Paylaş
Merhabalar sevgili Güzin Abla...
Biz eşimle üniversitede tanıştık, birbirimize çok aşık olduk ama kayınvalidem beni ilk günden beri hiç istemedi. Buna rağmen evlendik. Başka bir şehirden, eşimin yaşadığı şehire gelin gittim. En korkuncu da, kayınvalidem ve eşimin diğer kardeşleriyle aynı apartmana yerleştim.
4 yıl boyunca alay, küçümseme, hakaret; bana yapmadıkları kalmadı. Ben bunlarla uğraşırken bir oğlum oldu, çocuğumu resmen elimden alıp kendileri büyütmek istediler, lohusalığımda bir de bunlarla mücadele ettim.
Oğlum 6 aylıkken de annem vefat etti. Ciğerim yandı. Artık kolum kanadım kırılmıştı.
Anneme hiç doyamadım zaten. Üniversite okumak için yıllarca evimden uzak kalmıştım. Evlendikten sonra da eşimin bulunduğu yere geldiğim için yine onu sık görememiştim.
En acısı da annemin cenazesine formalite icabı gelen kayınvalidemin yapmadığı rezillik kalmaması. Acımı bırakıp onunla uğraşmak zorunda kalmıştım.
Beni daha da yaralayan, eve döndüğümüzde eşimin ailesini içki sofrası başında, kahkahalarla gülerken bulmamdı. Sanki inadına yapar gibiydiler.
Sonunda bir kavga sonucu biz o evden taşındık çok şükür.
Bir müddet daha onlarla görüştüm. Ancak ikinci oğluma hamileyken beni yine çok üzdüler, o yüzden erken doğum yaptım.
Derken kayınvalide ve görümcelerimin hacı-hoca, büyü olayları ortaya çıktı. Haliyle onlarla tüm ilişkimi kestim.
2 yıl boyunca ben ve çocuklarım onlarla görüşmedik. Eşim de arkamdaydı sağ olsun, ama o ailesiyle görüşmeye devam etti. Neticede annesiydi, hatta görüşmelerini ben özellikle istedim.
O süre sonunda kendimi toparladım, psikolojik destek aldım, eski ben oldum, artık çok daha güçlüyüm. Velhasıl geçen hafta kayınvalidem önce eşimi, sonra da beni arayarak özür diledi. Ben de yüzüne bana yaşattıkları tüm kötülükleri anlattım. “Haklısın kızım, bir daha asla olmayacak” dedi.
Sonra evimize geldi, sarıldı, beni koklaya koklaya öptü, torunlarını çok özlediğini söyleyerek ağladı. Ama ben hâlâ ona güvenemiyorum. Ben hürmetimi, saygımı gösterdim ama ya yine aynı şeylerle karşılaşırsam diye korkuyorum. Bana bir yol gösterin ne olur.
◊ RUMUZ: GURBET KUŞU
YANIT
Sevgili kızım, gerçekten anlattıkların öyle kolay kolay kabullenilebilecek gibi değil. Her detayı yazmamışsın ama tahmin etmek mümkün... Annenin cenazesinde olanlar bile tek başına insanı çileden çıkarmaya yeterli.
Bizler, komşuda bile cenaze olsa, saygıdan kendi evimizde fazla ses çıkarmamaya dikkat eder, radyo televizyonun sesini kısarız. Hemen her evde hâlâ bu adetlere dikkat edilir. Kaldı ki bunlar senin eşinin ailesi...
Bu tutumları hem dinimize uymaz hem de geleneklerimize...
Bence ayrı eve çıkmakla çok iyi yapmışsınız. Aksi halde bu insanlar belki de sizi yuvanızın yıkılmasına sebep olacaklardı.
Ama şunu da söylemeden geçemeyeceğim güzel kızım, eşini de gerek sana karşı tutumu, gerekse senin isteklerine karşı çıkmayıp yanında yer alması nedeniyle kutlamak istiyorum.
Eğer o yanında olmasaydı, sen bu kadar rahat hareket edemezdin ve bir anlamda kayınvalidenle bu kadar güçlü bir şekilde mücadele edemezdin.
Gelelim bundan sonra ne yapacağına...
Genel tecrübeme dayanarak, ben de senin gibi kuşkuluyum. Ne var ki bu defa sen daha güçlüsün.
