Paylaş
Ankara Hürriyet’in iki ay önce “Vahşetin adresi Bilkent” manşetiyle gündeme taşıdığı, yaklaşık 70 sokak köpeğinin zehirli sucuklarla zehirlenmesinin ardından benzer bir olay geçen hafta Çankaya Kırkkonaklar’da yaşandı.
Bademlidere mevkiindeki ormanlık alanda yaşayan ve hayvan gönüllüleri tarafından beslenen yüzlerce köpek, kimliği belirsiz kişiler tarafından zehirli sosis ve sucuklarla öldürüldü.
Hayvanseverler, bölgede yaklaşık 400 köpeğin yaşadığını, büyük bölümünün katledildiğini ve ölülerinin de götürüldüğünü söyledi.
İhbar üzerine bölgeye gelen Orman ve Su İşleri Bakanlığı 9. Bölge Müdürlüğü’ne bağlı bir ekip, toplu köpek katliamıyla ilgili inceleme yaptı ve tutanak tuttu.
Olay hakkında suç duyurusunda bulunmaya hazırlanan 9. Bölge Müdürlüğü yetkilileri, çevredeki MOBESE görüntülerinden kişilerin tespit edilebileceğini söyledi.
Çankaya Belediyesi ise, zehirlenen köpekler üzerinde yapılan incelemelerde hayvanların “M...l” adlı ilaçla zehirlendiğini tespit ettiklerini açıkladı. Bu nedir şimdi?
Nasıl bir ülke olduk, hayvanlar öldürülür, çocuklar öldürülür, kadınlar öldürülür ama bir dur diyen yok...
Katiller ortada rahat rahat dolaşıyor!
Örneğin hep yurtdışı diye örnek gösterilen ülkelerde, “sokaklarda hayvana rastlamak mümkün değil” diyorlar ya...
Peki örneğin İngiltere’deki hayvanseverlik Türkiye’de var mı? Orada hemen her evde, her bahçede 4 ayaklı dostlar var.
Hem de ailenin bir ferdi gibi bakılıyor, korunuyor, seviliyor.
Ya bizde? Biz hadi sayılı hayvanseverler olarak onlara sahip çıkıyoruz, benim evimde beslediğim hem kedim hem köpeğim var.
Birçok dostumun da öyle...
Ya onlara katlanamayan milyonlarca insan?
Tabi onlara göre hayvan beslemek günahtır, hayvan pistir, mikroptur.
Oysa her insan veya her ev bir hayvana sahip çıksaydı o savunmasız yavrucaklar ne katledilir ne tecavüze vurgun gider ne de öldürülürdü.
Fenerbahçe’de meydanda 2 tane sokak köpeği var.
Bir görseniz, inanmasınız. Evcil hayvan kadar uslular.
Ne ısırma ne bir şey.
Sadece yabancı köpek onun alanına girerse, o zaman bir süre havlarlar o kadar.
Bu insanlar sadece hayvana tahammül edemedikleri için bu tepkileri gösteriyorlar.
Onlara göre dünyada kendilerinden başka hiçbir varlığa yaşam hakkı tanınmamalı.
İnsanlar zaten birbirlerine de katlanamaz oldular artık, farkında değil misiniz?
Komşu komşuya düşman, akraba akrabaya düşman, işyerinde herkes birbirinin yerine gözünü dikmiş, birbirlerine katlanamaz olmuşlar.
Bu nasıl bir gidişat?
Zaten hayvan sevmeyen insan da sevmez, ben buna inanırım.
Ve giderek dozu artan toplumsal bir çılgınlık yaşıyoruz.
Leyla T. ( Ankara’dan bir gönüllü)
Biliyorsunuz, geçtiğimiz hafta işte bu hayvan sevmeyen ve onlara hayat hakkı tanımayanlardan birinin yazısını örnek olarak yayınlamıştım. İnanılmaz ilgi gördü.
Yüzlerce kişi tarafından paylaşıldı.
Mail adresime de okurlarımın pek çoğu bu kişiyi kınayan mektuplar gönderdiler.
Hayvana katlanamamak bir yana, canlarına kasteden, onları vahşice öldüren, tecavüz edenlerin, yakalansalar bile hiç ciddi bir ceza almamaları, sadece küçük bir para cezasına çarptırılmaları, bu vahşeti daha da yaygınlaştırıyor.
Paylaş