Timsah’ın iklim değişimi

Kara bulutlardan güneşli günlere misali; Bursaspor, meşakkatli bir dönemin sonrasında ligde iyi bir konumda kendine yer edindi.
Şöyle bir hafızaları tazeleyecek olursak;
Ait olduğu Süper Lig’den düşüş sonrası ayyuka vuran mali kriz, yönetim değişikliği, oyuncuların birer birer takımdan ayrılması, yasakların kaldırılması ve hatta son ana yetiştirilen oyuncular...
Böyle bir ortamda, hiç de alışık olmadığı bir ligde mücadeleye vermeye başlamışken Bursaspor, kısa vadede önemli bir virajı dönüyor.
Kan kaybedilmişken, ‘Ligde kalınır mı?’ düşünceleri etrafında camia karamsarlığa bürünürken; yasağın kaldırılmasının ardından gelen transferler ve bu oyuncuların gençlerle oluşturduğu güzel tat veren harman, bir noktaya işaret ediyor; Bursaspor iyi yolda.
Bu noktada ise yönetimden, sportif direktörüne, teknik heyetinden oyuncularına ve destek veren camiaya herkesin katkısı var.
‘Tahta’ meselesinden ötürü istifası dahi istenen Başkan Mesut Mestan ve yönetimi, üst üste gelen sponsorluk imzaları ve destek kampanyalarıyla kulübe artı gelir sağlarken, Sportif Direktör Selçuk Erdoğan da Özlüce’de huzuru sağlamış durumda.
Özellikle genç oyunculara yönelik çalışmalarıyla dikkat çeken ve ilk geldiği günden itibaren bunun esintilerini Bursaspor’da da gösteren Yalçın Koşukavak da, virajın doğru alınmasında önemli rol oynadı.
Bu süreç aslında bizlere, saha içine odaklanıldığında Bursaspor’un gücünü de göstermiş oldu.
Son birkaç haftadır yazılanlara göz kestiğimizde gündemin saha içi olduğunu, daha önceki yıllarda pek de uygulanmayan milli arada Bursasporlu oyuncuların açıklamalarını, gençlerin mücadelesini, Özlüce’deki mutlu ve keyifli anları görüyoruz.
*
Bu sürece kolay gelinmediğinin de farkında olmalıyız.
Yevhen Seleznov’un lisansının 23.59’da çıkarılması örneğinde olduğu üzere bu görüntünün arka planında yoğun uğraş, çaba ve emek var.
Çok kısa bir sürede, sonuçlardan bağımsız olarak Bursa ve Bursaspor’a bu güneşli havaların gelmesi oldukça sevindirici.
Elbette bu daha ilk viraj, uzun yolda çetrefilli virajlar daha olacak.
Bir başka dikkat çekilmesi gereken konu da tam da bunu oluşturuyor.
Kubilay Kanatsızkuş örneğin; geçtiğimiz yıllarda yerden yere vurulan ve performansıyla eleştiri oklarının hedefi haline gelen genç oyuncu, bu sezon attığı goller ve yaptığı asistlerle takımın en gözde oyuncusu konumunda, dahası göklerde.
Mutlaktır ki performansı takdir etmek, oyuncuyu daha da motive edecektir ancak bunu yaparken ortasını hepimiz bulmak zorundayız.
Genç oyuncunun açıklamasında belirttiği üzere, ‘kafasını rahat’ bırakmalıyız.
Bırakmalıyız ki; oyuncunun odağı saha içerisi olsun, var olan enerjisini saha dışı konulara değil, saha içerisine aktarsın.
Bunu diğer genç oyuncuları da dahil ederek genişletebiliriz.
Ve şunu da unutmamalıyız ki; mevcut lig, Süper Lig’den oldukça farklı bir lig.
*
Bu düşünce etrafında Bursaspor’un yükselişindeki coşkuyu yaşarken, diğer yandan camiada ayakların yere bastığını da görmek gerekiyor.
Ve bu sezon gösterdi ki, Bursaspor önceliğini sonuca verdiğinde kaybedecek.
Yalçın Koşukavak’ın bu noktadaki hedefi hem genç oyuncuları yetiştirerek önümüzdeki yılların iskeletini oluşturmak, hem takımdan alınacak verimi en üst seviyeye taşıyarak Süper Lig arzusunu gerçekleştirmek.
Camianın da bu düşünce etrafında hareket etmesi gerekiyor.
Çünkü ancak o zaman; Osmanlıspor maçında 89’uncu dakikada Beykan Şimşek’in kaleciyle karşı karşıyayken yaptığı vuruşu kaleci Çağlar’ın çıkaramaması halinde –skor 2-2’ye gelecek- neleri konuşacağımızı düşünmeyeceğiz.
Aksi halde, tabela her zaman sahadaki emeklerin önünde yer alacak.