Şehrin dışına taşmak

Aradan geçen yıllar sonrasında Bursaspor Kulübü, sürdürülebilir başarıyı sağlayamayınca bu özelliğini giderek kaybetti.
Camianın sıklıkla övündüğü ve fotoğrafları görüp, videolarını izlediğinde duygulandığı UEFA Şampiyonlar Ligi’nin ardından Avrupa arenasında Bursaspor, bir alt klasman olan UEFA Avrupa Ligi’nde ye alırken neler yapmış bir bakalım:

ŞAMPİYONLUKTAN SONRA BAŞARI GELMEDİ

2011’de ilk turu geçmesinin ardından play-off’ta Anderlecht’e elendi,
2012’de yine ilk turu geçti ancak play-off’ta bu kez Twente’ye takılarak elendi,
2013’de Vojvodina, sonraki yılda ise Chikhura’ya henüz daha oynadığı ilk maçları olan 3’üncü turda elenerek serüvenine yeni başlamışken kupaya veda etti.
Bu noktaya tekrar geleceğiz ancak ligi bir kenara bırakarak bu kez Türkiye Kupası performansına göz gezdirelim;
Şampiyonluk sonrası Süper Kupa’da Trabzonspor’a kaybedildi,
2012’de kupa finalinde Fenerbahçe’ye kaybedilirken, sonraki sezon gruptan dahi çıkılamadı.
2014’de yarı final, 2015’de ise kupa finali oynansa da her iki eşleşmede de Galatasaray’a kaybedildi.

KAZANANDAN KAYBEDENE DÖNÜŞTÜ

Çöküş sürecindeki son 3 yılda ise 2016’da son 16 turunda elendi, 2017’de gruptan çıkamadı, 2018’de son 16 turdan öteye geçemedi ve son olarak yine geçen yıl henüz daha ilk turunda 3’üncü Lig ekibi 1461 Trabzon’a evinde kaybederek kupaya veda etti.
Baktığımızda Bursaspor, şampiyonlukla birlikte bir devrim yaratırken bunun sürekliliğini sağlayamadı.
Şampiyonluk sonrası 4 yıllık süreçteki mücadele kulübü bir noktaya kadar taşırken, kupa kazanılamaması her zaman handikabı oluşturdu; Bursaspor, kazanandan kaybedene dönüştü.

BAŞLADIĞI NOKTAYA GEDİ DÖNDÜ

Hal böyleyken; sponsorların dikkatini çekmek de oldukça zor oldu.
Son yıllarda Bursaspor’un ana sponsorlarına bir bakmak gerek; hemen hemen hepsini Bursa şehriyle özdeşleşen firmalar oluşturuyor.
Ve bugün transfer tahtasını açmakta zorlanmakta, futbolcu maaşlarını ödemekte güçlük çeken ve personellerinin çoğuyla tasarruf amacıyla yollarını ayıran bir kulüp karşımızda.
Nasıl ki şampiyonluğa giden süreç yalnızca o yıla özgü değilse; bugün gelinen nokta da son birkaç yılın eseri olduğunu söylemek kolaya kaçma olacaktır.
Bursaspor gibi bir camianın, büyüklüğünü şampiyonluğuyla taçlandırmış ve sınırlarını aşmışken yeniden kabuğuna çekilir halde olması ve yine başladığı noktaya geri dönerek çıkışı kendi şehir dinamikleriyle araması oldukça üzücü bir durum.
Hele bir de şehirden de arzulanan destek görülemediğinde; vay haline!

1 MİLYON 500 BİN SMS GEREKİYOR

Bu yüzden; önce Bursaspor’da camianın hangi noktadan nereye geldiğini iyi irdelemesi ve bunun sonucunda çıkar yolu araması gerektiği aşikar.
Mevcut yönetimin başlattığı SMS kampanyasının da önemi burada yatıyor.
Daha önce uluslararası seviyede süreklilik için eline geçen fırsatlar kullanılamadığından, şimdi temeli sağlam oluşturup yeniden bu seviyeleri hedeflemek gerekiyor.
Bakınız; tahtanın açılması adına 24 milyon liralık miktarın toplanması için 1 milyon 500 bin SMS atılmasının gerektiği belirtiliyor.

KENDİ YERELİYLE AYAĞA KALKACAK MI?

TÜİK’in 1 Şubat 2019 verilerine göre Bursa’nın nüfusu 2 milyon
994 bin 521.
Yarısını futbola ilgisiz saysak dahi –ki futbol şehrinde bu çok fazla abartı olmalı- geriye kalan yaşayanların atacağı bir SMS kulübü bu sıkıntıdan kurtarıyor.
Bu kampanya aynı zamanda bir noktayı da bizlere gösterek;
Uluslararası arenanın ardından Süper Lig’den düşen Bursaspor, kendi yerelinde de düşecek mi, yoksa kendi yereliyle mi ayağa kalkacak?
Hep birlikte göreceğiz.