Paylaş
Merhaba Feyza Hanım, ülkemizde yapılan kaçak avcılık denetimlerini yeterli bulmuyorum.
Finlandiya’da her yıl beslenmek için yaklaşık 200 bin Ren geyiğinin öldürülmesine izin veriliyor. Ancak buna rağmen yollara kadar çıkan yabani hayvanların öldürülmediğini gördüm, yani kimse kaçak avcılığa yeltenmiyor.
Bizde ise Orman Bakanlığı, kırsaldaki kara avcılığını denetlemiyor. İsteyen istediği yerde, istediği yolla yaban hayvanlarını vuruyor.
Üstelik avcılar hedefi vurmayı bilmiyor, vurduğu hayvanı tanımıyor, kural da tanımıyor. Bu barbar kara avcılığının üzerine gidilmesi gerekli.
Av sezonu açıldı işte. Gece-gündüz ölüm yağdıracak kırsalda eli tüfekliler. Ve tüm doğa şunu diyecek: Aman avcı, vurma beni!
Rumuz: Şahika
Hayatım boyunca av ve avcılık konusuna asla akıl erdirememişimdir. Günümüzde hâlâ avcıların bulunmasına ve bunlara izin verilmesine de...
Eski ilkel toplumlarda insanların yaşamlarını sürdürebilmeleri için ortaya çıkan avcılık, daha sonra Batı ülkelerinde, özellikle de İngiltere’de, zenginlerin, asilzadelerin eğlencesi haline gelmiş.
21. yüzyılda bazı hayvan türlerinin yok olma tehdidi altında olmasına rağmen, süregelmesi insanlık açısından gerçekten çok üzücü.
Bir hayvanı ihtiyaç, karın doyurmak amacıyla değil de sırf eğlence için, bir varlığı yok ederken duydukları o vahşi zevk için öldürmenin nesi keyiftir, anlamak mümkün değil.
Bence küçük ya da büyük bir hayvanı öldürmenin, bir insanı öldürmekten hiçbir farkı yok.
Paylaş