Evlilikleri kurtarmak için biraz çaba yeterli

Türkiye’de boşanma oranları özellikle büyük şehirlerde yüzde 10’lara çıktı. Bu yazıyı yazma ihtiyacı duydum, evlilikleri kurtarmak için biraz çaba gerek.

Haberin Devamı

Tüm yaşamımız boyunca ve de evlilikte en birinci amacımız mutlu olmaktır. Mutlu olmak için de önce hayaller peşinde koşmayıp gerçekçi olmak, beklentilerimizi hayat şartlarımıza göre sınırlandırmak çok önemli. Bir başkasının yaşamına özenmek, kendi yaşamımızı başkalarıyla kıyaslamak, mutsuzluk getirir. Kendimizle ve elimizdekilerle yetinmek zorundayız.
Toplum olarak, gerek kültürel gerekse sosyal yapımız gereği, aile hayatı bizim için ön planda ve bu fikirle büyütülüyoruz. Kadınlarımız da bu nedenle evlilikte gönül rahatlığı ve huzuru arıyorlar. Bu yüzden de artık eskiye oranla evlenmek için acele etmeyip, doğru erkeği bekliyorlar.
Kim ne derse desin, bekârlığı seçen kadınlar giderek çoğalsa da, boşanmalarda inanılmaz bir artış görülse de, evlilik çok gerekli. Çünkü bir insanın kendi ailesine sahip olması çok önemli. Ve evlilikte en değerli şeyin karşılıklı sevgi ve güven olduğu unutmamalı.

Haberin Devamı

EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜYOR MU

Dünyadaki en özel mutluluk, evlilik yaşamında elde edilen mutluluktur.
Ve ailede mutluluğu yaratmak en çok kadınlara düşüyor...
Peki; birçoklarının düşündüğü gibi evlilik aşkı öldürüyor mu? Evet; yıllar en ateşli âşıkları bile yıpratabiliyor. Çiftler birbirlerini ne kadar severlerse sevsinler günün birinde monotonluk batağına saplanıyorlar. Bu nedenle evliliklerde ve uzun süreli beraberliklerde, cinsel yaşamda zaman zaman yenilikler, bazı küçük heyecanlar yaratmak gerekir. Küçük sürprizler, baş başa yenilecek bir yemek, beraberliğe renk katabilir. Arada bir, çocuklardan ve büyüklerden uzakta bir kısa da olsa, bir tatile çıkmak, en azından baş başa kalmak, ilk flört günlerini yeniden hatırlatacağından her zaman yarar sağlar.
Kadınlar, eşlerinin karşısına her zaman bakımlı, temiz, hatta arada bir, değişik çıkmayı, onu şaşırtmayı denemeli. Erkekler esprili, kendilerini güldürmeyi başaran kadınları severler. Evde neşeli bir ortam bulmak isterler.
Aşk bitse de, aile olmak, evlilikte huzur bulmak, huzur vermek ve eşiyle mutlu olabilmek çok önemli. Ama mutluluğu yalnızca eşinizle ilişkilerinizde aramayın, kendinize ait bir dünyanız da olmalı, yaşamda küçük mutlulukları kendiniz yaratmalısınız.
Evlilikte sorun yaratan en önemli şey iletişimsizliktir. Anlaşabilmenin birinci sırrı, öncelikle eşlerin birbirlerini dinlemeleri ve anlayabilmeleridir.

Haberin Devamı

TARTIŞMANIN DOZUNU KAÇIRMAYIN

Bütün dünyada kadını ikinci cins konumunda görmek yaygın. Buna tepki olarak çıkan feminist hareket ise kadın-erkek savaşlarını artırıyor. “Kadın-erkek savaşlarının” evliliği kurban ettiğini düşünüyorum.
Bir de tabii “senin ailen, benim ailem” sorunu ön planda. Oysa evlenen çiftler artık ailelerini yuvalarının duvarları dışında bırakmalılar; onları sayıp sevmeli, ama evliliklerine karışmalarını önlemeliler, Her iki taraf da özellikle annelerin eşlerini şikayet etmesine fırsat vermemeli. Burada özellikle erkeğin çok idareli olması gerekiyor.
Kavgalar beraberliğin tadı tuzu, ama ne yazık ki bazen de sonu... İnsanın hatasız olması mümkün değil.
Tartışma elbette olacak, ancak tartışmanın dozunu kaçırmamalı.
- Önce tartışmanın ta başından karşınızdakine yıkıcı ve olumsuz eleştiriler getirirseniz, karşınızdaki suçlandığını düşündüğü anda, hemen tepki gösterecektir.
- Karşınızdaki erkeğe “Sen zaten...” diye başlayan cümlelerle, “sen zaten beceriksizsin” gibi devam eden yıkıcı eleştirilerle yaklaşırsanız baştan tartışmayı kaybedersiniz. Onu çileden çıkartırsınız; tartışma konusu unutulur, kişilik çatışması, erkeğin kendini müdafaa etmek için karşı atağa geçmesi şekline döner.
- Geçmişe dönmekten kaçınmalısınız. Tartışma sırasında en ciddi hatalardan biri, o gün tartışmaya neden olan konuyu unutup, geçmişte yaşanan olayları yeniden ele almaktır.

Haberin Devamı

KADIN GÜLER YÜZ ERKEK CİNSELLİK İSTER

- Tartışma sırasında hep kendinizi haklı, karşı tarafı ise haksız gösterirseniz, olayı daha baştan kaybetmiş olursunuz. O noktada artık tartışma sen haksızsın, ben haklıyım şekline dönüşür. Asıl tartışma konusu güme gider.
- Boşanalım sözcüğünü alışkanlık haline getirmeyin. “Boşanalım da bitsin”; sorunu ta başından çözümsüz hale getiren bu cümle, her şeyi silip atabilir. Belki de blöf yapıyorsunuzdur ama etkisi çok ciddi boyutlara uzanabilir.
- Kendinizi haklı çıkartmak için bağırmayın. Bağırarak ne söylerseniz söyleyin, karşınızdaki sizi dinlemez.
- Sorununuzu, sıkıntınızı eşinize hissettirmekten çekinmeyin. Erkekten, siz söylemeden sizin duygularınızı kendiliğinden anlamasını asla beklemeyin.
- Ve tabii ki en önemlisi erkeğinizi sevmeniz. Erkekler hiç büyümeyen çocuklardır. Tıpkı çocuklar gibi edepsizleşirler, tıpkı çocuklar gibi tuttururlar. Oysa sevgiyle ve tatlılıkla yaklaşırsanız, dikkatini başka şeylere çekerseniz, onu okşar, yumuşatırsanız yatışır, sakinleşir.
- Kadın güler yüz, erkek cinsellik ister.
- Kadınları yumuşatmak için güler yüz, birkaç tatlı söz, biraz iltifat yeterli olabilir. Erkek için ise cinsel ihtiyaçlarının karşılanması önemlidir. Cinsellik, yemek-içmek kadar ön plandadır, onlar için.
- Son olarak da, eşinizle asla karnı açken hiçbir konuyu tartışmayın. Ona sıkıntılı olayları yemek öncesinde açmayın. Bekleyin karnı doysun, rahatlayıp biraz dinlensin, sonra konuşursunuz.
Feyza Algan

Yazarın Tüm Yazıları