Sevgili Güzin Abla, on dokuz yıllık evli bir kadınım...
Boşanabilmek için iki yıldır eşimden ayrı yaşamaktayım. Beraber yaşadığım bunca yıl zarfında eşim, aile birliğini kuramadığı gibi; her şeyi bana zorla, baskıyla kabul ettirmeye, yaptırmaya kalktı. Müşterek hayatımızla ilgili hususlar da dahil her şeyini yalnız kardeşleriyle paylaştı. Müşterek yaşantımızın son yıllarını da aynı ev içinde ama tamamen birbirimizden kopuk geçirdik, hiç yakınlaşmadık. Yeni evlendiğimizde bir kere ayrılmaya teşebbüs ettimse de kızımın büyüyerek durumu anlayabilmesi için ve eşimin düzeleceğine dair verdiği sözler üzerine vazgeçmiştim. İki yıl önce ise kızımın: "Anne boşansan seni yadırgamam, bu adamı nasıl çekiyorsun?"; demesi üzerine, yargıya müracaat etmek için, eşimle yaşadığımız müşterek evimizden ayrılıp, ayrı yaşamaya başladım.
Ama, iki yıl süren dava sonunda; eşimden yaralı bereli dayak yemediğimden, şahitli ispatlı küfür, sövme işitmediğimden, gürültülü kavga yaşamadığımızdan, mahalli mahkeme de, Yargıtay da boşanmama olur vermedi. Avukatımın ifadesine göre boşanabilmem için, Yargıtay’ın davamı red tarihinden itibaren, üç yıl daha ayrı yaşamamız gerekiyormuş. Yani, kısacası, boşanmak için en erken 2010 yılının Mayıs ayında tekrar mahkemeye müracaat edebilirmişim. En iyi ihtimalle, mahkemenin bir yıldan önce sonuçlanması mümkün olamayacağından bu boşanma çilem altı yıldan önce neticelenemeyecek. Tabii, eşimle beraber olduğum on yedi yılda çektiğim çileler hariç.
Güzin Abla; kadınlarımızı esir konumuna getiren boşanma ile ilgili yasaların yakında değişeceğine dair bir bilginiz var mı? Bu konuda nereye başvurmamı önerirsiniz?
RUMUZ: HAFİZE
Sevgili okurum, yaşadıklarınızı ve mutsuzluğunuzu tabii ki siz daha iyi bilirsiniz. Mahkemeler nereden bilecek?.. Hatta kızınız bile eşinizle aranızda geçenleri tam anlamıyla bilemez değerlendiremez. Bu nedenle boşanmak için elbette haklı nedenleriniz olduğunu düşünüyorum. Boşanmayla ilgili yasalarda son dönemlerde ciddi bir değişiklik olduğunu sanmıyorum ama bu durumunuzu en iyi değerlendirebilecek olan güvendiğim bir avukattan bilgi aldım. Size aynen aktarıyorum:
"Boşanma davalarında hakimin takdir yetkisi çok fazladır. Olayda da dava yerinde görülmediğinden reddedilmiş ve Yargıtay’ca da onanmış. Medeni Kanunun 166/son fıkrasına göre, ret kararının kesinleşmesinden 3 yıl sonra, "her ne sebeple olursa olsun" müşterek hayat kurulamamışsa, evlilik birliği temelden sarsılmış sayılıyor. Bu durumda taraflardan herhangi birinin açacağı dava ile boşanmaya karar veriliyor. Dolayısı ile okuyucunun yasal prosedür ile ilgili yazdıkları doğrudur. Bu madde boşanmayı zaman alsa da oldukça kolaylaştıran bir hükümdür. Bu konuda Medeni Kanun’da yapılacak bir değişiklik pek de mümkün görünmüyor, malum Medeni Kanun daha 2001 yılında köklü bir değişiklik geçirdi. " Av. Mustafa İnanç; e-posta: minanc@dertur.com.tr
Türkiye Meme Vakfı’nı gönülden kutluyorum
Türkiye Meme Vakfı ülkemizde erken teşhis olanaklarını yaygınlaştırmak üzere gerekli kaynağı yaratmak için, meme kanserinde erken teşhis konusunda bilinmesi gereken her türlü bilgiyi içeren ve okuyucuya ayrıntılarıyla sunan "Farkındalık Paketi"ni tüm D&R mağazalarının desteğinde satışa sunuyor. "Farkındalık Paketi"; "Farkındayım Korkmuyorum" kampanyası kapsamında 2 YTL’ye D&R mağazalarında satılıyor. Bu yılki tanıtım etkinliği Gümüş dizisinin oyuncuları Songül Öden ve Kıvanç Tatlıtuğ’un katılımıyla renk kazandı.
Kadınların korkulu rüyası meme kanserine karşı erken teşhis amacıyla türlü etkinlikleriyle dikkat çeken Türkiye Meme Vakfı’nı bu yıl hazırladığı bu bilgi paketi nedeniyle gönülden kutlarım.
Ayrıntılı Bilgi için: Türkiye Meme Vakfı: Tel: 212 361 71 31 Vakıf adına Feza Sengel ve M. Gamze Bensaci fsengel@memekanseri.org/ gbensaci@memekanseri.org
Ayrıldık ama hálá onu çok seviyorum
Sevgili Güzin Ablacığım, ben l6 yaşında bir genç kızım. Lise öğrencisiyim ve derdimi size danışmaktan başka çarem kalmadı. Benim çıktığım bir genç vardı. Benden 4 yaş büyüktü. Birbirimizi çok seviyorduk ama hiçbir neden yokken ayrıldık. Kısacası ondan seve seve ayrılmak zorunda kaldım. Oysa hiç ayrılmayı düşünmüyordum. Şimdi onu yeniden kazanmak istiyorum. Ama ne yapacağımı gerçekten bilemiyorum. Üstelik şimdi o bir başka kızla çıkıyormuş, benim de bir erkek arkadaşım var. Ama onu unutamıyorum. Her gün onun çalıştığı iş yerinin önünden geçmek zorundayım. Ona duygularımı anlatmak istedim ama bana kız arkadaşını çok sevdiğini söyledi. Onu yeniden kazanmak ve kız arkadaşından ayırmak için ne yapmalıyım?
RUMUZ: YARDIM ET BANA
Bana güveniyorsan kızım, hiçbir şey yapmamalısın. O genç adam artık seni yüreğinden silmiş anlaşılan. Seni unutmuş. Sen de onu unutmalısın. Birtakım sorunlar nedeniyle ayrılmak zorunda kaldığınıza göre onun da hemen senin arkandan bir başkasına gönül vermesine bakılacak olursa, ilişkiniz çok ciddi değilmiş. En azından onun sana karşı duyguları çok derin değilmiş ki bitmiş. Artık ısrar etmek anlamsız. Demek ki onu kırmışsın. Şimdi onu tekrar kazanmak istiyorsun ama o sana açık açık bir başkasını sevdiğini söylemiş. O halde sana dönmek istemediği ortada... Sen de artık kafanı ona takmayıp kendi yoluna gitmelisin. Bakarsın zaman içinde seninle yeniden beraber olmak ister. O kızdan ayrılabilir. Ama bu ayrılığa sen neden olmamalısın. Hiçbir şeyi zorlamamalısın güzel kızım. Belki de hakkında en hayırlısı budur. Henüz yaşın çok küçük. Ciddi bir ilişkiyi bu nedenle yürütememiş olabilirsin.