Paylaş
Sevgili ablacığım, ben 19 yaşında bir genç kızım. Oldukça kalabalık bir aileyiz. Benim şikayetim, yaşıtlarımınkinden çok farklı gelebilir size.
Küçük yaşımdan beri çalışıyorum. Önceleri, yani okula giderken yaz tatillerinde çalışıyordum.
Çalıştığım parayla da okul masraflarımı karşılıyordum.
Aslında ailem elimdeki son kuruşa kadar alır. Buna rağmen onları memnun edemem.
Arkadaşlarım yaz tatillerini nerede geçireceklerini araştırırken, ben nerede bir iş bulabilirim telaşındayım hep.
Şimdi lise bitti, üniversiteye gidemedim. Çünkü ailem çalışmam gerektiğini söylüyor.
Çocukluğumu bilemedim, bir genç kız olarak da bu durum hiç kolay değil.
Kendi kendime soruyorum, bu hep böyle mi devam edecek?
Ben ömür boyu böyle çalışacak ve aileme mi bakacağım? Buna rağmen hep azar işiten, itilip kakılan ben mi olacağım?
Yine de umudumu kaybetmemeye çalışıyorum. Bugüne kadar hiç erkek arkadaşım olmadı, buna fırsat bulamadım. Ama elbette hayat günün birinde bana da gülecek. Ben de bir gün rahata kavuşacağım.
Eğer öyle bir şey olursa, tüm zenginlere göstereceğim. Hayat nasıl yaşanırmış...
Sokaklarda bir tane bile fakir çocuk bırakmayacağım, ailelerine de yardım edeceğim. Bunun için kendi kendime söz verdim.
Bu düşüncelerim size saçma mı görünüyor? Ne olur bana akıl verin, size çok ihtiyacım var.
* RUMUZ: UMUTLARIM
YANIT
Canım kızım, senin için üzülsem de, küçük yaşından beri çalışman ve ailene destek olman aslında çok takdir edilecek bir şey... İfaden, yazın gerçekten çok güzel. Bu durum, çabalarının hiç de boşa gitmediğini gösteriyor.
Seni tüm kalbimle kutluyorum. Bu mektubu da bir anlamda, küçücük sorunları dert edinenlere sunuyorum.
Sen, senin dünyanı tanımayan birçokları için bir gerçeksin! Çalışmak ise asla ayıp değil, aksine gurur duyman gereken bir yönün. Çocukluğunu tam anlamıyla yaşayamamış olabilirsin. Ama, bak işte erken yaşta olgunlaşmışsın.
Ama tabii biraz da kendini düşünmelisin. Tahsiline mümkün olduğunca devam etmeni dilerim kızım. Dediğin gibi umudunu kaybetme... Önemli olan eğitimin, ondan daha da ötesi zekanı iyi bir şekilde kullanabilmendir.
Küçük yaşta çalışmaya başlayanlar işin tüm püf noktalarını öğrenirler ve ileride iş dünyasında çok başarılı olurlar... Ben sana güveniyorum, sen de kendine güvenini asla kaybetme...
Allah yardımcın olsun.
Pahalı ürünler alacak param yok
Sevgili ablacığım, ben 35 yaşında, 3 çocuk annesi, sadık okurlarınızdan biriyim. Size danışmak istediğim konu cildimle ilgili.
Sizin zaman zaman doğal malzemelerle yapılan ürünler önerdiğinizi biliyorum.
Lütfen bana bu konuda yardımcı olabilir misiniz?
Çünkü cildim gerçekten çok kötü. Sert ve kuru. Hatta yer yer kırışık, kuruluktan dolayı pütür pütür.
Maddi gücüm o çok pahalı cilt bakım ürünlerini almaya yeterli değil. Her şey o kadar pahalı ki, bırakın kozmetik malzemelerini artık çocuklara meyve alırken bile düşünüyoruz. Eşimin maaşıyla borç harç geçinmeye çalışıyoruz.
Aynada yüzüme baktıkça üzülüyorum ama elimden bir şey gelmiyor.
Lütfen bana bir akıl verin. Cildim için ne yapabilirim?
* RUMUZ: 3 ÇOCUK ANNESİ
YANIT
Kızım, ben sana annemden öğrendiğim bir-iki doğal tarif vereyim...
Öncelikle haftada bir, bir tutam ıhlamuru kaynatıp bunun buharına yüzünü 5-10 dakika kadar tutmalısın. Yüzünün terlediğini, iyice ısındığını hissedince, bir parça pamuğu ılık ıhlamur suyuna batırıp yüzünü iyice sil. Ardından şu onarıcı maskeyi uygula:
2 avuç maydanozu iyice yıkadıktan sonra suda 15 dakika kadar kaynat. Süzüp soğut. Sonra 1 çorba kaşığı bal ve çırpılmış 1 yumurta sarısını (akı ayrılacak) karıştırıp maydanoz suyuna kat.
Bu karışımı yüzüne pamukla sürüp iyice yay. 15 dakika kadar bekle, kuruduğunu hissedince ılık suyla yıkayıp temizle. Cildinin canlanıp parladığını göreceksin.
Onarıcı maskeyi haftada bir uyguladığında, cildini çevrenin verdiği zararlardan korumuş da olursun. Tabii düzenli yapmak şartıyla.
Ayrıca saf zeytinyağı da cildin kurumasını, kırışmasını engelleyen en doğal cilt bakım ürünüdür. Bunu da zaman zaman yüzüne uygulamaktan kaçınma.
Paylaş