Gecikmiş bir ilan-ı aşk

En çok gece seviyorum seni...

Haberin Devamı

Çünkü o zaman sadece sen ve ben varız. Hiç kimseyle paylaşmadan sevişebiliyorum gözlerindeki yıldızlarla. Okşayabiliyorum mehtapta sedef düşmüş saçlarını...

Lütfen abla, sana yalvarırım, sevdiğime aşkımı anlatmaya çalıştığım bu satırları yayınla...
Herkesten üstün gördüğüm bu yürek, bu gece bir başka yüreğe yenik düşmüş ve hayattaki ilk aşkıymış gibi, ilk sevişmesiymiş gibi karşısındaki insana duygularını açmaya çalışıyor.
Hani derler ya “bunlar sanki birbirleri için yaratılmışlar” diye. Evet, biz de birbirimiz için yaratılmış olmalıyız.
Sana olan aşkım, tüm zamanları içine alıyordu ama en çok gece titretiyordun içimi ve en çok karanlığın sessizliğinde sahiptim sana.
Çünkü günün ışıkları seni benden alıp hayatın telaşlarına sürüklüyordu. Avuç avuç korları doldurup sineme, bir kurt gibi geceyi bekliyordum.
Ne zaman sana uzansam, hep bir adım geride kalıyordu kolum. Ne zaman bir söz etmeye kalksam, dilim buruk, içim yarım yamalak... Benden arta kalansa süzülen bir damla yaş, titreyen bir çift dudak...
En çok gece seviyorum seni... Çünkü o zaman sadece sen ve ben varız. Çünkü o zaman bahanelerin yok.
Hiç kimseyle paylaşmadan sevişebiliyorum gözlerindeki yıldızlarla. Okşayabiliyorum mehtapta sedef düşmüş saçlarını.
Bazen küsüyoruz ama o bile hoşuma gidiyor. Gözlerini kaçırsan bile teninin sıcaklığı yalıyor yüzümü alev alev. Biliyorum ki yüreğinin penceresinden bir tek ben bakıyorum.
Biraz sonra “işim çıktı” diye gitmeyeceksin...
Bilemezsin sensizlikte nasıl sıkar boğazımı hasret düğüm düğüm. Kısacık görüşmelerin özensiz, duygusuz katılığında, edilen vedalar bir pençe gibi göğsümü yarıp kalbimi nasıl çıkarır yerinden...
Her an sevdiğimsin ama bir tek geceleri sadece ve sadece benimsin.
Rumuz: Muhammed

Haberin Devamı

Biliyorum yazını yayınlamakta geciktim sevgili oğlum.
Ama gel gör ki binlerce e-mail arasından bulup, seçip, yayınlamak o kadar kolay değil. Umarım bu güzel satırlar sevdiğine ulaşır...

Kalamış Parkı’ndaki etkinliğe davetlisiniz

Sayın Güzin Abla, 4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü’nü bu yıl yine buruk bir şekilde kutluyoruz.
Sokak hayvanlarının yaşadığı zorluklara dikkat çekebilmek için, bu yılki etkinliğimizde de onların yaşam mücadelesini gözler önüne
sereceğiz.
Hayırsızada trajedisinin üzerinden 100 yıl geçmiş olmasına rağmen, ülkemizdeki birçok ilçede sokak hayvanlarının hâlâ çok zor şartlara mahkum edildiğini biliyoruz.
Bu yılki etkinliğimizi, Kadıköy Belediyesi ve sokak hayvanları problemini “kısırlaştır-aşılat-yaşat” mantığıyla çözmeye çalışan Adalar Belediyesi’yle birlikte düzenliyoruz.
3 Ekim Pazar günü 12.00-17.00 saatleri arasında Kalamış Parkı’nda düzenlenecek etkinlikte, hayvan hakları savunucuları, yerel yöneticiler ve canlarımız bir araya gelecekler.
Kadıköy Hayvan Dostları Platformu üyesi Ali Bahadır Minibaş’ın objektifinden “K.B.Geçici Hayvan Bakım Merkezi Konukları” fotoğraf sergisi izlenecek.
Küçük katılımcılarımız, açılacak veteriner hekim masasında bilinçli hayvan sahiplenme, barınaktan hayvan edinme gibi konularda bilgilendirilecek.
Çiğdem Tunç’un sunuculuk yapacağı etkinliğimizde, Semiha Yankı ve Mişa sahne alacak. Her yıl hayvanlarımız için bizden desteğini esirgemeyen Ayşe Evrim Trio ile de keyifli saatler geçireceğiz.
Özellikle çocuklarımızın hayvan sevgisiyle erken tanışması amacıyla düzenlenen bu etkinlikte, geçici bakım merkezlerinden getireceğimiz ve daha önce sahiplendirdiğimiz canlarımız da bizlerle olacak.
Tüm hayvan korumacıları çocuklarıyla birlikte bekliyoruz.

Haberin Devamı

Kadıköy Hayvan Dostları Platformu/Adalar Sokak Hayvanı Koruma Gönüllüleri
www.kadikoyunkopekleri.org
Neslihan Demiroğlu
(neslihan@aratdanismanlik.com)

Yazarın Tüm Yazıları