Paylaş
Güzin Abla, ne yapacağımı bilemiyorum, şaşkın bir haldeyim... Çaresizim...
Çaresizliğimin nedeni ise yeni evli olmama rağmen eşimden sürekli dayak yemem.
Eşim beni her seferinde biraz daha fazla hırpalıyor. Giderek bana karşı daha vicdansız davranıyor.
Benim ailem modern görüşlü, maddi açıdan güçlü ve hoşgörülü insanlardır. Bugüne kadar ailemden hiç dayak yemedim. Ama evlendikten sonra koca dayağı başladı.
Aslında ekonomik bağımsızlığım var. Kocamı çekmek zorunda değilim. Ama evliliğimi yürütüyorum işte...
Oysa hep başıma asla böyle bir şeyin gelmeyeceğini düşünürdüm...
Herkesin beğendiği genç bir kadınım. Genç kızlığımdan beri bu böyle. Ama artık erkeklerden tiksiniyorum. Eşimin davranışları yüzünden bütün erkeklerden nefret ettim.
Böyle bir yanı olduğunu bilmiyordum.
Beni dövdükten sonra, yatıştığında, gelip özür diliyor.
Yanlış yaptığını kabul ediyor, bir daha böyle bir davranışı tekrarlamayacağını söylüyor.
Ama kısa süre sonra yeniden saldırıyor. Hem de olur olmaz nedenlerden. Bir gün salataya sirke koymamışım, bir başka gün onu kapıda karşılamamışım diye dayak yiyorum.
Bana “Beni sen tahrik ediyorsun. Aklımda seni dövmek filan yok aslında” diyor bir de...
Artık dayanamayacağımı hissediyorum. Zaten hiç kimse böyle birine katlanamaz.
Bu evliliği neden sürdürüyorum, ben de bilmiyorum.
Beni öldürmesinden mi korkuyorum? Yoksa döverek öldürmesini mi bekliyorum, neyi bekliyorum? Bilmiyorum...
Yoksa her şeye rağmen nefret ettiğimi düşünsem de, onu hâlâ seviyor muyum?
Sanırım tek korkum boşanmış bir kadın olmak. Ablam da evlenip ayrıldı. Bu nedenle korkular içindeyim.
Ailemin, çevremdekilerin ne düşüneceği beni çok huzursuz ediyor.
Onların bu durumdan haberi yok. Olsaydı, bu hayatı sürdürmeme asla izin vermezlerdi. Beni gözü yaşlı görmek istemezlerdi, biliyorum.
Evliliğim boyunca ne kadar çok gözyaşı döktüm, bilemezsin.
Ne yapmalıyım Güzin Abla? Ne olur bana yardım et...
* Rumuz: Korkuyorum
Sevgili kızım, sen aklı başında, iyi bir eğitim almış, iyi bir aile tarafından yetiştirilmiş, görgülü, kültürlü bir genç kadınsın. Böyle bir adamın dayağına katlanmanı, ses çıkarmadan onunla yaşamaya devam etmeni anlamak mümkün değil.
Üstelik ailenden destek alacağından da eminsin. Maddi bağımsızlığın olduğunu da söylüyorsun, daha ne istiyorsun?
Çocuğun olsa, gidecek yerin olmasa haydi sana hak vereyim. Ama böyle bir durumun da yok.
Hem bak kendi kendine soruyorsun, “Beni öldürmesini mi bekliyorum” diye... Gerçekten inanılır gibi değil.
“Acaba her şeye rağmen onu seviyor muyum” diye düşünmene de şaşırdım kaldım.
Hani bazı insanlar vardır, eziyet çekmekten hoşlanırlar.
Mazoşist denir onlara.
Onlardan biri misin sen de yoksa? Öyle bile olsan, bir uzmana başvurup tedavi olur, kurtulursun.
Bu durumu ailen de bilmeli artık. Bundan böyle bir an bile tereddüt etme, çocuğun olmadan, başın daha fazla derde girmeden bitir bu evliliği, at başından o acımasız adamı.
Senin yerinde ben olsam, bir saniye bile düşünmezdim.
Ne demek boşanmış bir kadın olmak istemiyorum?
Saçmalama Allah’ını seversen.İşte senin gibi birçok kadın, bu dayak cehennemini yaşamayı sürdürerek, bunun gibi aşağılık adamlara fırsat veriyor.
Gerçekten bir psikoloğun yardımını almalısın.
Paylaş