Sevgili ablacığım, ben Almanya’dan sizi takip eden 20 yaşında bir genç kızım.
2 yıldır çok sevdiğim bir gençle birlikteyim. Ancak kendisi şu anda memlekette askerliğini tamamlıyor. İlişkimizin başlarında bana çok düşkün görünüyordu. Benimle görüşmeden, sesimi duymadan yapamıyordu. Ama askere gittiğinden beri bana eskisi gibi davranmıyor. Eski sevgisinin ve düşkünlüğünün kalmadığını hissediyorum. Belki de ben yanlış düşünüyorum ama o eski sevdiğim değil. Ben onu aramazsam, o beni aramıyor. Aradığım zaman da eskisi gibi konuşmuyor. Şimdi askerde ama yine de beni arayabilir, değil mi? Evliliği düşünüyor, bu konuda hayaller kuruyorduk. Şimdi ne mektup yazıyor, ne de telefon ediyor... Evlilikten de tek kelime ettiği yok. Buradakiler hep askere giden erkeklerin sevgisinin bittiğini söyleyip duruyorlar. Ben inanmak istemiyorum ama, bu durumu beni çok endişelendiriyor.
RUMUZ: SEVGİLİM ASKER
Doğrusu kızım, biraz hayal dünyasında yaşıyor gibisin... Bu genç adam askerlik yapıyor. Keyif çatmıyor. Çok ciddi bir görev yapıyor ve tabii ki, orada senin yanındayken olduğu gibi dilediği gibi hareket edemiyor. Oradan seni, Almanya’yı telefonla araması çok tutar. Bir asker nasıl bu kadar para verebilir sanıyorsun? Sen telefon ettiğinde ise yanında arkadaşları ya da çavuşu, çekineceği birileri vardır mutlaka. Elbette yanındayken olduğu gibi sevecen davranamayacaktır. Mektup yazmaya gelince, bazı insanlar mektup yazmayı sevmezler. Hele şimdiki gençler, duygularını asla kaleme vuramıyorlar. Yazmak onlara çok zor geliyor. Asıl şimdi onun senin sevgine, şefkatine, sıcaklığına ihtiyacı olduğunu hiç aklına getirmiyor musun? Düşün ki, o orada ailesinden; sevdiklerinden, sıcak yuvasından uzakta, disiplinli ve zor bir görev yapıyor. Elbette sana ihtiyacı var. Onu sorgulamak yerine, ona en tatlı en sevecen duygularınla mektuplar yaz. Özlemini, sevgini dile getir. Sitem edeceğine ona destek olmaya çalış. Kızım, sizler bir gencin askerlik görevi sırasında ne kadar sorunlu, ne kadar hassas ve ne kadar ilgiye muhtaç olduğunu ne yazık ki bilemiyorsunuz. Lütfen bu şımarık düşüncelerden vazgeç de kaleme kağıda sarıl hemen.
Çocuğum çok şımartıldı obez oldu
Merhaba Güzin Abla. Ben 35 yaşında 12 yıllık evli bir genç kadınım. 7 sene hiç çocuğum olmadı daha sonra Allah bize bir erkek çocuk verdi. Geç kavuştuğumuz için eşim ve akrabaları onu çok şımarttılar. Bu öyle bir hale geldi ki... Eşim bana çocuğun yanında adeta hizmetçisiymişim gibi davranıyor. 5 yaşındaki çocuğumla şımarıklığı yüzünden baş edemiyorum. Yalnız sorunum bu kadarla da kalmıyor. Çocuğum aşırı derecede yemek yiyor. Yaşına göre obez bir çocuk oldu. Günümüzün problemi de bu olduğu için benimle birlikte birçok insana da yardım eder umarım bu sorumun cevabı. Gördüğü her şeyi yemek istiyor. Mesela bir oturuşta 3 lahmacun yiyebiliyor. Buna rağmen sofradan zorla, doymadığını söyleyerek, ağlayarak kalkıyor. Eşim bu durumdan hiç rahatsız değil, oysa ki çocuğum iki adım yürüyünce yorulduğunu söylüyor. Sizce bu durumda ben ne yapabilirim?..
