Paylaş
Kulüp yöneticilerinden teknik heyete, takımdan da tribünlere kadar uzanan bu yükselen ivmede, şehirde de basketbol ateşinin yandığına hep birlikte şahitlik ettik.
Daha önceki yazılarda da vurguladığımız şey, aile ortamı ve şehir ile gün geçtikçe büyüyen bir basketbol takımı haline gelmesiydi mavi yeşillilerin.
Bugün ise işin teknik ve mental kısmına parantez açmakta yarar var...
BAŞARIYI GETİREN NOKTA:
TOFAŞ Başantrenörü Orhun Ene’nin karşılaşma sonraları yaptığı açıklamalarda sonuçtan bağımsız olarak hep daha iyisini istiyor, dahası nasıl olunur bunu masaya yatırıyor.
Son olarak deplasmanda 87-82 kazanılan İstanbul BBSK maçının ardından deneyimli çalıştırıcı, galibiyeti bir kenara bırakarak, tam da TOFAŞ’ın aslında gelişen ve dönüşen, akabinde de başarıları getiren bir noktaya işaret etti:
“Bizim kadromuz daha iyi bir kadro olduğu için hep bunun avantajını kullanıyoruz ama mutlu değiliz. Daha fazla mücadele etmemiz gerektiğine inanıyorum.”
HAYALPERESTLİKTEN UZAK
BİR hafta öncesinde son saniyelerde kazanılan Pınar Karşıyaka maçının ardından tecrübeli çalıştırıcı, şansın yanlarında olduğunu vurgularken, “Pınar Karşıyaka kazanacağı bir maçı kaybetti” diyerek saha kenarından realist bakışını bir kez daha yansıttı.
Sezon başından itibaren basketbolu takip ediyorsanız, bu örnekleri daha da çoğaltabileceğimizi biliyorsunuzdur.
O halde görünen net bir tablo var ki...
O tablo da TOFAŞ’ın Orhun Ene ile birlikte hayalperestlikten uzak, gerçeklerin egemen olduğu ve her zaman daha iyisini isteyen, daha fazla potansiyelini sergilemeyi arzulayan bir kulüp yapısına bürünmesi yer alıyor.
ÖNE ÇIKAN DEĞERLERE RAĞMEN...
LİG tablosuna baktığımızda ise bu yaklaşımın ne denli sonuçlar verdiği ortada...
Süper Lig’in ilk 3 sırasında yer alan TOFAŞ, önümüzdeki hafta Türkiye Kupası mücadele verecek, belki bir kupayı daha Bursa’ya kazandıracak.
Türk Telekom ve Gaziantep Basketbol gibi ekiplerin de hızla yükselişi sonrası lige kattığı rekabet, Banvit, Darüşşafaka Tekfen ve Pınar Karşıyaka kulüplerinin sahip olduğu basketbol kültürü, Galatasaray ve Beşiktaş Sompo Japan’in taraftar gücü ve Fenerbahçe Beko ile Anadolu Efes’in yıllardır süre gelen hegemonyası gibi ligin öne çıkan pek çok değeri arasında bu istikrarı korumak gerçekten büyük bir başarı.
Bu durumda ise Orhun Ene’nin payı oldukça büyük.
EN ÇOK iSABET 2’LiK ATIŞLARDA
İşin teknik boyutuna gelecek olursak:
TOFAŞ geride kalan lig mücadelelerinde potaya ilerlemeyi tercih ederken, atış girişimlerinde yüzde 49.40’lık bir isabet yakaladı. Bunların yüzde 55.28’lik dilimini 2 sayı isabeti oluştururken, üç sayı çizgisinin gerisinden de TOFAŞ’ın başarı yüzdesi 39.12’de kaldı.
En fazla potaya hücum eden oyuncu ise Diante Garrett oldu. Çembere doğru gittiğinde takımın en etkili silahı olan Garrett, boyalı alan ve çevresinde yüzde 60.18’lik isabet oranıyla da takımın en iyilerinden. Üç sayı çizgisi gerisinden de en fazla atış girişimi bulunan oyuncu, bu alanda da yüzde 32.31’lik bir başarısı var.
