Sevgili Güzin Abla, intihar öncesi son çare olarak size yazıyorum. 8 yıllık evli ve bir yavrusu olan bir erkeğim. Eşimi ve yavrumu anlatılmaz derecede seviyorum.
Eşimle flört ederek evlendik. Beni çok sevdiğini biliyorum. Hiçbir maddi sorunumuz yok. Eşim, kayınvalidemin tek bir sözünden bile çıkmayan, kayınvalidem tarafından idare edilen bir insandır; maalesef.
Kayınvalidemle, eşimi tanıdığım, flört ettiğimiz dönemden bu yana cinsel ilişkimiz var.
Eşimle flört devresindeyken, kayınvalidemin "Sizi ayırırım" tehditleriyle başladı bu cinsel ilişki ve benzer tehditlerle bugüne kadar devam etti. Ben kaçmaya ve ilişkiyi kesmeye çalıştıkça eşimi ve çocuğumu yanına alarak, beni her seferinde ilişkiye mecbur etti. Burada kaleme alamayacağım düzeyde cinsel düşkünlüğü olan bir kadın. Eşimin, kardeşlerinin ve kayınpederimin yüzüne bakamıyorum. "Başka bir şehre yerleşelim", "Yurtdışına gidelim" gibi tüm tekliflerimi eşim hep onunla paylaştığından, her seferinde beni cezalandırırcasına eşimi ve çocuğumu alıp seyahate çıkıyor. Eşim nedeniyle özel hayatımızın tamamını biliyor. Bizim evimizde kalarak, burada bile beni cinsel ilişkiye zorluyor.
Boşanmayı, başımı alıp gitmeyi çok düşündüm, uzaklaştığım zamanlar da oldu. Ancak eşimin ve yavrumun yokluğuna dayanamadım. Şimdi eşimi, yavrumu ve kendimi öldürerek bu çıkmazdan kurtulmaktan başka çare göremiyorum.
Kayınvalideme "Bizi mahvediyorsunuz, sonumuz hiç iyi olmayacak" dediğimde, "Güzin Abla’ya yaz, o sana yardım eder" diyerek dalga geçiyor. Yalvarırım bana bir akıl verin; belki sizi okur da aklı başına gelir...
RUMUZ: DÜŞÜNCEM
Hiç sanmam oğlum, böyle bir insan artık edep sınırlarını çoktan aşmış olmalı. Yine de, o istediği kadar alay etsin, şükrediyorum ki, okurlarım arasında kayınvaliden kadar ahlak, namus kavramlarını bir kenara atmış kimse yok.
Evet, ilk önce tepkim "Artık bu kadar da olmaz" demek oldu. Daha sonra ise, eminim pek çok okurumun da senin hakkında düşüneceği gibi, "Bu ne kadar zayıf bir karakter yapısı" demekten kendimi alamadım. Bu kadın nasıl bir insan ki, hem seni, hem de kızını avucunun içine almış. Ama sonuçta, bence sen de suçlusun. Sen bir erkeksin, nasıl boyun eğebildin? Senin yerinde bir kadın bile olsa,(kayınpederi aynı şeyi yapsa), mutlaka ama mutlaka bir tepki gösterir, bu duruma katlanmazdı.
Bir yandan her şeyi karını ve çocuğunu kaybetme korkusuyla yaptığını söylüyor, ardından da hem onları, hem de kendini öldürmeyi düşünüyorsun. Bu ne kadar büyük bir zayıflık! Ne büyük bir günah! Ne kendinin, ne de eşinin ve o masum yavrucağın canını almaya hakkın var. Sen bu işi o kadınla halletmek zorundasın. Her ne kadar aklımın alamayacağı kadar düzeysiz bir insan bile olsa, bu kadının da zaafları olmalı. Bu zaafları bulup çıkarabilir, yararlanabilirsin. Gerekirse bir avukata danış, yardım iste. Bir aile faciası yaratmanın anlamı yok belki ama, nasıl deşifre edersin, nasıl bir düzen kurarsın, bilemiyorum, eşin ve kayınpederin konuyu öğrenmeli. Bu olay açığa çıkmalı. Hatta boşanmayı bile göze almalısın. Bu işi kanun yoluyla ya da aklıselimle halletmek de mümkün. Yeter ki sen iste ve ona karşı direnmeyi başar.
Löseminin bir nedeni de akraba evliliğidir
Biz LÖSEV (Lösemili Çocuklar Vakfı) olarak tedavinin yanı sıra lösemi hastalığının azaltılabilmesi için halkı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Bu konuda çok önemli bir etkenin akraba evliliği olduğunu biliyor muydunuz? Maalesef dünyada Hindistan’dan sonra ikinci sırada biz varız. Güneydoğu Anadolu bölgemizde bu akraba evlilikleri, evet yanlış görmüyorsunuz, yüzde 50’lere ulaşıyor. Sağlık bakanlığı ve Avrupa Birliği komisyonlarının destekleri ile Diyarbakır ilinde, kan hastası ailelerden başlayarak köy köy dolaşıyor ve akraba evliliklerinin sakıncalarını anlatıyoruz. Ayrıca ilköğretim öğrencilerine de seminer veriyoruz.
Bu arada, köy köy dolaşırken gördük ki çocukların oynayacağı hiç oyuncakları yok. Kırık, eski oyuncaklara bile uzay oyunları gibi sarılıyorlar. Biz birebir onları ziyaret edip oyuncakları ellerine verdiğimiz için bu mutluluğu gözlemleyebiliyoruz.
Sizlerden, çocuğunuzun büyüdüğü için oynayamadığı ya da satın alacağınız yeni oyuncakları vakfımıza ulaştırmanızı rica edeceğiz. Bunları biz anında o çocuklara ileteceğiz. Gözlerinizle görseniz siz de bizim gibi hemen harekete geçerdiniz. Oyuncak yollayan tüm duyarlı gönüllülerimize çocuklarımızın fotoğraflarını da yollayacağız.
DR. ÜSTÜN EZER
Tel: (0312) 447 06 60; losev@losev.org.tr
Teşekkürler DR. Üstün Ezer... Bu şekilde bana "Akraba evliliği sakıncalı mı" diye soran okurlarıma da cevap vermiş oldunuz. Lösemi sadece bu sakıncalardan biri. Zihinsel ve bedensel özürlü olmak, diyabet aklıma ilk gelenler. Oyuncak konusunda da okurlarımın duyarlı davranacaklarından eminim.
Hem karımı hem de bir başka kızı seviyorum
Sevgili ablacığım, sana çok yazdım. Bana bir ses ver ne olur, çok zor durumdayım. Bir kıza aşık oldum ama ben evliyim. Ne yapayım? Hem karımı hem de o kızı seviyorum, deli olacağım.
RUMUZ: KARARSIZ
Hem karını hem de başka bir kızı sevmen, yani ikisini de aynı derecede sevmen mümkün değil. Bence kızı sadece arzuluyorsun, ama bu arzu yüzünden o kızın da hayatını altüst etmek üzeresin. Karını tamamen bırakmayı düşünüyor musun? Düşünmüyorsan, o zaman kızı rahat bırak, o da hayatını yaşasın. Büyük ihtimalle çocuğun da vardır senin. Eğer gerçekten karını seviyorsan bu hevesten vazgeç, çünkü bir süre sonra pişman olabilirsin. Sonuçta mutlaka bir seçim yapmak zorundasın. Benden bu kadar, gerisi senin bileceğin iş.