Sevgili Güzin Abla, benim bundan 2 yıl kadar önce çok mutlu bir birlikteliğim vardı. Erkek arkadaşımı çok seviyordum, ama onun uyuşturucu bağımlısı olduğunu bilmiyordum. Kendisi her zaman normal gözüküyordu, onun bağımlı olduğunu gösteren bir işaret yoktu; gerçekten anlamamıştım.
Yakın bir arkadaşım bana "Hem satıp, hem kullanıyor" dediğinde neye uğradığımı şaşırdım. İlk önce inanmak istememiştim. Şaka olduğunu sanmıştım. Ama arkadaşım çok ciddiydi. Ben de çok büyük bir hata yaptım ve ona telefon edip, hiçbir açıklama yapmadan onu terk ettim. Aradan iki gün geçtikten sonra ise pişman olup, onunla yüz yüze konuşmak istedim. Onu aradığımda telefona başka biri çıktı ve bana "Uyuşturucu satarken yakalanmış" dedi.
Polisler apar topar onu alıp götürmüşler. Belki bırakırlar diye 3 gün bekledim, yine aradım ama bu sefer de onu Türkiye’ye göndermek üzere sınır dışı ettiklerini söylediler. Ama ortada bir gerçek vardı. Erkek arkadaşım benimle birlikte olduğu süre içinde ne uyuşturucu almış ne de satmış... Hatta benden gizli tedavi bile olmuş. Ve ben o gün onu terk edince, o da yeniden satmaya ve kullanmaya başlamış. Bunları arkadaşı anlattı.
Aslında onu çok seviyordum, doğrusunu söylemek gerekirse halen de seviyorum. Bazen düşünüyorum da keşke ona telefon açıp her şeyi bitirmeseydim; tam tersi ona destek olsaydım... O zaman belki bunlar yaşanmayacaktı. Şimdi o Türkiye’de, ben ise buradayım, üstelik onun nerede olduğunu, adresini bile bilmiyorum. Şimdi çok pişmanım. Bazen kendimi bir yerlerden atasım geliyor. Ben bu hatayı nasıl yaptım? Ben uyuşturucu yüzünden sevdiğim insandan oldum. Ben çok sevdim abla; ama bu uyuşturucu denilen illet, evli, bekar, sevgi, aşk, dinlemez... Onun için bütün gençlere seslenmek istiyorum; uyuşturucudan uzak durun, geleceğinizi koruyun.
RUMUZ: PİŞMANIM
Sevgili kızım; bir kere olan olmuş artık, kendini boş yere perişan etme. Uyuşturucu bağımlısı olan bir genç, hele bir de satıyorsa, bu belaya çok kötü bulaşmış demektir. O çevreden artık kendini kurtaramaz. Senin onu terk etmenle, o telefonu etmenle alakası yok bunun... Bu kadar zayıf bir insansa, her vesileyle uyuşturucuya yeniden dönecekmiş demek ki... Burada senin hiç suçun yok, kendini böyle suçlamamalısın. Onu ne kadar seversen sev, fark etmez... Senin de dediğin gibi bu öyle korkunç bir illet ki, gözü hiçbir şeyi görmezdi.
Ancak kafamı karıştıran, onun uyuşturucu satarken yakalanıp da sınırdışı edilmesi meselesi... Bence bu yanlış bir bilgi olabilir. Satarken yakalanmış olsa, hemen tutuklanırdı. Hangi ülkede yaşıyorsun bilmiyorum, ama bu durumda hiçbir yerde affedilmezdi. Belki kullanırken yakalandığı için sınırdışı edilmiştir. Ama her ne olduysa, bence senin hakkında hayırlısı buymuş.
Eşim bakire çıkmadı
Ben üniversite mezunu 30 yaşında bir gencim. Bundan 4 yıl kadar önce ülkemde bir kızla görücü usulüyle evlendim. Düğünüm yurtdışında oldu. Ona evlenmeden önce "Türkiye’de hiç erkek arkadaşın oldu mu" diye sordum; bana "Evet, ama hiç ilişkim olmadı" dedi. Oysa gerdek gecesi gerçek ortaya çıktı. Yani bakire değildi.
Zaten memlekette onu tanıyan bazı kimseler, onun kötü yola düştüğünü söylüyorlardı da ben inanmamıştım. Şimdi kafamı karıştırdılar. Her şeye rağmen karımı seviyorum ve onun kötü yola düşmüş olduğunu düşünmek istemiyorum.
Şu anda iki çocuğumuz var. Burada iyi bir işim de var. Ama bütün bunlara rağmen eşim bana soğuk davranıyor. Sanki suç bendeymiş gibi... Mutsuzsa gerçekten ayrılalım diye düşünüyorum. Beni sevmeyen biriyle ömür geçirmek istemem. Acaba bize yardım edebilir misin?
RUMUZ: SUÇLU BENMİŞİM GİBİ
Güzel oğlum, yardım etmek isterim tabii... Ancak bence sen eşinle konuşmalısın. "Bana çok uzaksın. Bir sorunun mu var, seni anlayamıyor muyum? Mutsuz olmana neden olacak bir şey mi yapıyorum" diyebilirsin mesela... Belki sana içini döker, üzüntüsü neyse anlatır.
Bunca zamandan sonra neden ayrılmayı düşünüyorsun? Madem sevdiğin bir insan, iki de yavrunuz varmış... Şimdi onları alıp gitse, sen de üzülmez misin? Yok çocukları sana bırakıp gitse, o zaman da perişan olursunuz.
Acaba sorun senden mi kaynaklanıyor? Önce bu durumu kabullenmiş gibi görünüp (bakire olmamasını) yine de ona ters mi davrandın? Yüzüne mi vurdun? Sitem mi ettin? Başkalarının sözüne de bu kadar kulak verme. İnsanlar o kadar acımasız olabiliyorlar ki, her şeyi söyleyebilirler. Bir genç kızın yaşamında bir erkek arkadaşı olmuşsa, bu kötü yola düştüğünü mü gösterir? Bak sen yabancı bir ülkede doğmuş büyümüşsün, üniversitede okumuşsun; hiç değilse sen böyle düşünme. Umarım onu ikna edersin, o da sana karşı tutumunu değiştirir ve aranızdaki kırgınlığı giderirsiniz.
Akraba kızını getirtip beni zorla evlendirdiler
Sevgili ablacığım, ben Almanya’da yaşayan 18 yaşında bir gencim. Şu an liseye gidiyorum. Babamla annem akrabamın kızını Türkiye’den getirtip beni zorla evlendirdi. Ama ben eşimi hiç sevmiyorum, anlaşamıyoruz. Hayata bakışımız çok farklı. O köyde büyümüş, bense burada...
Ayrılmak istiyorum ama ailem kesinlikle karşı çıkıyor. İnsanlar bize ne dermiş, aile şerefimiz lekelenirmiş... Benimse hiç umurumda bile değil. Okulu bitirdikten sonra evden kaçmayı düşünüyorum. Ne dersiniz?
RUMUZ: KADERSİZ
Hangi bir hatayı söyleyeyim ki? Birincisi sevmediğin biriyle evlendirilmişsin... İkincisi kız akrabanmış... Üçüncüsü sen henüz evlilik sorumluluğunu taşıyamayacak kadar küçük bir lise talebesisin... Ve dördüncüsü, farklı dünyalarda yaşamışsınız, uyum sağlamanız çok zor. Ama evden kaçmaya kalkışman saçmalık. Bence aileni tatlılıkla razı etmelisin; ne kızın hayatını karart, ne de kendininkini...