23 sivil toplum kuruluşu hayvanlar için birleşti

Sevgili Güzin Abla, 5199 sayılı yasaya ilişkin değişiklik teklifini biliyorsunuzdur. Bu yasa, korkunç maddeler içeriyor ve gerçek hayvanseverlerin mücadelesini de, hayvan haklarını da baltalıyor.
TBMM’de ilgili komisyonlarda onaylanmak üzere olan hayvanların korunmasına yönelik yasa değişikliğine tepki büyüyor.
Birçok sivil toplum kuruluşu (STK) da hayvanların soyunu kurutacak olan bu kanun değişikliğine karşı çıkıyor.
Türkiye’den ve dünyadan toplam 23 sivil toplum kuruluşu bir ilke imza atarak ortak bir bildirge yayınladı.
YHS’nin (Yaşam Hakkına Saygı) internet sayfasında “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Deklarasyondur” şeklinde imzaya açılan dilekçeyle bir hafta içinde 16 binden fazla imza toplandı.
Türk ve yabancı uyruklu kişiler, bu tasarıların geri çekilmesini ve oluşturulacak komisyonlarda hayvan hakları konusunda kendini ispat etmiş STK’lardan görüş alınmasını istiyor. Üstelik “Bu değişiklik ‘Hayvan Refahı, Hayvanları Koruma Yasası’ adı altında yapılacak” diye, bu çelişkiye isyan ediyorlar.

BU YASAYLA ÖLÜM MEŞRULAŞTIRILIYOR

Tasarının Hayvanları Koruma Kanunu’nun ruhuna tamamen aykırı maddeler taşıdığını vurgulayan 23 STK başkanı, kabul edildiği takdirde Türkiye’de hayvan haklarının sona ereceğini, öldürmenin meşrulaştırılacağını belirtiyor.
Bu yasa tasarısına göre artık insanlar evlerinde bir hayvandan fazlasını besleyemeyecek, fazla görülen hayvan evinden alınıp ölüme mahkum edilecek. Deneylere barınaklardan kedi, köpek temin edilecek. Felçli, yaşlı hayvanlar uyutularak öldürülecek. Sokaklarda bir tane bile hayvan kalmayacak. Yasaklı ırk ilan edilen, aslında sahiplerince dövüşe zorlanan hayvan ırkları imha edilecek.
Öldürmenin “uyutma” adı altında yasalaşması ve meşrulaştırılması kabul edilemez.
Ayrıca hayvanlara işkence ve kötü muamele iki sene hapis cezasıyla sınırlandırılıyor. Hatta ceza, idari para cezasına çevrilebiliyor.
Evinde hayvan beslemek isteyen kişilerin bu girişimlerinin izne tabi olması da son derece yanlış.
Hayvanları ırklarına göre sınıflandırmak ve sahipleriyle birlikte yaşama haklarını ellerinden almak, dövüşçü ya da bahisçi kişilere engel olmayacak, aksine bilinçli sahiplere verilecek bir ceza haline gelecek.
Dünyanın ileri ülkelerinde 21’inci yüzyılda hayvan deneyleri bırakılmış, alternatif yollara yönelinmiştir. Buna karşılık bu yasa tasarısında deneylerdeki denetimler keyfiyete bağlanıyor. Hayvanları Koruma Kanunu’nda hayvanların yaşam hakkını hiçe sayan deneylerin yer alması kabul edilemez!
Mobil kısırlaştırma, hiçbir koşulda meşrulaştırılamaz. Belediyeler kendi veteriner hekim kadrolarını oluşturmalı.

BUGÜN TOPLANTI YAPIYORUZ

8 Haziran’da (bugün) Ankara Barosu’nda, İstanbul Barosu Hayvan Hakları Komisyonu ile dernek ve grupların tepkilerini dile getirecekleri ciddi bir toplantı yapılacak.
Bildirgeye imza atan 23 STK’nın isimleri şöyle: Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği (ASKOD), Animal Protection Group Hayvan Hakları Derneği-Almanya, Büyükçekmece Sokak Hayvanlarını Koruma ve Sevenler Derneği, Bodrum Hayvan Hakları Derneği, Çandarlı Hayvan Koruma Derneği, Çeşme Doğa ve Hayvanseverler ve Koruyanlar Derneği, Doğa ve Çevreyi Koruma Yaşatma Derneği, Hayvanları Doğal Ortamda Yaşatma Derneği, Hayvan Hakları Aktivistleri Derneği, Hayvan Hakları Derneği-Turgutreis, Hayvan Hakları İçin Veteriner Hekimler Derneği, Hayvan Hakları Savunucuları Derneği, Hayvanları Kurtarma Derneği, Hayvanseverler Derneği, Muhtaç Hayvanları Koruma Sevme ve Barındırma Derneği, Manisa Hayvanları Koruma Derneği, Meliha Yılmaz Doğal Hayatı Koruma Geliştirme Sağlık Eğitim ve Kültür Vakfı, Sokak Hayvanlarını Koruma ve Kurtarma Derneği, Stichting ATAR-Hollanda, Stichting Dierennood-Hollanda, Türkiye Tabiatını Koruma Derneği-Hatay; Yaşam Hakkına Saygı Derneği, Yedikule Hayvan Dostları Derneği.

Hülya Alpgiray
ASKOD Aliağa Sokak Hayvanlarını Koruyanlar Derneği İzmir Valiliği Yerel Hayvan
Koruma Görevlisi