Paylaş
Merhaba ablacığım; Uzun zamandır yazılarını takip ediyorum. Henüz 24 yaşında olmama rağmen hayatın en büyük darbesini, annemi ve annem kadar sevdiğim teyzemi feci bir şekilde kaybettiğim gün aldım.
Annem ve teyzem, beş ay önce kuzenimin sevdiği kızın babası tarafından, tüfekle vurularak öldürüldü.
Amcamla teyzem evliydi, amcam da 1,5 ay önce trafik kazasında hayatını kaybetti... Herkes öyle dese de amcamın teyzemin yokluğuna dayanamayıp canından vazgeçtiğini anlamayacak kadar saf değilim. Bence o bir kaza değildi.
Bu kadar acı yetmezken, annemin, teyzemin ve amcamın ölümüne sebep olan adam hâlâ mahkemeye çıkmadı. O kadar zor günler yaşıyoruz ki, kimseye bir şey anlatamıyorum. Çünkü kime dokunsam paramparça, kime dokunsam yarasından kan akıyor.
Annem hükümdar bir kadındı, sert bakışlara sahip, sevgi şefkat dolu bilgili ve ayaklarını yere sağlam basan, etrafındaki herkese yardım eden ve herkesin derdinin çaresini bulan biriydi.
Evimizin reisi babam gibi gözükse de kaleyi yöneten annemdi ve o sadece bizim kalemizi değil bütün yardıma ihtiyacı olan insanların da kalelerini yönetirdi. Ve şimdi o yok. Bense ona hiç benzemiyorum, onun kadar güçlü değilim, babama nasıl destek olacağımı bilmiyorum. Saatlerce sohbet ettiğim babamla, o olaydan beri bir cümle dahi kuramıyorum, sanki ağzımdan çıkan her kelime onu kıracakmış gibi geliyor.
Bir senedir nişanlıyım; annem vefat etmeseydi bu yaz evlenecektik ama olaylardan sonra erteleme kararı aldık. Nişanlım da askere gitti, sekiz ay sonra gelecek ve geldiğinde hemen evlenmek istiyor.
Biz iki kardeşiz, bir ağabeyim var; o annem ölmeden dört yıl önce evlendi. Yengem dünya tatlısı, benden iki yaş küçük, temiz kalpli bir kız. Bir de üç yaşında yeğenim var. O da annesi gibi tatlı mı tatlı... Babam, ağabeyim, ben ve yengem yani hepimiz aynı evde yaşıyoruz. Annem öldükten sonra da aynı şekilde yaşamaya devam ediyoruz.
Ben evlendikten sonra babamı nasıl bırakacağımı bilmiyorum, kafam çok karışık. Hayata karşı inancımı yitirdim, hayal bile kuramıyorum.
Ayrıca annemin ölümünden dolayı suçladığım insanlar var ve belki de benim yanlarında olup, onlara destek olmamı bekliyorlar yapamıyorum. Abla, o kadar güçlü olamıyorum. Biliyorum annem olsa destek olmam gerektiğini söylerdi ama ben o kadar güçlü değilim.
Ne yapacağımı bilmiyorum, tavsiyelerini bekliyorum.
RUMUZ: Üzgün bir kadın
YANIT
Sevgili kızım, gerçekten yaşadıkların herkesin kolay kolay kaldırabileceği türden şeyler değil. Bu yüzden kararsız olman, endişeli olman çok doğal. Ailenizde hiç kimse eskisi gibi değildir, kimse yaşananları bir şekilde kolaylıkla unutmayı başarabilmiş değildir, eminim...
Kendini, güçsüz hissettiğin için suçlamamalısın. Herkes aynı yeteneklere sahip olamaz, annenle aynı soğukkanlılıkta olmayı bekleyemezsin...
Yaşanan korkunç olayların ardından henüz çok az bir süre geçmiş. Doğal bir ölüm bile kolay kolay unutulamazken, annenin ve teyzenin böyle hunharca bir cinayete kurban gitmiş olması senin gencecik ruhunda ne fırtınalar yaratmıştır kim bilir?
