Paylaş
Güzelliklerle gel.
Sonu belli olmayan bir yoldur hayat.
Önüne ne zaman, neyin çıkacağını bilemezsin. Bazen bir şeyler alır götürür senden, tutamazsın!
Bazen de hayatın güzelliklerini getirir, doyamazsın. Hayat bu gün biter, ay biter, yıl biter. Bir bakmışsın ömür biter...
Ah zaman aah! Geçmez gibi gelir de, bir solukta geçer gider. Çok fazla bir beklentim yok yeni yaşımdan. Sağlığım yerinde olsun, sevdiklerim ve huzurum daim olsun yeter.
Aldığım her nefes için şükrediyorum ve kıymetini biliyorum.
“Eskimek ne güzel eksilmedikçe”.
“Eksilmeden eskiyeceğim” bir yaş olsun.
Yaptığım, yaşadığım hiçbir şey için pişman değilim. İnanıyorum ki yaşadıklarım bugünü görebilmem, bugünkü “ben” olabilmem içindi.
Sevinçler de yaşadım, büyük üzüntüler de; mutluluklar da yaşadım hüzünler de; başarılar da yaşadım başarısızlıklar da; “iyi ki”lerim de oldu “keşke”lerim de...
Zaten yaşam bu değil mi?
Bugün 58 yaşındayım artık!
Bundan sonra kaç yılım varsa yaşanacak, tek dileğim “keşkesiz”, sağlık, huzur ve keyifle ama ille de dostlarla yaşayabilmek.
Bugünden itibaren hayatımdaki “an”ları hediye ediyorum kendime. Nasıl istiyorsa içim, öyle davranacak dışım...
“İncelikler yüzünden” yaşanan acı tecrübelerle vedalaşıyorum... Büyük temizlik yapıyorum ve “evet bu nedenle hayatımda yoksun” diyorum dürüstçe. Beni mutsuz eden kişilerle asla görüşmüyorum.
Ne kadar ömrüm var şurada, yarın nefes alabilecek miyim bilmiyorum. Artık hayatın tadını daha bir alır oldum. Benden bir tane daha yok bu dünyada, bir daha gelemeyeceğim dünyaya...
Bundan sonra kaç yılım varsa yaşanacak, tek dileğim “keşkesiz”, sağlık, huzur, neşe ve “iyi ki”lerle geçsin. Güle güle 58.
Hoş geliyorsun 59 yaşım!
Güzelliklerle gel.
◊ Cansu Bal Babacan
YANIT
Cansu’yu yazları geçirdiğimiz Datça’da tanıdım. Yüzünden hiç eksik olmayan o tatlı gülümsemesiyle, nezaketi, saygıyla karışık sevgi dolu yaklaşımıyla, güzel bakışlı gözleriyle yüreğimde yer eden, dostluğumuza inandığım bir genç hanımdı.
Eşiyle Datça çevresindeki köylerden elde ettikleri doğal ve sağlıklı besinleri üretip Datça’dan sizlere adıyla pazarlayarak çok faydalı bir iş yapıyorlardı.
Her zaman nazik, her zaman yardımcı, çalışkan bir karı-kocaydı. Çok da mutluydular...
Ama hayatlarına hepimizin bildiği, adını söylemekten kaçındığımız o sevimsiz hastalık giriverdi aniden.
Cansu her zamanki o yumuşacık çocuksu haliyle, sakin ve sessiz kabullenişiyle ne isyan etti, ne öfkelendi ne de hayattan vazgeçti.
Hastalığıyla mücadele etti yine sessizce...
Çektiklerini hiç kimselere belli etmeden, dışa vurmadan...
Ve şükürler olsun yendi hastalığını. Şimdi hayat yeniden başlıyor onun için.
Bu yüzden bu yeni yaşı çok önemli bir başlangıç işte...
Ve bu yüzden çok sevdiğim bu tatlı kadının 58’inci doğum günü için yazdığı bu güzel satırları sizlerle paylaşmak istedim.
Herkese bu güçlü kadını tanıtmak ve bu gibi durumlarda asla vazgeçmemek, mücadeleyi elden bırakmamak gerektiğini bir kez daha hatırlatmak için.
Cansucuğum nice nice sağlıklı ve mutlu yaşlara inşallah...
Paylaş