Paylaş
Merhaba Güzin Abla, ben çocukluğumdan beri annemin kardeşimi çok sevmesini kıskandım. Bunu anneme defalarca belirttim ama annem ayırım yapmadığını söylediyse de ben inanmadım. Yıllar geçti, büyüdüm ama hâlâ onu deli gibi kıskanıyorum. Üstelik o çok karaktersiz biri.
Onu kaç kez aldatan bir adamla sevgili; bunu kabullendiğini bildikçe, hâlâ onunla görüştüğünü bildikçe, bu kadar gurursuz olduğunu gördükçe ondan daha çok nefret ediyorum.
Annemin de sırf o kırılmasın, diye sesini çıkarmayışına öfkeden kuduruyorum. Kardeşimin her hareketi batıyor bana. Oturması kalkması, gezmesi telefonla uğraşması her şeyi batıyor. Aslında saman altından su yürütüyor. Sanki hiçbir şey yapmıyor gibi görünüyor ama her işini sinsice yapıp annemi de masum olduğuna inandırıyor. Ben sırf bu yüzden, onlardan ayrı yaşamayı bile düşünüyorum. Yakında benim nişanım olacak; sırf ondan kurtulacağım için mutluyum. Çünkü bu yaşadıklarımdan ve şahit olduklarımdan artık uzaklaşmak ve kurtulmak istiyorum. Bu kıskançlık duygusu beni mahvediyor; yavaş yavaş içimi kemiriyor. Bana lütfen yardım et.
Rumuz: Kıskançlık
Sevgili kızım, sanırım bu sorununda çocukluğuna kadar uzanan bir olayın izleri var. Annen büyük bir yanlışa düşmüş ve ikiniz arasında sevgi dengesini koruyamamış. Belli ki, küçük kardeşini daha çok kayırmış, kollamış. Belki de senin dediğin gibi onu daha çok sevmiş. Sen de bunu hep hissetmişsin.
Yoksa bu kadar kin, nefret, kıskançlık normal değil. Zaman zaman kardeşler arasında kıskançlık yaşanabiliyor, hatta bazen bir düşmanlık da görülebiliyor. Ama senin bu anlattıkların, ifade tarzın, aşırı kıskançlığın ürkütücü.
Kardeşinin yanlış ilişkisi sırasında, onun ezildiğini görüp, aldatılmasının verdiği üzüntüyü anlayabilirim. Ama bunu büyük bir öfke ve nefretle dile getirmen anlayış sınırlarımı zorluyor.
Dediğim gibi kızım, annenin mutlaka hatası olmuş, ikinizi aynı şekilde sevgiyle sarıp sarmalamayı, ikinize de aynı mesafeden yaklaşmayı becerememiş. Ama yine de o senin kardeşin, kanın, canın. Onu adeta düşman gibi görmen, evlenmeye hazırlanmanı bile, ondan kurtulmak şeklinde değerlendirmen çok acı.
Kardeşinin hatalarını görüp, ona yardımcı olman, onu uyarman, yol göstermen başka ki doğal olan budur. Böyle nefret, kıskançlık, öfke, neredeyse hınçla dile getirmen ise bambaşka...
Uzmanlar kıskançlığın kişilik bozukluğu ve güven eksikliği şeklinde ifade edilebileceğini söylüyorlar. “Bireyin farkındalığı oluşmuş ise kısa bir süreç içerisinde bu hastalıktan kurtulması mümkündür” diyorlar. Sen bu duygunun bilincinde olduğuna göre, bilmem ama bir psikoloğa başvurup, bu aşırı nefret ve kıskançlık duygunu tedavi etmesini isteyebilir misin? Çünkü bu duyguların seni de yıprattığını işte kendin de ifade ediyorsun. Gerçekten üzüldüm senin için.
Paylaş