RUMUZ: OBEZ ÇOCUK
Sevgili kızım, çocuk yetiştirmenin en zor tarafı bana sorarsan ailelerin araya girmesidir. Büyükler torunlarına kıyamayıp, onun her dediğini yapar, her istediğine anında cevap verirlerse çocuk hem şımarık olur, hem de tatminsiz. Kızımın çocuk doktoru, çok sevgili Dr. Asuman Eğribozlu, kızıma, çok fazla oyuncak almamı yasaklamıştı. "Çocuğa 3 ya da 4 oyuncak alacaksın, onlarla oynayacak, aksi takdirde hayatı boyunca tatminsiz olur" derdi. Ona her zaman hak vermişimdir. Oğlun biraz geç doğduğu için aile onun üzerine çok fazla düşmüş anlaşılan.
Bu nedenle her istediğinin yapılmasına alışmış. Ancak ben burada şımarıklıktan ziyade biraz da beni endişelendiren bir sağlık sorunu hissettim. Çocuk eğer bu kadar çok yediği halde, hálá "Doymadım, açım" diye ağlıyorsa, yemeklere saldırıyorsa, bir sorun olabilir bu. Onu mutlaka tam donanımlı bir devlet hastanesine ya da daha iyisi bir üniversite hastanesine götürmelisin. Tahlilleri ve araştırmaları yapılmalı. Umarım bir sorun yoktur, varsa o zaman da obezite tedavisi olur. Sorun büyümeden halledilir.
Flört ederken cinsel yaşamımız mükemmeldi
Sevgili ablacığım, ben 5 yıllık evli genç bir kadınım. Eşimle evlenmeden önce iki yıla yakın bir süre flört ettik. Bu arada beraber olduk ve cinsel hayatımız mükemmeldi. Öpüşmelerimizden bile sonsuz keyif alırdık. Ancak evlendikten sonra her şey değişti. Cinsel hayatımız gün geçtikçe aksamaya başladı. Önceleri haftada bir iken, giderek 15 günde bire, hatta daha da uzun aralıklara yayıldı. Artık ben cinsel hayatımızdan tatmin olmuyorum. Eşim beni sevdiği halde, hiç düşünmüyor. Ona sitem etsem ya da zorlasam da bir şey elde edemedim. Her seferinde beraberlikten kaçıyor, yorgun olduğunu ileri sürüyor. Ona doktora gitmeyi önerdim. Ama utandığını ve doktorluk işi olmadığını ileri sürdü. Eşimi her şeye rağmen çok seviyorum. Ama bir genç kadın olarak da bu şekilde yaşayamayacağım. Bu gidişle ister istemez cinsel hayatımı başka biriyle sürdüreceğim. Ne dersiniz?
RUMUZ: TATMİNSİZ
Eşini seviyor ama, onunla istediğin gibi bir cinsel beraberlik yaşayamıyormuşsun. Bu yüzden de kendi tabirinle cinsel hayatını bir başkasıyla sürdürmeyi düşünüyorsun. Belki de birini hayal etmektesin. Böyle bir yaşamın seni gerçekten mutlu edebileceğine yürekten inanıyor musun? Eşinin cinsel isteğindeki bu azalmanın nedenini hiç araştırdın mı? Bu psikolojik bir sorun olabilir mi? Belki de senin bir davranışın ya da bir sözün bu kilitlenmeyi yaratmıştır. Onun hayatında bir başkası olabileceğini hiç düşündün mü? Sonuçta bir şekilde bu durumu çözümlemelisin. Eşini karşına alıp, konuşmalısın. Sana duygularını açıklamasını iste... Eğer sorun yalnızca onun isteksizliğiyse, mutlaka bir uzmana başvurup yardım istemelisiniz. Bugün artık büyük kentlerde, aile danışma merkezleri var. Ya da özel bir aile terapistinden yardım isteyebilirsiniz. Bazen, hiç beklenmedik, çok basit bir sorun, erkeğin iktidarsızlığına yol açabiliyor. Bir uzman bunu kolaylıkla çözebiliyor. Size tanıdığım, güvendiğim bir psikoterapisti önerebilirim. Prof. Dr. İlkay Kasatura; kendisine www.ilkaykasatura.com sitesinden ulaşabilirsiniz.