Paylaş
Sevgili Güzin Abla, ben 35 yaşındayım. Yurtdışında doğdum büyüdüm. Tahsilli, bakımlı, modern bir genç kadınım.
Ailem Egeli, çok mütevazı. Annemle babam çok çalışıp beni ve kardeşimi çok iyi yaşattılar. Alımlı bir kadınım. Güzelliğimle, işimle ve düzgün yaşamımla dikkat çekiyorum.
Ablacım, bugüne kadar birçok kişiyle tanışsam da, evlilik öncesi hep sorun yaşanıyordu. Yaşıtlarımın benim boyumda çocukları var, ben ise hâlâ annem ve babamla yaşıyorum.
Mutsuz muyum, hayır... Mutluyum. Ama 3 sene önce bir hata yaptım. Sevdiğimi düşündüğüm ve flört ettiğim bir erkeğe teslim oldum. Hayatımın yanlışıydı.
Ama anlaşamadık ve uzaklaştım ondan. O ise beni asla bırakmak istemedi. Ama sonunda kurtuldum ondan.
Bundan 2 sene önce de birisiyle nişanlandım.
Çok mutluyduk, evlenmeye hazırlanıyorduk.
Tabii ki beraber de olduk, ama düğün öncesi sorunlar çıktı, ondan da ayrıldım.
Bazen aileme layık bir evlat olamadım. Karşıma çıkan erkeğe “Ben bakire değilim” diyemiyorum.
Biliyorum ablacım bu devirde bakirelik kalmadı diyeceksin ama biz böyle gördük, böyle terbiye aldık.
Yeni tanıştıklarım da oluyor tabii, ama hepsi de “Niye evlenmedin bugüne kadar” diyorlar.
İnan artık çok çok yoruldum. Beni olduğum gibi seven biri olmayacak mı? Ben de her kadın gibi anne olmak istiyorum. Acaba bir şeyler için geç mi kaldım?
◊ Rumuz: Sadece sana anlatmak istedim
YANIT
Yanlış düşünüyorsun sevgili kızım. Eğer karşına çıkan adamlarla ciddi bir ilişki kurup, evliliğe adım atmak üzereyken ayrılmak zorunda kalıyorsan, sorun sende değil onlardadır.
Hem yurtdışında yaşıyorsun, hem de hâlâ 35 yaşına kadar gelmiş bir kadının cinselliği yaşamasını utanç verici olarak görüyorsun. Ya da karşına çıkan adamlar böyle düşünüyor.
Sevgili kızım, sevmişsin, sevilmişsin, evlenmeye karar vermişsiniz. Sen de doğal olarak sevdiğin adamın sıcaklığını aramış, ona tüm varlığınla kendini vermek istemişsin. Eğer evlenememişsen, bunu sadece bu olaya bağlamamalısın.
Sevdiğin ve evlenme hayalleri kurduğun adamlardan düğün öncesi ayrılmanı ciddi konularda anlaşamadığına, onlarla uyum sağlayamamana bağlıyorum. Nişanlanmışken ayrılmışsan demek ki seni üzen, rahatsız eden bir şeyler varmış aranızda.
Zaten nişan neden yapılır? Evlenme hazırlığı içindeki çiftler, evlendiklerinde anlaşıp anlaşamayacaklarını görüp, ona göre karar versinler diye. Yoksa her ne olursa olsun, evlenmek zorunda değillerdir.
Evlilik çok ciddi bir kurumdur. “Nişandan dönmek olmaz, mutlaka evlenmek zorundayım” diye düşünmek doğru değil elbette. İşte günümüzde çok kısa sürede yıkılan yuvalar, belki de bu yanlışa bağlı olarak kuruluyor. Hele ortada bir de bebek varsa, bu çok daha acı değil mi?
Sen de hayatını bir tek olaya odaklayıp, kendine acımaktan vazgeç güzel kızım. İyi gitmeyen her ilişkine böyle bir kulp bulma. Demek ki hayatının erkeğine rastlayamamışsın hâlâ.
Bak anne olmaktan, çocuk yapmaktan söz ediyorsun. Gerçekten çocuğuna iyi bir baba olabilecek birini bulmadan evlenmemen iyi olmuş bence. Ama kafandaki bu sabit fikirden kurtulursan, onu yakında bulacağına inanıyorum.
Paylaş