Paylaş
Ben 28 yaşındayım ve bekarım. Başımdan geçen iki olayı anlatacağım...
Birincisi 10 ay önceydi. Çocuğu da olan evli bir adam benimle görüşmek istediğini söyledi. Tek takdir ettiğim tarafı evli olduğunu benden saklamamasıydı. Ancak benim aileden almış olduğum terbiye ve kültür, evli biriyle birlikte olmamı engelliyor ayrıca bana ters geliyor.
Belki o insana âşık olmadığım içindi... Görüşmedim fakat uzun zaman aradı, görüşmek istedi. Üstüne üstlük öyle ısrarcı oldu ki... Neyse bir şekilde beni aramamasını ve tekrar görüşmek istemediğimi yazdım.
Sonunda ondan kurtuldum. Ama eminim o insan hâlâ aynı davranışlarda bulunuyordur çevresindeki kadınlara.
İkinci olay da 2 ay önce başıma geldi. Bu sefer âşık oldum. Onun da bana âşık olduğunu biliyorum.
Küçük bir kızı var ve evliliği hâlâ devam ediyor. Bu kez gerçekten seviyorum ama o küçük kız için görüşmeme kararı aldım... İnsan önce olayı kendi beyninde çözmeli. Biraz cesaret gerekiyor. Kimse aşktan ölmez...
Biraz mantıklı düşününce zaman her şeyin ilacı oluyor.
Ablacım bu adam eşinden ayrılmıyor. Bana beni sevdiğini söylüyor ama hiçbir gelecek vaat etmiyor. Aslında etmesini de beklemiyorum ama “Hem sen ol hayatımda hem eşim hem de kızım olsun” diyor.
Oh ne ala memleket... Bu defteri de böyle kapadım.
Aslında bu iki olayda anlatmak istediğim erkekler biraz olsun kendilerine dönüp şöyle bir bakmalı... Kendileri âşık olmadan, sırf egolarını tatmin etmek için kimbilir eşlerini kaç kez aldatıyorlar. Boşanmayı da akıllarından bile geçirmiyorlar.
Kadınlara tavsiyem, hayatlarını nasıl yaşamak istiyorlarsa öyle yaşasınlar, seviyorlarsa eğer gerçekten, sevginin arkasında dursunlar... Melankolik olmaktan kurtulsunlar. Ama tabii asla kendilerini kullandırmasınlar, kimsenin oyuncağı olmasınlar.
Biraz daha cesaret ve kendine güven aşılasınlar. Hayatta her şey değerlidir mutlaka ama her şeyden ve herkesten önce insanın kendisi değerlidir.
Kendine değer verirsen ve kendine saygı gösterirsen çevrenden de saygı görürsün.
Umarım hayatta herkesin istediği gönlünce olur.
Acısız mutlu bir dünya diliyorum tüm insanlara.
◊ Rumuz: Kırılgan
YANIT
Sevgili kızım, anladığım kadarıyla iki kez karşına yanlış insanlar çıkmış. Evli oldukları halde seninle de hoşça vakit geçirmek isteyen, kendi rahat dünyalarından, kurulu düzenlerinden vazgeçmeyi göze alamayan o çok bilinen erkek türlerinden olmalı bunlar.
İşte bu yüzden hep söylemiyor muyum, evli erkeklerle yakınlaşmayın, onlardan bir beklentiniz olmamalı, sizi üzerler, yıpratırlar diye...
Ama seni bu tutumun için kutluyorum. Her ikisinden de kendini kurtarmayı başarabilmişsin. Hele ikincisine duygusal olarak bağlandığın halde yine de kendini kurtarmayı bilmişsin. Olmayacak bir üçlü ilişkiye kapılıp gitmemişsin.
Ve çok beğendiğim şu sözün için de seni kutluyorum. “Herkesten önce insanın kendisi değerlidir. Kendine değer verirsen ve kendine saygı gösterirsen çevrenden de saygı görürsün” diyorsun. İşte benim yıllardır kadınlara aşılamaya çalıştığım en önemli şey bu.
Kendi değerlini bilmeleri gerektiği... Hiç kimsenin kendilerinden önemli ve değerli olmadığı gerçeği.
Önce insanın kendine saygısı olmalı ki karşındakinden de saygı görebilsin... Aşk, tutku, sevgi çok güzel duygular elbette.
Ancak değerini bilen ve seni gerçekten sevmeyi bilen için...
Aksi halde bu bir takıntıdan öteye geçemez ve ancak ömrünü tüketen, sana zarar veren bir duygu olmaktan başka bir işe yaramaz...
Paylaş