Hayvanlara saygı duyalım

Hayvanlara yapılan eziyet gün geçtikçe artıyor. Kimi tecavüze uğruyor, kimi ise ormana atılıp ölüme mahkûm ediliyor. İnsanları bu konuda daha duyarlı ve vicdanlı olmaya davet ediyorum.

Haberin Devamı

Güzin Abla, ahlaki değerler giderek erozyona uğruyor ve kaba ve şiddet yanlısı bir topluma dönüşüyoruz.
Bunların sonucu olarak da insana, hayvana, doğaya olan sevgi ve saygı yok oluyor.
İşte böyle bir dönemden geçerken, 1 Kasım’da yürekleri parçalayan bir görüntü düştü sanal ortama.
Aç karınlarını doyurabilmek için yedikleri bir lokma yiyeceğe sıkıştırılmış zehir nedeniyle can çekişiyordu hayvanlar...
Görüntüleri seyretmek mümkün değildi.
Cep telefonuyla yapılan görüntü kayıtlarında görgü tanıklarının konuştuğu ve Sapanca Belediyesi’nin zabıta memurlarının hayvanları zehirlediğini belirttikleri ortaya çıktı. Bu arada yedikleri zehirli tavuk parçaları nedeniyle bedeni titreyen, çırpınan köpekler de görüntülere yansıdı.
Yoğun çabalar karşısında sadece üç tanesinin kurtarıldığı biliniyor.
Bu görüntüler vicdanı olan, içinde biraz olsun sevgi barındıran herkeste bir infial yarattı.
Ama bu sadece infial ile kalmamalı ve aksiyona dönüşmeliydi.
Bu nedenle, yönlendirmelerimiz neticesinde bilinçli, sonuç almak isteyen ve bu vahşetin hesabını sormak isteyen herkes, BİMER üzerinden suç duyurusunda bulundu. Şimdi sonuna kadar bunun takibi yapılacak.
Bu olaydan bir süre sonra, kişisel sosyal medya hesabımdan, İBB’ye ait Veteriner Hizmetleri aracının bir fotoğrafını paylaştım.
Vatandaşa sokaktaki yaralı hayvanlar için yapabilecekleri konusunda bir yol gösterebilmekti amacım.
Ancak ortalık karıştı; çünkü herkesin İBB hakkında paylaşacağı bizzat yaşanmış kötü bir anısı vardı.
İhbar edilen hiçbir hayvanı sağ salim olarak geri alamamışlardı.
Gerçekten çok üzüldüm çünkü bu tepkiler sayesinde hayvanların acil ihtiyacı için 10 tane araç tahsis edebilen bir kurumun, bu hayvanları iyileştirmek için maddi güce sahip olduğu, ancak onları iyileştirmek gibi bir niyeti ve kaygısı olmadığı anlaşılıyordu.
Paylaşımımı, tek bir hayvanın zarar görmesini, tek bir hayvanın bilinmeze gönderilmesini kabul edemeyeceğim için kaldırdım.
Bu olaydan bir gün sonra, yine İBB’nin bir aracının ve çalışanlarının, Esenyurt’ta yasa ve yönetmeliklere tamamen aykırı olarak küpeli köpekleri toplarken çekilmiş fotoğrafları paylaşılmaya başlandı.
O esnada, orada şans eseri bulunan hayvan korumacıların müdahalesiyle toplamanın önüne geçilebilmişti. Ya eğer orada kimse olmasaydı?
Yüzlercesinin başına gelen aynı olay, onların da başına gelecekti, ormana atılacaklardı.
Bu durum yetkililere sorulduğunda ise cevap her zaman aynı: “Biz yapmadık. Sadece küpesiz olanları topluyor, sonra yerine geri getiriyoruz.”
Orman yollarındaki hayvan nüfusu binleri geçerken, sokaklarımızda görmeye alışık olduğumuz, sevdiğimiz, beslediğimiz köpekler, kediler birer birer ortadan kaybolurken, belediyelerin bu söylemlerinin artık hiçbir inandırıcılığı ve samimiyeti kalmıyor.
Kanunlara saygılı, yaşam hakkının kutsallığının bilincinde, adil ve vicdanlı insanlara, bir sonraki adımda aynı vicdana sahip yetkililere ihtiyaç var.
Bu özellikleri barındırmayan hiçbir yetkili, görevinde tutulmamalı.
Kamuoyunun beklentisi ise hayvanı koruyan, kollayan, yasaya saygılı, iyi niyetli ve samimi yetkililerin derhal istihdam edilmesi yönünde.
Av. Deniz TAVŞANCIL KALAFATOĞLU


YANIT

Haberin Devamı

Sevgili Deniz Hanım, hem hayvan korumacı kimliğiniz hem de hukukçu oluşunuz nedeniyle, her zaman hayvanlar için olan çabalarınızı takdirle karşılamışımdır.
Son zamanlarda, yurdun dört bir yanından gelen hayvan katliamıyla ilgili haberler giderek artıyor.
Bilinmeyen bir el yasalara rağmen hayvanları zehirleyerek, tüfekle vurarak, aç ve susuz bırakarak yok etmek için çaba gösteriyor sanki.
Samsun’da onlarca köpek vurularak öldürülüyor.
Çevrede hayvanların ölüleri bulunuyor, fişekler toplanıyor. Zevk olsun diye hayvanlara silah sıkıyorlar. Bu hayvanlar bu koşullarda hayatta kalmaya çalışıyor.
Mesela Antalya’da da yavru kediye tecavüz edildi. Hayvancık tüm çabalara rağmen hayatını kaybetti. Yıldız Teknik Üniversitesi Rektörlüğü rutin olarak kampüs içinde yaşayan hayvanları dışarı attırmaktadır. 15-16 Ağustos 2016 gecesi Davutpaşa Kampüsü’nde yaşayan hepsi kısır, İBB küpeli ve çipli, senelerdir orada yaşayan 20 köpek bir anda yok olmuş. Daha sonra görgü tanıkları beyaz bir minibüsün köpekleri topladığını gördüklerini ifade etmiştir.
Köpeklerden biri Esentepe’de, ikisi Levent Kanyon’un önünde tesadüfen bulunmuş.
05-09 Eylül arasında ise Beşiktaş Kampüsü’ndeki kediler yavaş yavaş azalmış ve 30’a yakın çoğu kısır, yaşlı ve aşı karneli kedi artık yok olmuş durumda.
Diyelim ki eğitimsiz, cahil, insanlıktan nasibini almamış kişiler hayvanlara zarar veriyor.
Ya bu duruma ne demeli? Yetkililerden ricamız, yasalarda değişiklik yapılması...
Cahil ya da değil, mutlaka hayvanlara kötülük edenlere, katledenlere hapis cezası gelmeli... Bunu sürekli tekrarlıyoruz; lütfen gerekeni yapın.
İkincisi ise, insanlara hayvan sevgisini aşılamak için küçük yaştan itibaren eğitim verilmeli.
Bunun için de hayvan sevgisi okullarda seçmeli ders olmalı.
Bu dünya hepimizin!
Yeter ki birlikte yaşamasını öğrenelim...
Sen nasıl yaşamak istiyorsan, onlar da yaşamak istiyor. Lütfen onların yaşam hakkına saygı gösterelim...

 

Yazarın Tüm Yazıları