Eşimle evliliğimiz hemen hemen 35 yılı aşmak üzere. Çocuklarımızı evlendirdik. Torunlarımız oldu. Eşim hálá çalışıyor ama emekli olacak yaşta. Ben ise 5 yıl önce menopoza girdim. Bugüne kadar eşimle aramızda çok ciddi bir sorun yaşamadık. Ancak son zamanlarda bende cinsel açıdan müthiş bir soğukluk ve isteksizlik başladı. Eşim de belki eskisi gibi değil ama o hiç değilse 10 günde bir olsun istiyor; beraber olmamız için beni zorluyor. Bu beraberlik benim için sıkıntı ve sorun olmaktan başka bir anlam taşımıyor. Eşimi seviyorum, onunla bunca yıllık bir yakınlığımız var. Ancak cinsellik artık benim için hiçbir anlam taşımıyor.
Eşim bana, yakın çevremizdeki birkaç yaşıtım olan hanımı örnek gösteriyor. Onların eşlerine karşı tutumunu, henüz yaşlanmayı kabullenmeyip, hálá genç, bakımlı, güzel ve seksi olduklarını anlatıyor. Benim bu halimin normal olmadığını söylüyor. Oysa bence o hanımlar numara yapıyorlar. Hatta abartıyorlar. Ya da ben böyleyim. Ne yapabilirim? Bana göre torun sahibi bir kadının süsüne püsüne düşkün olup, seksi görünmeye çalışması hiç de hoş değil. Numara yapmayı da hiç beceremem. Hem neden kendimi zorlayayım? Bana akıl verir misiniz?
RUMUZ: HER ŞEYİN BİR YAŞI VARDIR
Sevgili okurum; bir yandan size hak veriyorum. Çünkü cinsel beraberlik asla zorlamayla yürümez. Her iki tarafın da aynı isteği göstermesi gerekir. Aksi halde zevk değil azap olur. Belirli bir yaştan sonra herkes aynı duyguları ve isteği taşımayabilir. Siz böyle hissediyorsanız yapılacak bir şey yok. Ancak sırf kendinizi yaşlı ve artık hoş olmayan bir kadın gibi gördüğünüz için bunu kendi kendinize aşılıyor, bilinçaltınızda bu kaçışı yaratıyorsanız o zaman hatalısınız. Çünkü bilim adamlarına göre cinsel istek bir ömür boyu sürer. Tabii genç bir delikanlının ya da genç kızın heyecanlarıyla, 60 yaşındaki bir erkeğinki ya da kadınınki bir olmaz. Ama cinsel birleşme arzusu tükenmez. Ancak kadınlarda menopozla hormon salgısı zayıflar, erkeklerde de aynı şekilde hormonlardaki zayıflama, kalp ve damar hastalıkları, şeker hastalığı gibi nedenler cinsel ilişki heyecanını giderek azaltır.
Bir de işin psikolojik yanı vardır. İnsanlar yaşlandıkça "Artık benden geçti. Bu yaşta ayıp olur" diye düşünerek cinsel duygularını baskılarlar. Sanıyorum sizinki biraz da buna benziyor. Oysa doktorlar cinsel yaşamı sürdürmenin sağlık açısından çok yararlı olduğunu söylüyorlar. İnsanın genç kalmasının, sağlıklı, mutlu ve huzurlu olmasının biraz da düzenli bir seks hayatına bağlı olduğunu hatırlatıyorlar. Kendinize biraz da bu yönde telkin yapabilirsiniz. Aşırı süslü, rüküş bir kadın olmak başka, kendine bakan, kendine güvenen, hoş ve çekici, güler yüzlü, orta yaşlı bir hanım olmak başka... Bunları birbirine karıştırmamak gerekir değil mi? Bence eşinize daha bir anlayışla yaklaşın, kendinizi de bu mutluluktan mahrum etmeyin.
