Paylaş
Ben, aşka önem veren biriyim. 22 yaşındayım ve bir defa sevgilim oldu. Bundan 4 yıl önce yani 18 yaşımdaydım. Önce tanıyıp âşık oldum sonra birliktelik yaşadım. Hatta uzun süre peşimden koştu.
En sonunda sevdim ve artık tam bir aşk yaşıyordum. Bana şiirler bestelerdi. Sürekli ilgilenirdi. Ama birlikteliğimin ne yazık ki sonu, beni aldatmasıyla bitti. Benim de aşka olan inancım bitti.
Ailem de bu durumu biliyor. Şimdi bana görücü usulü bir genç buldular.
Avukat, 24 yaşında, yakışıklı, boylu poslu ve muhafazakar biri.
Yani her kızın aradığı ne varsa onda var. Ben de beğendim. Daha âşık değilim ama konuşuyoruz.
Benim sorunum şu:
Hem onun hem de benim ailem henüz tanışalı 2 hafta olmasına rağmen nişan, düğün muhabbetleri yapmaları. Kendimi baskı altında hissediyorum.
Sanki onunla evlenmek zorunda olduğum için konuşmaya devam etmem gerekiyor gibi... Oysa onu tanıyıp sevmek için konuşmak istiyorum.
Ve olumsuz bir sonucun olabileceği gerçeğine kendimi hazırlamaya çalışırken ailem bana göre tam tersine davranıyor.
Onlar olumsuz bir cevaba hazır değiller. Benim de olumsuz bir şey dediğim yok ama onların bu hali beni strese sokuyor. Strese girince de her şeyden kaçan, korkak biriyim.
Bu genci artık seviyorum. Bu stres ve korku yüzünden onu kaybetmek istemiyorum. Görücü usulü evliliğin getirdiği korku ve endişelerde olan kızlara nasıl tavsiyeniz olur? Çünkü söz günüm yaklaşıyor. ◊ Rumuz: Görücü usulü
YANIT
Sevgili kızım, görücü usulü evliliğe her zaman karşıyım ama bu senin anlattığın pek de alışılagelmiş bir görücü usulü evliliğe benzemiyor.
Çünkü sonuçta her ne kadar tanışalı henüz iki hafta olduğunu söylesen de sanırım aranızda duygusal yakınlaşma başlamış.
Sen onu beğenmişsin, onu yakışıklı ve her kız tarafından kolaylıkla beğenilecek biri olduğuna karar vermişsin. O da sana yakınlık duymuş.
Şu andaki tek problem, ailenin olayı hızlandırmak istemesi sanırım.
Sen henüz sözlenmeye hazırlandığın bu genç adamı sevmemişsin ama sevebileceğini düşünüyorsun. Bu da çok iyi bir şey. Sonuçta ailenin zoruyla evlenmeyeceksin, onu sevmeye hazırsın.
Burada seni rahatsız eden, her iki ailenin de sizin adınıza kararlar alması. Bu konuda çok haklısın.
O halde yapacağınız tek şey, her ikiniz de ailelerinizi karşınıza alıp bu kadar aceleye getirilmek istemediğinizi anlatmanızdır. Sanırım bu genç adam da bu kadar acele evliliğe adım atmak istemiyordur.
En azından senin anlattığın kadar kibar bir beyefendiyse, senin isteklerine saygı duyacaktır.
Bana kalırsa sevgili kızım, strese girmene gerek yok. Her şey yolunda giderse, önce sözlenir, bir yıl kadar görüşüp birbirinizi iyi tanımaya çalışırsınız.
Tam anlamıyla tanıman söz konusu değil elbette ama en azından onun hakkında ciddi anlamda bir fikrin olabilir. Hiç değilse onu gerçek anlamda sevip sevemeyeceğini anlamış olursun. Ben sana ve tüm görücü usulüyle evlenmeye hazırlanan genç kızlara aynı şeyi söylemek istiyorum.
Ailenizin size sunduğu damat adayını bir süre tanımaya çalışmadan, sevmeden, hiç değilse ona yakınlık duyduğunuzu hissetmeden evlenmemelisiniz.
Aileniz sizi zorlasa bile...
Paylaş