonra evlendik. Çok mutluydum. Ta ki evliliğimizin ikinci ayında, eşimin eşyaları arasında eski sevgilisine ait fotoğrafları bulana kadar...
Evlenmeden önce, geçmiş ilişkilerimizle ilgili bilmemiz gerekenleri konuştuğumuz için fotoğrafını bulduğum kadının kim olduğunu gördüğüm anda anlamıştım.
Eşim üç yıl süren o ilişkisinin, biz tanışmadan 3-4 yıl önce, kadın onu aldattığı için bittiğini anlatmıştı. Fakat fotoğraflardaki tarihler biz tanışmadan sekiz ay öncesine aitti.
Eşim beni evliliğe ikna etme sürecinde, yıllardır hayatında kimse olmadığını, beni beklediğini söylemişti.
O yüzden kandırılmışlık hissi beni çok sarstı. Bu süreci sağlıklı yönetemeyip, öfkeme yenildim.
Eşim, kızın kendisini intihar etmekle tehdit ettiği için onunla buluştuğunu ve o fotoğrafın da o gün çekildiğini anlattı.
Hatta, “İnanmak istemiyorsan inanma, senden öncesi seni ilgilendirmez” diyerek rest çekti bana.
Yalan söylediğini anladığım halde sustum. Eşime güvenim sarsıldığı için o günden sonra her şeyini araştırmaya başladım.
Birkaç hafta sonra bu kıza ait bilgisayarında da fotoğraflar bulunca yine büyük bir kavga çıktı. Bir yandan beni kandırmasını kaldıramıyor, diğer yandan da geçmişte kalmış biri için huzursuzluk çıksın istemiyordum.
Bu yüzden konuyu yine kapattım.
Eşim evliliğimizin beşinci ayına kadar kardeşimi başka bir isimle çağırıyordu. Meğer sürekli söylediği isim, o kızın kardeşinin ismiymiş. Eşimin e-postaları arasında bu kız ile yazışmaları, fotoğrafları ile birlikte öğrendiğim bu durum beni tamamen yıktı.
Yazışmalarda bana anlattığından tamamen farklı bir tablo vardı. Eşim, bu kız onu aldattığı halde ona bir şans daha vermesi için yalvarıyor, ona olan aşkını anlatıyordu.
Bunları okudukça, kendime olan güvenim de bitti. Beni sevmiyorsa benimle neden evlendi diye kendimi kahrettim.
Eşimin bu konunun beni ne kadar yıprattığını anlamasını isterdim. Fakat her konuşmaya çalıştığımda bana bağırarak, “Geçmiş geçmişte kaldı” diyerek konuyu kapatmaya çalıştı.
Eşime maddi olarak bağımlı biri değilim. Fiziki olarak güzelliğimin yanında, iyi bir mesleğim, kazancım ve beni yanımda olacak bir ailem var.
Şimdi ise yaşadıklarım rüyalarıma bile giriyor. Eşime güvenmiyorum, her yaptığını kontrol ediyorum.
Kendimi kandırılmış, çirkin ve beceriksiz hissediyorum. İster istemez o kız ile kendimi karşılaştırıyorum.
Ailesine uyan, ideal bir kadın olduğum için benimle evlendiğini düşünüyorum. Eşim o kadınla görüşmesini sürdürmüyor, çünkü kadını da eşimi de sıkı bir şekilde takip ediyorum.
Fakat bu durum kendime zarar vermemden başka bir işe yaramıyor. Ne yapmam gerekiyor?
◊ Rumuz: Karışık

