Bir yuvayı yıkmak çok kolay ama ayakta tutmak emek ister
Paylaş
LinkedinFlipboardLinki KopyalaYazı Tipi
Sevgili Güzin Abla, ben 50 yaşına merdiven dayamış, toplumda önemli bir rolü olan, 2 çocuklu, evli bir kadınım.
Genç kızlığımda annenizin köşesini okuyarak aydınlandım. Şimdi ise sizin köşenizi merak ve ibretle okuyor, çok şey öğreniyorum. Zaman zaman bir dertliye başka okurların yanıtlarını da yayınlamanız hoş bir dertleşme ortamı yaratıyor. Ben de eşlerinin ilgisizliğinden yakınan okurlarınıza birkaç öneride bulunmak istiyorum.
Ben de uzun süre eşimin ilgisizliğinden şikayet ederdim. Ben bir güzel bakış, bir okşayış, bir öpücük beklerken o televizyon seyredip, gazete okumayı tercih ederdi. Kendimi çirkin, hiç çekiciliği olmayan bir kadın gibi hissedip giderek kendime güvenimi kaybediyordum. Eşimin kendi kendini tatmin ettiğini hatta hayatında başka bir kadın olduğunu bile düşündüm. Ancak eşim o denli dürüst bir insan ki bunlara hiç ihtimal vermiyordum.
Okurlarınıza "5 Sevgi Dili" adlı kitabı okumalarını öneririm. Özetle, her insanın "seni seviyorum"unun farklı olduğunu anlatıyor. Önerim okurlarınızın eşlerinin sevgi dilini çözmesi, kendi sevgi dilini de eşlerine anlatabilmeleri; açık açık ne istediklerini, ne beklediklerini, sözle ve davranışlarıyla ifade etmeleri. Bunun için sevgiyle yaklaşmak gerek.
Bu çok uzun ve zorlu bir süreç. Ben yıllardır emek veriyorum, bu çabanın hiç bitmeyeceğinin farkındayım. Lütfen önce kendileri, eşleri ve çocukları için bu emeği versinler. Bir evliliği yıkmak kolay ama onu ayakta tutmak çok zor. Bu da her zaman olduğu gibi biz kadınlara düşüyor.
RUMUZ: SEVGİ DİLİ
Erkeklere sorarsanız, biz kadınlara fazla yüz verirlerse şımarırız. İlgi göstermekten kaçınmaları, iltifat etmemeleri, arada bir sevgi sözcükleri söylememeleri hep bu düşünceden kaynaklanıyor. Oysa erkekler bilmiyorlar ki kadın bu sözlerle yaşar. Bu tür sevgi sözcükleri ve iltifatlar ona hayat verir, genç ve güzel kalmasını sağlar.
Hemen hemen tüm erkeklerin söz birliği ettiği bir konu da sevgiyi ifade etmekte zorlanmalarıdır. Kadın sevildiğini duymak ister, tekrar tekrar duymaktan da asla bıkmaz. Ama erkek "Canım senin yanındayım ya, akşamları eve geliyorum ya, işte bu seni sevdiğimi gösterir. Daha ne istiyorsun" der genellikle.
Ama bir akşam da eşine bir çiçek alıp, sevgisini göstermeyi düşünemez. Ya da kapıdan girdiğinde eşine şöyle bir sıkıca sarılıp öpmeyi akıl etmez. Kapıdan girer girmez "Karnım aç, yemek hazır mı?" diye sormaktan başka bir şey gelmez aklına.
Önerdiğiniz kitabı okumadım. Ama mutlaka erkeklerin sevgilerini nasıl belli ettiklerinin değişik yöntemleri vardır. İyi de biz kadınlar, gerçek ve somut bir şeyler bekleriz yine de...
17 yaş büyük sevgilim ona kaçmamı istiyor
Sen Allah’ın bize yolladığı bir meleksin ablacığım, öğütlerin pek çok genç kızın aynası oluyor. Ben 19 yaşında alımlı, güzel bir kızım; girdiğim her ortamda dikkat çekerim. 36 yaşında bir sevgilim var. Belki bana kızacaksın ama gönül bu, engel olamıyorum. 3 aydır birlikteyiz. Ailemin haberi yok tabii, duysalar yaş farkı yüzünden yüreklerine iner.