Hem ayrı bir evde oturuyorsun hem de iki evlat sahibi bir anne olarak eskisinden çok daha üstün durumdasın. Kısacası sana eskisi gibi eziyet edemeyeceğini biliyor. Bu yüzden şimdilik silahlarını gömmek zorunda... Yine de her zaman aranıza mesafe koymayı sakın unutma...
Eşim bana hiç ilgi göstermiyor artık
Abla, ben 4 senelik evli, bir çocuk annesi bir genç kadınım. O 4 senede çok zor zamanlardan geçtim. Eşim işten ayrıldı, başka bir işe girdi, oradan da parasını alamadı. Çok maddi sıkıntı çektik, çok borçlandık, borçları ödemek için perişan olduk. Bunlarla uğraşırken tabii kendimizi unuttuk.
Eşim bana tek bir güzel söz söylemez oldu. Sanki benimle hiç mutlu değil. Artık benimle bir yerlere gitmek bile istemiyor. Aslında kendi de gitmiyor, o da başka... Sadece hafta sonu aileme gidiyorum, başka bir sosyal hayatımız yok, evdeyim devamlı. Arada çocuğumu alıp biraz dolaşıyorum ama yalnız başıma mutlu olamıyorum.
Geçenlerde eşimle tartıştık, “Bana karşı çok ilgisizsin” dediğimde maddi sorunları önüme serdi.
Ben de “Bunun için para gerekmiyor” dedim. O da bana “Sürekli surat asıyorsun” diye karşılık verdi.
Eşimi seviyorum ama mutsuzum. Bana değer versin, benim için bir şeyler yapsın istiyorum. Ama ona derdimi anlatamıyorum, üzülen ve kırılan hep ben oluyorum. Bu evlilik nasıl düzelir?
Birinin bana yol göstermesini istiyorum, o kişi de sizsiniz.
◊ RUMUZ: MUTSUZ
YANIT
Sevgili kızım, bu mektup bana şunu hatırlattı: Eğitimi, kültürü, aile yapısı ne olursa olsun, kadın kadındır. Saf bir Anadolu kadını da olsa, büyük şehirde yaşayan, belli bir kültür seviyesinde ve çalışan bir kadın da olsa, hepimiz aynı duyguları, aynı beklentileri taşıyoruz.
Gerçekten bu açıdan erkekler biraz daha düşünceli ve ilgili olmalı. Çünkü kadın karşısındaki erkekten biraz sevgi, biraz ilgi, tatlı bir söz illa bekliyor.
Ama sevgili kızım, ne yazık ki bu sadece senin sorunun değil. Erkekler evlendikleri ya da bir süredir beraber oldukları kadına bu gibi incelikler konusunda çok cimri davranıyorlar. Böyle davranışları gereksiz görüyorlar.
Maddi sorunlarının, iş hayatlarındaki sorunların onları bunalıma sürüklediğini, bu çıkmazın içinde böyle ayrıntılara önem vermediklerini de hatırlatmalıyım tabii... Eşin senin yüzünden değil, iş hayatı nedeniyle mutsuzdur bence. Bunu göz önüne al ve ona destek ol.
Arkadaşının yalanlarına kandı
Ablacığım, ben erik gözlü bir kızdan çok hoşlandım; onun da bana karşı boş olmadığını biliyorum.
Ama ortak bir arkadaşımız benim hakkımda ona yalan yanlış şeyler söylemiş. Gerek mesleğim gerekse kişiliğim hakkında birçok yalan sıralamış. Ona arkadaşlık teklif ettiğimde, beni çok iyi tanımadığını, olamayacağını söyledi. Bu kararında ortak arkadaşımızın rolü olduğundan şüpheleniyorum.
Artık beni görmeye bile tahammül edemiyor. Akşamları 9’da işten çıkıp 2-3 km. yol yürüyor; ben de kendimi tutamayıp peşinden gidiyorum. Ama beni görse eminim o yolu da değiştirir. Bu yalanları nasıl açığa çıkarırım? RUMUZ: KORKULARIM
YANIT
Sevgili oğlum, sevdiğin bu hanım işyerinden mi arkadaşın? Aranızı bozmak isteyen ortak arkadaş kız mı, erkek mi? Kısacası olaya hakim olamadım. Yine de madem böyle bir durumdan kuşkulusun, neden o kızın diğer arkadaşlarının ağzını aramıyorsun? Aranızı bozmak isteyen kişi erkekse onda, kızsa sende gözü var demektir. Ama bu kız senden gerçekten hoşlanmamış da olabilir. Sen bazı şeyleri yanlış yorumlamış olabilirsin.
Paylaş