Kocam beni aldatıyor mu, bilmiyorum
Güzin Ablacığım; ben 5 yıllık evli bir kadınım. Kocamla sevişerek evlendik. Arkadaşları nedense onunla alay etmişler, gururuyla oynamışlar. Şimdi eşim beni ihmál ediyor. Geceleri eve yatmadan yatmaya geliyor. İki çocuğumuz var, onlarla da ilgilenmiyor. Ona sarılmak istesem, yaklaşmaya çalışsam, bağırıp beni itiyor... Yoksa hayatında başka bir kadın mı var? Daha önce de beni aldatmıştı. Ama sarhoş olduğunu, ne yaptığını bilmediğini söylemişti. Ben de affetmiştim. Şimdi ne yapmalıyım?
RUMUZ: MOR LALELER
Sevgili kızım, erkekler ne yazık ki çok fazla etki altında kalabiliyorlar... Münasebetsiz arkadaşlarının "Erkenden karına mı gidiyorsun, amma kılıbıkmışsın" türündeki alaylarına karşı son derecede hassastırlar. Eşinin senden uzaklaşmasının asıl nedeni bu da olabilir ama sana yaklaşmak istememesi, dokunmaktan kaçınması, ne yazık ki, senin kuşkularını doğrular gibi. Ama yanılıyor da olabiliriz. Maddi ya da manevi bir sorunu da olabilir. Eşini sevdiğine göre, bir süre sabret ve üstüne gitme. Belki de geçici bir bunalım içindedir. Zamanla kendiliğinden düzelebilir. Bir bakalım önce... Ama uzun süre geçip de düzelmiyorsa, elbette onunla ciddi bir şekilde konuşmayı göze almalısın.
Beni sadece dost olarak görüyormuş
Güzin Abla, önce bizler için böylesine hayırlı bir iş yaptığın için sana teşekkür ederim. Ben de birisini seviyorum, hem de öyle seviyorum ki onu sevdiğimi söyleyebilmek için yıllarca bekledim, sonunda bir şekilde ona açıldım.
Bu sözünü ettiğim kız, teyzemin kızı. Onu öyle çok seviyorum ki onun için yapmayı göze alamayacağım hiçbir şey yok. Oysa o beni istemiyor. Asla aramızda böyle bir şey olamayacağını söyledi. Aslında o da beni seviyor ama kendi söylediğine göre, sadece dostça. "Böyle bir şeyi aklımın ucundan bile geçirmem" dedi bana. Ben de dostluğunu kaybetmemek için onu sadece bir "dost olarak" görmeye, çalışıyorum. Ona "Sen evleninceye kadar beklerim, benim acelem yok" dedim. Gerçekten de beklerim, elime o kadar fırsat geçti, o kadar kızla çıkmak için şansım oldu ama değil başkasıyla çıkmak, başkasına bakamıyorum bile. Sanki bakarsam ona ihanet etmiş gibi olacağımı düşünüyorum. Ayrıca onun bir başkasıyla olacağını düşünmek bile beni çıldırtıyor. 20 yaşındayım, daha askere de gitmedim. Senden akıl istiyorum, öyle bir şey söyle ki içimi rahatlat. Sakın "unut" deme, unutmuş gibi yaparım ama unutamam.
RUMUZ: M.A.
Ne yazık ki oğlum, sana istediğin gibi içini rahatlatacak bir şeyler söyleyemeyeceğim. Keşke söyleyebilseydim. Bir kere bu genç kız haklı. Seni kardeş gibi görmüş ki aslında öyle sayılırsınız. Seni bir başka gözle görmesi mümkün değil. Çünkü siz teyze çocuklarısınız. Çok yakın akrabasınız. Üstelik evlenmeniz sakıncalıdır. Uzmanlar hiç durmadan televizyonlardan bas bas bağırıyorlar. Bu tür evliliklerde doğacak çocukların yüzde 20’sinde sakatlık ve hastalık görülebilir diye. Çok gençsin, bu sevdadan vazgeçebilirsin elbette...