Kendisi tahsilli, meslek sahibi ancak fazla çekici değil. Ne bileyim, nedense kopamıyorum ondan... "Bana kaç" diye tutturdu. "Seviyorum" diyor ama ben emin değilim. Hayatında başka birileri de olabilir. Daha önce bir kez evlenmiş ayrılmış, ona güvenemiyorum. Ne olur ablacığım bana da akıl ver; ona göre hareket edeceğim.
RUMUZ: İYİ Kİ VARSIN
Söyleyeceklerime göre hareket edeceğini hiç sanmıyorum güzel kızım. Ben sandığın gibi bir melek değilim. Arada bir cadılığım da tutar. Gördüğüm gerçekleri sıralayıveririm...
Burada da söylemeden geçemeyeceğim. Henüz 3 aydır tanıdığın bir adama kaçmayı düşünecek kadar nasıl güvenirsin?
17 yaş fark da oldukça düşündürücü ama bir yandan da bu adamın senin üzerinde yarattığı baskı ve yine sende bıraktığı izlenim de çok önemli.
"Hayatında başka birileri de olabilir" diyorsun ki bu çok mümkün. 36 yaşındaki bir genç adam, elbette senin gibi saf ve temiz bir genç kızla flört etmekle yetinmez. Senin ona hayranlığından gurur duyuyordur. Ama bir yandan da belki olgun hanımlarla ilişki kurmayı sürdürüyordur. Bu beraberlik bana ters geldi kızım.
Aşkından kanserli gibi günden güne eriyorum
Abla, ben 21 yasında tahsilli ve yakışıklı bir gencim. Öyle bir hastalığa yakalandım ki... Ama şikayetçi değilim. Bu aşk hastalığı, ölürcesine aşığım ve ondan asla vazgeçemem. Onsuz bir saniye bile duramam. Eskiden uçarı, çapkın bir gençtim. Ama onun hayatıma girmesiyle gözle görülebilecek kadar değiştim. Onu kaybetmemek için ona layık biri olmak için... Ama ne yazık ki, aramızda hep engeller var. Aileme bu konuyu açtım fakat beni ciddiye almadılar. Bu da beni üzdü; ailemin gözündeki değerimi anladım.
Onlara benim aşkım çocukça geldi. Bir türlü büyüdüğümü ve ciddi olduğumu kabullenmek istemediler. Zamanla görüşlerim ve düşüncelerim tamamen değişirmiş onlara göre. Oysa ben zaten değiştim ama onlar anlayamıyorlar. Bu beden hayattaki ikinci değişimi kaldıramaz. Beynim tamamen ona odaklı, her yerde, her şeyde o var. O da ailesine açtı durumumuzu.
Babası hariç herkes öğrendi. O ise babasından korktuğu için benden zaman istiyor. Ona evlenme teklif ettim, kabul etti fakat ailelerimizin engel olmasından korkuyor. Bir yıldan beri birlikteyiz. Her şey bir anda o kadar çabuk gelişti ki sanki birbirimiz için yaratılmışız.
O çok güzel bir kız ve onu istemeye gelenler de oluyor. Kendi aramızda sözlendik. Hemen evlilik istemiyorum, aileler bilsin ciddiyetimizi, asla vazgeçmeyeceğimizi anlasınlar. En azından nişanlanmak istiyorum. Acele edişim onu kaybetme korkusundan kaynaklanıyor. Onu istemeye gelenler beni çılgına çeviriyor. Hani kanser hastası bir insan günden güne yavaş yavaş erir ya, ben de öyleyim. Ailelerimiz önceden beri tanışıyor, neden engel çıkarıyorlar anlamış değilim. Bana yardım et, tek umudum sensin.
RUMUZ: KAYBETMEYE DAYANAMAM
Sevgili oğlum, belki eski günlerindeki çapkınlık öykülerin, belki hiç sözünü etmediğin tahsil durumun veya iş hayatın, aileyi sana karşı tepkili olmaya itelemiş olabilir. Bunu bir düşünsene; kızlarını sana vermekten bu nedenle kaçınıyor olabilirler. Onu mutlu edemeyeceğinden korkmuş olamazlar mı? Zamanla bu endişelerini gidermeyi başarabilirsen eminim işler yoluna girer.