Erkekler evlenmeye gelince hemen ortalıktan toz oluyorlar
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili ablacığım, ben oldukça güzel, dikkat çeken, düzgün fizikli bir genç kızım.
Şu anda 24 yaşındayım. Şu ana kadar birkaç erkek arkadaşım oldu. Önceleri zaten erkek arkadaşlarıma yalnızca bir flört gözüyle bakıyordum. Okumak, eğitimimi sürdürmek öyle evlenmek istiyordum. Lise ve üniversite bitti. Şimdi çalışan bir genç kızım. Bu arada iki ciddi ilişkim oldu. Hem onlardan çok hoşlanmıştım hem de artık evliliği düşünebileceğimi sanmıştım. Ancak her iki ilişkim de, bir yıl kadar sürdükten sonra, hüsranla noktalandı.
Her iki erkek arkadaşım da bana pek ciddi bir neden göstermeden sırtlarını döndüler. Ve işin ilginç yanı, her ikisi de "Seninle aslında ciddi bir ilişki yaşanır ama ben evliliğe hazır değilim. Evlilik beni korkutuyor" gibi sözlerle beni şaşırttılar. Gerçekten de son zamanlarda arkadaşlarım arasında da gördüğüm hep bu. Erkekler, bir süre kızlarla flört ediyor, eğleniyor, geziyorlar. Cinsel ilişkiye de girebiliyorlar hatta bir süre karı-koca hayatı da yaşıyorlar. Ama evlenmeye gelince hemen toz oluyorlar ortalıktan. Sanırım evlenmekten korkuyorlar. Bu nasıl iş anlayamıyorum. Flörte, hatta ileri derecede yakın ilişkiye "evet" ama evliliğe "hayır". Bu gidişle galiba beklediğim gibi bir insan bulup, evlenemeyeceğim. Siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?
RUMUZ: EVLENMEK İSTEYEN BİR KIZ
Canım kızım, ben de aynı şeyi düşünüyorum. Giderek insanlar evliliğe soğuk bakmaya başladılar. Bir bakıma onlara hak vermemek elde değil. Çünkü hayat şartları o kadar ağırlaştı, evliliğin getireceği sorunlar, gençlerin omuzlarına öylesine büyük sorumluluklar yüklüyor ki, bu düşünce yoğunlaştı.
Bir de bazı genç kızları suçlamadan edemeyeceğim. Tabii bu hepsi için söz konusu değil ama genç kızlar artık o kadar rahat hareket ediyorlar, o kadar kolaylıkla yatağa giriveriyorlar ki evlilik dışı ilişkiler o kadar yaygınlaştı ki erkek de kendini zora sokma gereği duymuyor. Bir süre beraber yaşadığı genç kızdan bıkıveriyor. Tabii erkeğin üzerine çok fazla düştüklerini, "Nasıl olsa elimin altında" diye düşünmelerine fırsat verdiklerini de söylemeliyim.
Erkekler asla kaybetmeyeceklerine inandıkları kadına giderek daha az değer vermeye başlarlar. Bu erkeğin yapısında vardır. Hangi çağda olursa olsun, erkeğin: "Bana baygın, benim için deli oluyor, benden asla vazgeçemez" diye düşündüğü kadına ilgisi azalır. Sürekli heyecan duymak, sürekli uyarılmak, endişe ve kaybetme korkusu içinde olmak, hatta kıskançlığını alevlemek için yaratılmıştır o. Birlikte olduğu kızı elde etmek için artık hiçbir nedeni olmadığında, yeni bir macera peşine gitmekte bir sakınca görmüyordur. İşte bu nedenlerle genç erkekler bugün artık evliliğe pek sıcak bakmıyorlar. Sen ciddi bir kızsan, "Onunla ancak evlenilir" diye düşünüyorlardır. Böylece, daha kolay ilişkilere kaçmak işlerine geliyordur. Umudunu kesme kızım, çok gençsin. Elbette seni değerlendirecek, evliliğe sıcak bakan gençler de çıkar karşına.
