İnsan ve hayvan hepsi candır

Hayvansever gruplardan birinde, bir hanımefendi kedisine sebzeli ciğer pişirmiş ve onu yiyen kedisinin fotoğrafını sosyal medyada paylaşmış. Bir beyefendi de bu hanımefendiye “Onlara yaptığın masrafı öğrencilere yapıyor musun” diye sormuş. Bu soruya cevap veren ve her kelimesine katıldığım bir yazıyı sizinle paylaşıyorum.

Haberin Devamı

Sayın beyefendi...

Kediyle öğrenciyi kıyaslamanız çok ilginç. Haydi, buyurun birlikte kıyaslayalım:

◊ Yolda bir öğrenciye araba çarpsa ne olur?

İnsanlar toplanır, hemen ambulans çağırılır, öğrenci derhal hastaneye yetiştirilir, şoföre yasal yaptırımlar uygulanır.

◊ Yolda bir kediye araba çarparsa ne olur?

“Hiç”. Hiçbir şey olmamış gibi trafik devam eder.

◊ Bir öğrenci bir insanın yanına gidip “Abi/abla, çok açım, bana şuradan bir simit alır mısın” dese ne olur?

İnsanların yüzde 90’ı o öğrenciye bir simit alır.

◊ Bir köpek bir insanın yanına gidip kendi dilince “Çok açım” dese ne olur?

İnsanların çoğu görmezden gelir, bir kısmı korkar, bir kısmı tekmeyi basar.

Siz örneğin, “öğrenci bursu” diye bir şey duydunuz mu? Eminim duymuşsunuzdur. Peki, “Kedi bursu” diye bir şey duydunuz mu? Duyduysanız ne olur söyleyin.

Haberin Devamı

Öğrencilere kişiler, kurumlar, devlet yardım eder ve bu öğrencilerin çoğunun anne babası vardır. Yeterli midir? Elbette hayır.

Öğrencilerin daha iyi şartlarda okuması için hayırseverler yardım eder, ya siz ne yaptınız?

İlla maddi olması şart değil, öğrencilerin ve öğretmenlerin aşılanması için imza kampanyasına katıldınız mı mesela?

Peki, köpekler için kişiler, kurumlar, ana-babalar ne yapar? Çok az şey. Korkunç barınaklar ve çöplerdeki “ziyafetler”.

İşte bu noktada biz devreye gireriz. Asla yetmez ama elimizden gelenin fazlasını yapmaya çalışır, kendi ihtiyaçlarımızdan kısar, geceleri elimizde mama ve su kaplarıyla sokaklarda gezer, kimsesizlerin kimsesi oluruz.

Bakınız beyefendi...

İnsan, hayvan ve çevre bir bütündür ve bu bütünlük de hayattır. Bazılarımız insanlara, bazılarımız hayvanlara, bazılarımız da sağlıklı bir çevre için uğraşıp ağaçları, dereleri korumaya çalışır.

İşte biz hayvanlara yardımı seçtik. Ama sürekli “Hayvana yapacağına insana yap” diye yargılanıyoruz.

Tutup bir çevreciye “Ağaç dikeceğine çocuk okut” demiyorsunuz. Ya da bir çevreci size “İnsana yardım edeceğine gel şu dereyi koruyalım” demiyor. Eleştirilen hep biziz.

Hayvanlar bu dünyanın hem en çok yararlanılan, hem de en çok aşağılanan, ezilen canlıları.

Haberin Devamı

Şimdi ben, insana yardım eden birisine “O masrafı ağaçlandırma çalışmalarında kullan” deme hakkına sahip miyim?

Hiç değilim.

Peki, siz hayvan için çabalayan birine “o masrafı insana yap” deme hakkına, haddine sahip misiniz?

İnsana mı yardım edilmesini istiyorsunuz, edin.

Öğrenciye para harcanmasını mı istiyorsunuz, harcayın.

Biz evimizde, sokaklarda hayvanlarla birlikteyiz. Sizi de sahalarda görmek isteriz.

“Koruyucu aile” olarak bir ya da birkaç kimsesiz öğrenciyi evinize alırken, sokaklardaki madde bağımlı çocukları okul hayatına kazandırırken, okuldan alınıp evlendirilen küçücük kızları yeniden öğrenciliğe döndürürken yani...

Dr. Orhan Yayla paylaşımından

 

Yazarın Tüm Yazıları