Göz tansiyonu tedavi edilmezse körlük yapıyormuş

Her derde deva sevgili Güzin Abla, doğrusunu isterseniz köşenizde en çok ilgimi çeken, psikolojik ya da sağlıkla ilgili konular. Size her şeyi danışabilmemiz ne güzel. Allah size uzun ömürler versin.
Ben de hastaneye gittim ve doktor, göz tansiyonumun üst sınırda olduğunu söyledi. Acaba normal değerler kaç arasındadır?
Glokom, yani göz tansiyonunun zamanında fark edilip tedavi edilmezse körlük yaptığını duydum, doğru mu? Tedavisi nedir?
Hastalığın çok sinsi bir göz hastalığı olduğu söyleniyor. Bu durum beni çok korkutuyor.
Köşenizde zaman zaman çok güvendiğiniz bir uzmandan söz edersiniz. Acaba ona danışarak bilgi verebilir misiniz?
Rumuz: Körlük korkusu

Evet sevgili okurum, dediğiniz gibi glokom çok sinsi bir göz hastalığı. İsteğiniz üzere Doç. Dr. Yusuf Durlu’ya danıştım, korkularınızı aktardım. Hem size hem de aynı endişeleri taşıyan okurlarıma yararlı olacağına inandığım cevabını paylaşıyorum:
“Göz tansiyonunun normal değerleri, 10-21 mm cıva basıncı arasındadır. 22’nin üzerine çıktığında yüksek olarak kabul edilir.
Göz tansiyonunun yüksek çıkması, glokom hastalığı olduğunu kanıtlamaz. Hastalığın olması için, ölçülen göz içi basıncının (bu bazen 21 altı da olabilir) retina sinir liflerine zarar vermesi gerekir.
Bu açıdan bakıldığında, glokom hastalığını ‘göz tansiyonunun hasar verdiği bir retina hastalığı’ olarak tanımlamak yanlış olmaz.
Körlüğün ikinci nedeni olarak gösterilen glokom (göz tansiyonu, karasu) hastalığının en fazla 40 yaş ve üzerinde ortaya çıktığını, fakat bebeklerden yaşlı insanlara kadar her yaşta görülebileceği biliniyor.
60 yaşından sonra ise glokom hastalığının 6 kat arttığı ve erkeklerde daha fazla görüldüğü izleniyor.
Glokom hastalığındaki risk etkenlerinin başında göz tansiyonu yüksekliği, yaşlılık, ailede glokom öyküsü geliyor.
Miyopi, hipotiroidi (tiroidin az çalışması), kalp, şeker ve hipertansiyon hastalarında, kortizon kullanan kişilerde, göz kazası geçirenlerde glokomun dikkatle incelenmesi gerekiyor.

GEÇ DÖNEME KADAR BELİRTİ VERMEZ

Göz tansiyonu hastalığı, başlangıcında genellikle hiçbir belirti vermez, bu nedenle çok sinsi olduğu söylenir. Fakat az oranda hastada görmede azalma, alın bölgesinde ağrı ve ışık çevresinde renkli hareler görülebileceği, göz tansiyonu çok yükselen hastalarda ise gözde kızarıklık, şiddetli ağrı, bulantı ve kusma, hatta ani görme kaybı ortaya çıkabilir.
Glokom, genellikle geç döneme kadar hiçbir belirti vermez. İlk başta sayfaları okurken satır atlaması gibi hafif belirtiler verebilir. Tünel veya borudan görme şeklinde merkezi görme kaybı ise ancak geç dönemde ortaya çıkar.
Göz tansiyonu, hastalığın ve hastanın tipine göre tedavi edilir. Kesin tanı için detaylı göz muayenesi, bilgisayarlı görme alanı, kornea kalınlığı ölçümü ve son yıllarda önem kazanan, görme alanı incelemesinden daha hassas olan SD-OCT yöntemi uygulanır.
Glokom hastalığında, ilk ve en fazla etkilenen hücre grubu olan retina (görmeyi sağlayan ve sinir ağının bulunduğu gözün arka bölümü) sinir liflerinin kalınlığı SD-OCT cihazıyla ölçülür. Bu tetkikler doktor için çok önemlidir.
Göz tansiyonu korneadan ölçüldüğü için korneanın kalınlığının bilinmesi gereklidir. Korneası kalın olan kişilerde, göz tansiyonu aslında yüksek olmamasına rağmen yüksekmiş gibi çıkabilir. Korneası ince olanlarda ise göz tansiyonu aslında ölçüldüğünden daha yüksektir. Bu nedenle göz tansiyonu tanısı kişiden kişiye değişebilir.
Glokomda önce tıbbi tedavi uygulanır, bu yöntemden cevap alınamaması halinde ameliyat yapılır. Uygun tedavi edildiğini düşünen hastalarda bile bu hastalık yüzde 10 oranında körlük riski taşır.
Körlüğün önlenmesi için göz hekimi tarafından verilen glokom ilaçlarını, tarif edildiği şekilde, çok dikkatli kullanmak ve 6 ayda bir mutlaka düzenli takip edilmek çok önemlidir.