Paylaş
Merhaba Güzin Abla, kadını önceleyen topyekûn bakış erkeklerin yaşam hakkını elinden alıyor.
Müsaade ederseniz kısaca hikayemi sizinle paylaşıyorum.
Eşimle 1.5 yıl evli kaldık.
Çocuğumuz yok.
Eşim üniversite mezunudur. Ben de kamu kurumunda çalışmaktayım.
Eşim çalışmıyor. 28 yaşındayım, o da 26 yaşında.
Bu kısa bilgiden sonra size boşanma sürecimi anlatmaya çalışacağım.
Eşim evi terk etti. Terk ettiği gün 6284 sayılı kanun müsaade ettiği için darp raporu (beyan esaslı geçici rapor) alarak hakkımda evden uzaklaştırma talebinde bulundu.
Evden uzaklaştırma kararı sonrası eve gelerek eşyaları toplayıp gitti.
15 gün sonra boşanma ve ziynet davası açtı.
Mahkemece tedbir nafakası kararı alınır alınmaz maaşıma haciz koydurdu.
Darp raporunu eke koyarak iş yerime gönderdi ve “İdari işlem yapılıp yapılmayacağını” sordu.
Savcı darp raporunu adli tıbba gönderdi, adli tıp “yaralama kabul edilemez” dediğine istinaden ve “darp etti” dediği yerdeki mobese kayıtlarından da anlaşılacağı üzere kovuşturmaya yer olmadığına dair kararı (KYOK) verdi, kısacası takipsizlik kararı.
Şu an o Instagram hesabı açtı ve hiç tanımadığı erkeklerle mesajlaşıyor...
Bense maaşım, emeğim, avukat parası, nafaka, ev kirası derken karnımı zor doyuruyorum. Bunları da demeyi zül saydığımdan dua etmekten de başka çarem kalmadı.
Ne yazık ki her zaman hukuk, “adalet” demek olmuyor.
Ömür boyu nafaka zulümdür.
◊ Rumuz: Nafaka zulmü
YANIT
Beyefendi, siz mağdur olduğunuzu belirtiyorsunuz ama “1.5 yılda neden eşiniz size boşanma davası açtı” hiç söz etmiyorsunuz.
Gencecik bir kadın, evlenip, 1.5 yıl sonra evi terk etmeye, darp raporu alıp size evden uzaklaştırma kararı aldırmaya kadar giden, bu süreci neden başlattı?
Beni bağışlayın ama bunları hiç anlatmıyorsunuz.
Sadece mağdur olduğunuzu söylemektesiniz ama eşiniz darp raporu aldırdığına göre kanunda belirtildiği gibi fiziksel olmasa da ya ekonomik, ya psikolojik, ya da cinsel şiddete maruz kalmış olmalı.
Siz MOBESE kayıtlarına dayanarak, fiziksel şiddet olmadığını iddia ediyorsunuz.
Ama savcı boş yere uzaklaştırma kararı aldırmaz. Sonuçta sadece fiziksel şiddet gerekmiyor, eşinize karşı kanunun kabul ettiği şiddetin farklı türlerini de uygulamış olabilirsiniz.
Sözünü ettiğiniz ve eşinizin başvurduğu 6284 sayılı kanun, “Ailenin Korunması ve Türkiye’de Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair” kanundur.
Kanun, şiddete uğrayan veya uğrama riski bulunan kadınların korunması ve şiddetin önlenmesi amacıyla alınacak tedbirleri içermektedir.
Kanun, fiziksel şiddetin yanı sıra, ekonomik, psikolojik, cinsel şiddet gibi farklı şiddet türlerini de kapsamaktadır.
Bu nedenle siz de bir şekilde, kadına şiddet uygulayan biri olarak bunun sonuçlarına katlanmak zorundasınız...
Tabii ki her şeyi açık açık ve ayrıntılı bir şekilde yazmadığınız, eşinizle bu 1.5 yıl içinde yaşadıklarınızı bilemediğim için size fazla bir yardımda bulunamıyorum.
Ama ortada ciddi bir darp durumu varsa, eşiniz de sizin için evden uzaklaştırma kararı aldırdıysa, boşanma davası açmak ve çalışmadığı için de sizden nafaka talep etmek en büyük hakkıdır.
Ömür boyu nafaka meselesi ise çok ayrı bir tartışma konusu.
Orada gerçekten mağdur olan erkekler var, biliyorum.
Paylaş