Bana zorla sahip oldu intikam istiyorum
Güzin Ablacığım. Önce sizi çok sevdiğimi ve sürekli okuduğumu söylemek isterim. Benim sorunuma gelince, 23 yaşında bekar bir genç kızım. Ancak 8 ay kadar önce bir gençle tanıştım ve onunla çıkmaya başladım. Ona bakire olduğumu ve asla onun olamayacağımı, öpüşmekten öteye gidemeyeceğimi söylemiştim. O da kabul etmişti. Ama birkaç ay arkadaşlık ettikten sonra, geçenlerde yine evine gittiğimizde öpüşürken beni soydu ve bana zorla sahip oldu. İtirazlarımı dinlemedi. Şimdi çok perişan oldum. Çünkü onunla çıkmaya başladıktan bir süre sonra, bir başkasından onun evli ve iki çocuk babası olduğunu öğrenmiştim. Çok genç yaşta zorla evlendirilmiş. Kendisi de bunu kabul etti. Evliyse neden başkalarıyla çıkıyor?
Kız kardeşinin erkeklerle gezmesine asla katlanamayacağını söylerken, neden benim bekaretimi alıyor. Ve beni kullanıyor? Karısından çocukları yüzünden boşanamayacağını söylüyor. Ama benim sorumluluğumu da almak istemiyor. Üstelik bütün bunlardan ailemin haberi yok. Onun mutlaka bir zayıf tarafını bulup, ondan intikam almak istiyorum. Yaşadıklarımızı eşine anlatsam ya da ne yapıp yapıp hamile kalsam, onu perişan etmez miyim?
RUMUZ: LÜTFEN AKIL VERİN
Güzel kızım, bir söz vardır hani, "Öfkeyle kalkan zararla oturur" diye. Büyüklerimiz bu sözü boş yere söylememişler, sakın bunu aklından çıkarma. Aslına bakarsan, bu genç adam kadar sen de hatalısın. Madem onun evli ve çocuklu biri olduğunu öğrendin, neden onunla arkadaşlık etmeyi sürdürdün? Onunla neden evinde, seninle ilişkiye girebilmesine imkan verecek bir yerde buluştun? Şimdi de ona kötülük etmeyi düşünürken, aslında kendine zarar vereceğinden habersizsin.
O hiçbir şeyden habersiz kadıncağıza söyleyeceksin de ne olacak? Bu tür erkekler aslında yuvalarını yıkmak istemezler ama sanma ki, eşinin tepkisine aldırış edecek ya da ondan çekinecek... Açıklarsan, yalnızca evdeki o çaresiz kadına zarar vermiş olursun. Hele hamile kalmak ne korkunç bir düşünce! Hem kendine hem de doğacak o masum yavrucağa inanılmaz kötülük edersin. Hamile kaldın diye, seni alacak mı sanıyorsun? Kendini yakarsın kızım... Öfke ve kin, insanın ruhuna azap veren duygulardır. Bırak onu, kendi yoluna git. Zaten sana uygun biri olmadığını görmüşsün. Olan olmuş, zararın neresinden dönsen kardır. Sakın kinle, nefretle yanlış adım atayım deme...
Onu kendimdem uzaklaştırdım şimdi aramıyor, sormuyor
Güzin Abla, yazılarınızı çok beğeniyorum. Ben de derdime çare bulamıyorum. 20 yaşında bir genç kızım, hem okuyor hem de çalışıyorum; kendi ayaklarımın üzerinde duruyorum. Erkeklerden hoşlanmıyordum, onlara karşı hep tepkiliydim. Taa ki, birini tanıyıp sevinceye kadar; 2 yıldır görüşüyorduk, bana evlenmekten bahsediyordu, ben de "daha erken" diyordum. Bu yüzden ayrıldık ama aklımdan çıkmıyor. Ailelerimiz bizi biliyor ama tepki göstermiyorlardı. Ama şimdi o ne arıyor, ne de soruyor. Ne yapmalıyım abla; unutmalı mıyım? Yoksa ben mi aramalıyım; akıl ver...
RUMUZ: ACİL DURUM
Sevgili kızım, sevdiğin genç senin olumlu bir cevabını alamayınca, sanırım umudunu kesip, senden uzaklaşmış. Çok naz aşık usandırır. E, ne yapsın, o ciddi ciddi evlenmeyi düşünürken, sen hep engel olmuşsun. Bence senin gidip onu bulmanda ve duygularını açıklamanda hiç sakınca yok.