Paylaş
Sevgili Güzin Abla, geçtiğimiz günlerde “Madalyonun diğer yüzü” rumuzlu okurunuz, size kadınların efendi erkekler yerine serserileri tercih ettiğini yazmıştı. Yakışıklı fakat efendi bir erkek evlat annesi olarak “Madalyonun diğer yüzü” rumuzlu okurunuza ben de katılıyorum.
Evet, kızlar biraz problemli erkekleri ilginç buluyorlar, belki hepimiz öyleydik. Ben kestirmeden gidip bunu cinsel cazibeye bağlamak istiyorum. Açıkçası, kızların beğendikleri erkekleri cinsel cazibeye göre seçtiklerine inanıyorum. Bu en doğal hakları. Ama kimse bunu kendine bile itiraf edemiyor.
Sadece yakışıklı, sadece iyi huylu bir erkeğe salt erkek olarak bakmaya, onu o şekilde beğenmeye çekiniyor, değerlendirmeyi de bilmiyor kızlarımız.
Böyle olunca, kızlar “heyecan veren” ilişkiyi problemli, ayrılıp barışması, ağlayıp kucaklaşması bol olan bir ilişki olarak algılıyorlar.
Onları sarsan, kuvvetli duygular yaşatan bir ilişki yani. Ve heyecan veren erkek de problem çıkaran, kıskanan, sertlik yapan, maço erkek oluyor.
Oğluma bakıyorum, epey yakışıklı, çok hoş bir vücudu var, çok uysal ve sevgi dolu. Kadın gözüyle değerlendiriyorum ve diyorum ki belki alt sınıfından kızlar arasında bir iki tane hayranı vardır ama yaşıtları onun hakkında kesinlikle “Ne uyuz bir oğlan” diye düşünüyordur.
İlişkilerinde de bunu görüyorum aslında, ama tabii ona “git de problemli bir tip ol”, diyecek halim de yok. Ben yine de aklı başında bir kız bulacağını umut ediyorum.
Gençliğimde “Love Story” filmi vardı. O dönem bütün erkekler Ali McGraw gibi bir kız isterlerdi. Ama kızlar Ryan O’Neal gibi bir erkek istemezdi. Halbuki o çok yakışıklıydı. Biz kızlar öyle bir aşk yaşamayı hayal edip dururduk ama öyle uysal ve sevgi dolu bir erkeği istemezdik.
Benim efendi gençlere tavsiyem, güler yüzlü ve neşeli olmaları. “Şeytan tüyü var bunda” denen erkekler -ve kızlar da- her durumda yaşıtları tarafından beğeniliyor. Ayrıca efendilik hep alttan almak, hep mütevazı olmak demek de değildir. Kendine güven de çok önemli bir cazibe unsuru. Aynı şey kızlar için de geçerli.
Tüm efendi gençlerimize onları anlayıp, değerlendirecek kız arkadaşlar diliyorum.
Rumuz: Bir Anne
Ne kadar hoş yazmışsınız, bir anda ben de gençlik yıllarıma gittim. “Asi gençlik” ve James Dean’le başlayan o serseri sokak çocuğu görüntüsü taşıyan gençler nasıl da yüreğimizi hoplatırdı.
Bugün belki aynı tarz eskisi kadar geçerli değildir belki ama, yine de bakıyorsunuz kızlar, dediğiniz gibi onu ağlatan, terk edip edip geri dönen, arada kaçamaklar yapan, sonra yeniden gelip “sen başkasın” diyen erkeklerden bir türlü vazgeçemiyorlar. Ne kadar öğüt versem de beni de dinlemiyorlar.
Bir tür mazoşizm yaşamaktan hoşlanıyorlar sanki.
Paylaş