Evlatlık sistemi de işlesin

Tüp bebekle ilgili mail’leri yayınlamayı sürdürüyorum. Bu tartışmaya neden olan “Rumuz C.E.”nin de cevabıyla, bu defa sözü Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın bu konuda yaptığı açıklamayla bitiriyorum.

Haberin Devamı

Amacım sisteme dikkat çekmekti

Yazımı köşenize aldığınız için teşekkürler... Doğurganlık kaybı elbette kadın için zor bir süreç. Tüp bebek yöntemi buna bir deva. Evli çiftlerin “illa çocuk” diye baskılandığı bir düzende evlat edinmeye kötü gözle bakılması da normal... Kadınlarımızı psikolojik buhranlara iten çevreleri, geçmişin beyinlerine kazıdığı bilinçleri. Amacım kimseyi üzmek değil, sisteme dikkat çekmekti. Tüp bebek yöntemi gibi, evlatlık sisteminin de işlemesi dileğiyle. Rumuz: C.E.
 
İki çocuk evlat edindim

Ben, evlat edinmenin de doğurmak kadar değer görmesi yanlısıyım. İki kızımı sekiz yıl önce evlat edindim. Biri 3,5 yaşında, diğeri 16 aylıktı. Yüzlerini gördüğüm anda kendim doğurmuşum gibi mutlu oldum. Sadece karnımda taşımadım, süt vermedim. Geri kalan her şeyi yaptım. Bence çocuk sahibi olamayanlar bir kuruma müracaat etsinler, tedavilerini de sürdürsünler. Gebelik oluşursa müracaatlarını geri alır ya da ikinci bir evlada sahip olmanın mutluluğunu yaşarlar. Rumuz: Tülay Ş.

Haberin Devamı


9 ay boyunca o varlığı içimde hissetmeliyim

Rumuz C.E’ye verdiğiniz yanıtla, “Bebek sahibi olamayan insanlar, kaderci bir zihniyetle tıbba arkasını dönsün” mü demek istediniz? Çocuğu olsun olmasın, maddi imkanlar nezdinde evlat edinmeyi elbette düşünmeli insan.
Fakat çocuk sahibi olan kişilerin “Olmazsa evlat edinirsin canım” diye öğüt vermeleri bizlerin canını ne kadar acıtıyor bilemezsiniz. Bedeninde o varlığı hissedebilmek, dokuz ay boyunca içinde geliştiğini hissedebilmek bir kadın için çok güzel ve özel.
“Hayatta hiçbir şeyi fazla zorlamamak gerekir” cümlenize katılıyorum ama şimdi “Bu dördüncü denememin acı sonuçları olabilir mi?” diye mi düşünmeliyim?
Rumuz: Gamze Ö.

Özürlü oranı yüksek

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, bir röportajında tüp bebek yöntemi hakkında şunları söylemişti: “Tüp bebek uygulamasında iki embriyo, ikiz gebelik anlamına geliyor. Bazen üçüz de oluyor. Bazen oluşturulan zigot kendiliğinden de bölünüyor. Bu, özürlü kalma oranlarının daha yüksek olduğunu gösteriyor. Hiç kimse kusura bakmasın, tüp bebek merkezi para kazanacak diye ben buna razı olamam. Türkiye gibi, imkânları zengin ülkeler kadar fazla olmayan bir ülkede devlet her türlü yolu açmış. Ama yine bebek ve anne açısından doğru olan neyse elbette o yapılır. Efendim iki konursa yüzde 35 hamile kalırmış da, tek konursa yüzde 25 olurmuş... Olsun ne yapalım! Bunun riskini annenin karnına ikiz olarak düşen bebekler çekeceğine, ikiz doğumla karşı karşıya kalan anne çekeceğine, zaten sayısı çok az olan yeni doğan uzmanları çekeceğine, tüp bebek merkezleri çeksin canım. Bunun doğru olanı budur.”

Yazarın Tüm Yazıları