Paylaş
Aslında tanışıklığımız bir yıl öncesine uzanıyor. Tanışma hikayemiz o kadar güzel ki resmen evren bizim bir araya gelmemiz için olabilecek en güzel senaryoyu ve olasılıkları oluşturmuş.
İlişkimiz de çok güzel gidiyor. Her şeyi rahatça konuşabiliyoruz...
Ben bilişim uzmanıyım. Tanınan ve işinde başarılı biriyim. Yaşam kalitemizi artırmak için büyük projelerle uğraşıyorum. Genç beyinlere, ücretsiz yazılım eğitimleri veriyorum. Geçinmesi kolay bir insanım. Karşımdaki kişinin birey olduğunun farkında olan bir gencim, yaş gözetmeksizin...
Sakin, sabırlı bir kişiliğe sahibim. Yanlış veya doğruyu her zaman anlatırım, çekinmem.
Kavgacı hiç değilim. Karşımdaki insanla empati kurarım.
Öyle “şununla görüşme, böyle yapma” gibi baskılarım olmaz. Ayrıntılara dikkat eden bir insanım. Kız arkadaşımınsa güven sorunu var. Doğal olarak bu durumda evliliğe sıcak bakmıyor. En baştan evlenme konusunu konuştuk. Henüz hazır olmadığını, hemen evlenmeyi düşünmediğini söyledi.Ben de kendisine “Tabii, sonuçta bu iki kişinin alacağı bir karar ve seni istemediğin bir duruma asla sokmam. Ne zaman kendimizi hazır hissedersek o zaman tekrar konuşur, karar veririz” dedim.
Zaman geçtikçe ailesinden birçok kişiyle tanıştım. Yakın akrabaları dahil... Ben de onu kız kardeşimle, daha sonra annemle tanıştırdım. Ardından annelerimiz görüştü.
Annem çok iyi bir insandır. Hiçbir zaman gelin gözüyle bakmaz, hep “kızım” der ona. Mesela abim evli, yengemle arası çok iyi, hiçbir sorun yaşamazlar. Aynı şekilde kız arkadaşımı da çok seviyor. Ailelerimizin çok iyi anlaşacaklarına da eminim.
Sonuçta sağlam bir evliliğin temelinde ailelerin birbiriyle anlaşması var. Bunun farkındayım.
Sürekli kızlarla çıkmaya meraklı biri olmadım hiç.
Kız arkadaşıma her şeyi konuşabileceğimizi, çünkü aramızda bir sorun varsa bunu konuşarak ve birbirimizi anlayarak çözebileceğimizi söylüyorum. Birbirimizi olduğumuz gibi kabul ediyoruz.
Ama kız arkadaşımda güven sorunu var. Kendisi çevresinde gördüğü şeyler ve yaşadığı olaylardan dolayı erkeklere güvenemiyor.
Başına tatsız bir şey gelirse yıkılmak istemediği için hep savunma halinde... Ne kadar konuşsam da fayda etmedi.
En son “Ben gözlerimi bu dünyaya kapattığımda düşüncelerinin ne kadar yanlış olduğunu anlayacaksın” dedim.
“O zaman da ‘Hata yapmışım böyle düşünmekle’ derim. Ve bu benim hayal kırıklığım olur” diye cevap verdi.
İlişkimizde herhangi bir sorunla karşılaşsak hemen bırakıp gidecek gibi... Sorumluluk almaktan korkuyor.
Ona sevgimi, güvenimi her şekilde gösteriyorum. Ondan ayrı kaldığım her saniye, her dakika özlüyorum.
Kız arkadaşımı çok seviyorum. Bu durumu nasıl çözebilirim? Lütfen bir akıl verin...