YANIT

Ah şu erkekler! Diyeceğim ve yine birçoğunu kızdıracağım, biliyorum... Önce düşünüyorum da mazeretleri, kendilerini savunma tarzları ne kadar da sıradan.
Hep ayrıldıkları kadın intihar edeceğini söyler, onlar da o kadını ölümden kurtarmak için son bir kez buluşurlar.
Peki ya o fotoğraflar... O son buluşmayı fotoğraf çektirerek belgelemek de neyin nesi? Hem her zaman yalvaran, ayrılmak istemeyen kadındır!
Kendilerini temize çıkarmak için o kadına iftira atmaktan bile kaçınmayabilirler. Belki de sana söylediği gibi kadın onu aldatmamıştır, onu terk etmiştir de, sana böyle anlatmak daha çok işine gelmiştir.
Her zaman tekrarlıyorum, erkekler çocuk ruhludur, yalanları bile çocukçadır bu nedenle. Aslında senin gibi akıllı, meslek sahibi ve eğitimli bir kadının bunları yemeyeceğini bilmeliydi ama senin sevgine güvenmiş, bir de bağırıp çağırarak seni sindirmeye çalışmış.
Tamam, belki geçmiş geçmiştir. Bu senden önceki bir ilişkiymiş, bunu kabul edelim. Ama bu kadar yalana ne gerek vardı?
Bir şekilde ortaya çıkacağını nasıl düşünmedi? Sonuçta senin güvenini kaybetmiş ve evliliklerde güven yok olursa, o evlilik çok sancılı olur.
“Ailesine uyan ideal bir kadın olduğum için benimle evlendiğini düşünüyorum” derken, kendine haksızlık ediyorsun.
Hele kendini çirkin ve beceriksiz görmen ne kadar yanlış. Bu ilişki bir şekilde bitmiş, belki gerçekten kadın onu aldatmış, en azından onu tekrar istememiş.
O da uzun süren bir aradan sonra seni tanımış ve seni istemiş. Sürekli bu eski sevgiliyi düşünerek, böylesine tetikte yaşayarak, bu evliliği sürdüremezsin.
Hem kendini hem de evliliğini yıpratırsın. Karar ver, bu olayı unutamayacaksan, seni her zaman tedirgin edecekse, kuşku ve güvensizlik içinde olacaksan, henüz bir çocuğunuz da olmadığına göre, evliliğini bitirebilirsin.
Ama evliliğini bitirmek istemiyorsan, hâlâ onu seviyorsan, sevgin galip gelirse bütün bunların üzerine sünger çekip, mutlu olmaya bakmalısın.
Sonuçta evlilik sürecinde ihanete uğramamışsın. O kadın her erkeğin yaşamında olabilecek bir eski sevgili sadece.

Hayatında biri varken barışmamız doğru olur mu

Selamlar Güzin Abla, senin fikrini almaya çok ihtiyacım var. 21 yaşındayım. 2,5 senelik bir ilişkim vardı fakat sürekli kavga edip bir zaman uzak kalıp barışıyorduk.En son tartışmamızda ben iki hafta kadar ayrı kaldım ve hiç konuşmadık. Bu süre zarfında kendisi, ailesi tarafından bir başkasıyla görüştürüldüğünü, buna mecbur olduğunu söyledi. İki hafta beni hiç aramadı, şimdi de “Hayatımdan gitme, beni bırakma, seni seviyorum” gibi sözler söylüyor. Ben de onu seviyorum. Fakat bir daha böyle şeyler yaşamayacağımızdan emin olmadığım için adım atamıyorum. Hem bir başkası hayatına girmiş artık, tekrar başlamak doğru olur mu bu? Ama bir yandan da onu unutamıyorum. Acaba bana dönmesi ne kadar mantıklı olur, bilmiyorum. Şu an çok çaresizim. Sadece fikrine ihtiyacım var.◊ Rumuz: Sil baştan

YANIT

Sevgili oğlum, sürekli bir ayrı bir barışık olmanız elbette ki yıpratır ilişkinizi. Birbirinizi çok sevseniz de, insan beraberliğinde önce güven ve huzur arar. Ayrıca bu tartışmalar yüz göz olmanıza yol açar ki, bir ilişkide en kötüsü de budur bence. Ancak sevdiğin kıza haksızlık ettiğini de söylemeden edemeyeceğim. “Kızın hayatına yeni biri girmiş” diyorsun. Bu kişi, kızın ailesinin zorla tanıştırdığı biri olmalı. Ayrıca sevdiğin kız, onu istememiş, sana dönmek için bir adım atmış, baksana. Hem onu, hem seni idare edecek değil elbette. Zaten böyle bir şey olsa, hemen anlarsın. Yine de onunla her şeye sil baştan diyebilmek için, karşına alıp açık açık konuşmalısın. Gerçekten tartışma ve ayrılık istemediğini anlamalı o da. 2,5 yıl az bir zaman değil, bunu bir anda silip atmak da kolay değil. İkiniz de bu kavgalara bir son vermelisiniz.