Şu anda evlenmeyi elbette ki düşünemezsin... Ama sonuçta babandan ayrılsan da, onu evde yalnız bırakmayacağın için gönlün rahat olmalı. Baban, ağabeyin, yengen ve torunu ile yaşamaya devam edebilir. Elinden geldiğince bu şekilde mutlu olmayı deneyip belki de başaracaktır.
Sen de nişanlın döndükten sonra, evlenip yuvanı kuracaksın sevgili kızım, çok gençsin ve tüm bu yaşadıklarına rağmen önünde uzun bir ömür var...
Kendi hayatını devam ettirmek zorundasın. Belki hayatın boyunca bu olaylar yüreğinde bir yara olarak kalacak... Ama Allah insanlara, yaşadıklarına katlanabilme ve unutma gücü vermiştir... Her şeye rağmen mutlu olmaya, mutlu yaşamaya hakkın var...
Yaza düğünüm var, ancak vücudum çok kıllı
Sevgili ablacığım, 23 yaşında bir genç kızım, nişanlıyım ve bu yaza düğünüm var. Ancak beni huzursuz eden, ciddi bir sorunum var. Bu yüzden nasıl evleneceğimi, eşimin yanında nasıl soyunacağımı bilemiyorum ve çok endişeliyim.
Benim vücudum çok kıllı ablacığım, tıpkı erkekler gibi kollarım, bacaklarım, hatta göğüslerimin arası bile iri ve kalın kıllarla kaplı.
Nişanlımla bu yüzden, şimdiye kadar tatile yüzmeye gidemedim. Jiletle alıyorum, ağda yapıyorum ama, yeniden ve çok güçlü daha sert olarak çıkıyor kıllar. Arkadaşlarım lazer epilasyondan söz ettiler. Ancak ben bu konuda pek fazla bilgi sahibi değilim. Lütfen evlenmeye hazırlanan ama korkular içindeki bu genç okurunuz için biraz bilgi verebilir misiniz? Lazer epilasyon yaptırmalı mıyım? Zararı var mıdır? Kimler bunu uyguluyor. Acil cevap bekliyorum.
Rumuz: Çaresiz kaldım
YANIT
Sevgili kızım, seni çok iyi anlıyorum... Eskiden iğneyle elektrikli epilasyon yapılıyordu, sanırım hâlâ da yapılıyor. Ancak bu yöntem senin anlattığın gibi geniş ve yaygın alanlara uygulanamıyor. Uygulansa da uzun bir süre gerekli.
Lazer epilasyon ise son zamanlarda yaygın olarak uygulanıyor. Senin sorularını cevaplayacak bir uzmana danıştım ve işte dermatolog Dr. Ethem Mercan’ın açıklamaları; “Lazer epilasyon, ışık enerjisi ile istenmeyen tüylerin yok edilmesi prensibine dayanır.
Deri yüzeyinden gönderilen ışık, kıl köklerindeki melanin denen boya maddesini parçalayarak, ısı enerjisi oluşturur, oluşan ısı kıl kökünü kalıcı olarak tahrip eder. İşlem genel olarak ağrısızdır. Ama hassas ciltlerde ağrı kesici kremler kullanmak gerekebilir.
İşlemden sonra birkaç gün ciltte kızarıklık, hafif kabuklanmalar olabilir. Kullanılan cihaza ve uygulanacak alana göre seans sayısı 4-10 arasında değişmektedir.
Seans aralıkları 4-8 haftadır. Bronzlaşmış ciltlere uygulanamaz. Bu yüzden yaz ayları dışında yapılması önerilir.
Lazer epilasyonda kullanılan cihazlar Amerika veya Avrupa sağlık daireleri tarafından onaylanmış olup, herhangi bir sağlık riski yoktur.
Yüz bölgesindeki ince tüyler için IPL sistemi önerilir. Lazer epilasyonda geniş alanlarda başarılı sonuçlar alınır. Tek sorun, açık renk ya da beyaz kıllar üzerinde lazerin etkisi olmamasıdır.”
Paylaş