◊ RUMUZ: Sevmek yetmiyor
YANIT
Sevgili oğlum, senin
gibi bir delikanlıyı bu devirde bulmak gerçekten çok zor, sevdiğin kız ise bunun farkında değil sanırım. Senin gibi dürüst, başarılı, aklı başında, kendini gençlere, işine ve ülkesine adamış, ayrıca sevdiği kıza da böylesine bağlı bir genç adamı tanıdığı için ne kadar şanslı. Ama sanırım onun takıntıları, sorunları var. Psikolojik
olarak o kadar rahat
biri değil.
Bu güvensizliği daha önce yaşadığı ya da çevresinde yaşanan birtakım ciddi sorunlardan kaynaklanıyor olabilir. Eğer seninle evlenmekten kaçınıyorsa, eminim bir başkasıyla asla evlenemeyecektir.
Bu yüzden acaba bir süre kendini biraz çeksen mi diye düşündüm. Üzerine çok fazla düşmesen mi, ona sensiz olmanın nasıl bir duygu olduğunu anlatmak için uzak mı kalsan biraz... Her zaman aramaktan, her gün görüşmekten bir süre için kaçınsan mı mesela?
Seni her an yanında görmeye, hep senin sevginle sarılmaya alışmış bir genç kızın bu durumda biraz düşünmek zorunda kalacağına eminim. Ama bu durumun risk taşıdığını da aklında bulundurmalısın. Karar senin.
EŞİMİ NASIL EĞİTEBİLİRİM
Sevgili Güzin Abla, ben iki aylık evliyim. Eşime hiçbir şeyi anlatamıyorum, öğretemiyorum.
Acaba diyorum, ben mi yanlış biliyorum.
Örneğin yemek pişirirken ocağı sonuna kadar açıyor.
Tavaların, tencerelerin kulpları hep yanık. Ona ocağı az açmasını söylüyorum, “Ocak kullanmayı senden mi öğreneceğim?” diye tersliyor.
Yemek yapıyor. Bir litre yağ, iki hafta gitmiyor. Yemeklere çok yağ koyuyor. “Beni kalpten götüreceksin, biraz az koy” diyorum. “Evin kadını benim, ne kadar yağ koyacağımı bilirim” diyor.
Tabakları eviyeye koyuyor, hem de en ucuna koyuyor. Geçerken çarpıp düşmesi işten değil.
Yemek yaparken tencereleri normal çorba kaşığı ile karıştırıyor. Yemekleri yemek kaşığı ile koyuyor. Yumurtayı spatula ile değil çatalla servis yapıyor, karıştırıyor.
“Canım tahta kaşık kullan” diyorum. “Senden mi öğreneceğim?” diyor.
Bu ve benzeri bir sürü yanlış yapıyor. Bunları ben yanlış biliyorsam, susayım. Yok eğer ben doğru biliyorsam, ona nasıl anlatayım?
◊ RUMUZ: Yanlış mı doğru mu
YANIT
Sevgili oğlum, sen eminim bir süre bekar hayatı yaşamış, annesinden de mutfak işlerini iyi öğrenmiş bir genç adamsın. Bütün bu anlattıkların gerçekten doğru.
Ama genç bir hanım her zaman bu kadar bilgili olmayabilir. Çünkü sonuçta iki aylık evlisiniz. Yeni evli genç bir hanım mutfak ve yemek işlerini evlenmeden öğrenmemiş olabilir. Bu biraz da annesinin ona öğretip öğretmemesine bağlı tabii.
Kadınlar hangi yaşta olurlarsa olsunlar, eşlerinin mutfağa girip onları tenkit etmesinden nefret eder.
Yaptığı ufak tefek hataları yüzüne vurmandan, sanki sürekli onda kusur arıyor gibi davranmandan hoşlanmıyor, bu yüzden de seninle zıtlaşıyor belli ki...
Ona karşı daha anlayışlı olabilirsin. Tenkit etsen de bunu pek belli etmeden, biraz taktik kullanarak yapmalısın.
Ona biraz zaman tanı. Kadınlar yemek yapmayı, ev işini küçük yaşta öğrenecek diye bir kural yok.
Paylaş