KRİTİK ALANLARDA ÖNE ÇIKIYOR
Takım kaptanı Sammy Mejia’nın performansı da oldukça çarpıcı. 156 atış girişimi olan Mejia, yüzde 53.85’lik isabet oranıyla takımın en başarılısı oyuncularından biri. Tabii Mejia için rakamlara yansımayan bir durum var ki, o da kritik anlarda sorumluluğu üstlenmesiyle ilgili. Kader anlarında topu doğru kullanan ve güven veren deneyimli oyuncu, kararlarıyla da pek çok maçın kahramanı oldu.
FRANK ELEGAR KENDİNİ KANITLADI
Yeni transfer Frank Elegar’ın performansı da umut vaad edici. Elegar şu ana dek kendisi üç sayı çizgisi gerisinden hiç göstermezken tüm atışlarında potaya ilerledi. Yüzde 62.60’lık iki sayı isabeti bulunan Elegar, 101 verimlilik puanıyla da doğru bir transfer olduğunu kanıtladı.
GÖRÜNMEZ KAHRAMAN İKİLİ
Takımın görünmeyen kahramanları ise Kenny Kadji ve Kyle Weems oldu. Kadji’nin savunmadaki ribauntlara olan katkısı oldukça yüksek. 67 kez ile takımın en fazla ribaunt alan oyuncusu olan Kadji, 23 kez aldığı hücum ribaundu ile de takımını yeniden atışa teşvik etti. Weems’in ise farklı bir boyutu var. Kendisini bu sezon takımı ve seyirciyi ateşleyici rolünü üstlenmiş durumda. Pınar Karşıyaka maçında olduğu gibi öyle anlarda yıldızını parlattı ki, oyunun bir anda şekli değişti.
TOFAŞ GENÇLERE ÖNEM VERİYOR
Bir parantez de yerli oyunculara. TOFAŞ’ın bu noktada genç ve altyapısından yetiştirdiği oyunculara ne denli şans verdiği ortada... İşin açıkçası Banvit ile birlikte ligin bu noktada en saygı değer iki kulübünden biri konumunda yer alıyor Bursa temsilcisi. Bu oyuncular etrafında ise Yiğit Arslan öne çıkıyor.
En fazla süre alan 5’inci oyuncu olan Yiğit, 55 kez 2 sayı, 58 kez de 3 sayı girişiminde bulundu. Oldukça dengeli bir hücum oyunu ortaya koyan genç basketbolcu, atışlarında ise yüzde 46.02’lik bir başarı oranı yakaladı. Eksikliği ise ribaundlar olarak dikkat çekiyor. Bu denli hücumun aktif içerisinde yer alan biri olarak Yiğit’in toplam 44 ribaundu arasında yalnızca 7’si hücum ribaundu. Dolayısıyla işin bu yönünde kendisini geliştirmesi gerekiyor.
BERKAN HÜCUMDA DİKKAT ÇEKİYOR
Berkan Durmaz da, yine Orhun Ene’nin en çok şans tanıdığı isimlerden biri oldu. Berkan’ın fiziksel avantajıyla birlikte ribaundlarda etkisi ilk etapta göze çarparken, toplam alınan 52 ribaundun 17 tanesi hücumdan geldi. Böylece TOFAŞ rakip potaya 17 kez daha fazla hücum ederken, Kadji’nin ardından bu alanda da takımın en başarılısı. Ancak onunda sorunu serbest atışlar. 12 atıştan yalnızca 4’ü sayıya dönüşmüş... Bu yönünü geliştirmesinde fayda olacak.
k Muhsin Yaşar’ı ise genellikle boyalı alan ve çevresinde görüyoruz. Şu ana dek üç sayı girişiminde bulunmayan genç oyuncu, tüm hücumlarında potaya yönelirken yüzde 64.86’lık bir başarı yüzdesi yakaladı.
Paylaş