Paylaş
Bunun en bariz örneğini; 14. hafta oynanan ligdeki puan durumundan görebiliyoruz. Lider Şanlıurfaspor 24 puan ile zirvede yer alırken, 10. basamakta bulunan Menemen Futbol Kulübü’nün puanı yalnızca 20. Şöyle bir baktığımızda ilk 10 sıra ile sonraki 9 sıradaki ekiplerin puantaj olarak ayrımını fark edebiliyoruz.
Peki nedir bu fark, neden oluşuyor?
LİGİN ÖNCELİĞİ GERİYE DÜŞMEMEK
Elbette ki kulüplerin içerisinde bulunduğu konumlardan, atmosferlerine, kadro kalitelerinden, değişen teknik heyetlerine, taraftar desteğinden takım kimliğine dek pek çok parametre devreye giriyor. Ancak genel açıdan fotoğrafa bakacak olursak, bu ligin önceliği geriye düşmemek. Zira hem kadroların geniş rotasyona sahip olmaması, hem fiziksel kondisyona pek çok takımın hala erişememesi ve bireysel yeteneklerin de üst liglerle kıyaslandığında nispeten daha az oluşu, kırılganlığı ortaya çıkarıyor.
Dolayısıyla bir önceki maçtan bağımsız olarak bir takımın, bir sonraki randevusunda farklı bir görüntü sergilediğine şahitlik edebiliyoruz. Her maçın kendi içerisinde hikayesi, her mücadelenin de kendi doğruları ve yanlışları oluyor. Fakat takımların geneli, kırılganlığı önleyemiyor. Bu konuyu Bursaspor üzerinden ele alalım;
Temsilcimiz bu sezon ligde oynadığı 13 müsabakanın 7’sinde geriye düştü ve bu mücadelelerden doğan potansiyel 21 puandan yalnızca bir puana ulaşabildi.
Buna karşın öne geçtiği 5 müsabakada ise hiç kaybetmedi. Bursaspor, ilk golü kaydettiği 5 maçtaki toplam potansiyel 15 puandan 13’ünü hanesine yazdırdı.
Elde ettiği 4 galibiyet de bu maçlardan gelirken, sadece bir kez rakibiyle puanları paylaşmaya razı oldu.
MOMENTUMU YAKALAYAN KAZANIYOR
Temsilcimize yeniden geleceğiz fakat ligin genelinde de aynı durumun söz konusu olduğu görülüyor. Zirvede yer alan Şanlıurfaspor; oynadığı 13 maçın 9’unda öne geçen taraf oldu, bu mücadelelerde de sadece bir kez mağlup olurken, potansiyel 27 puanın 18’ine ulaştı. Bir başka deyişle birinci sırada yer almasını sağlayan 24 puanın 18’i, öne geçtiği karşılaşmalardan geldi. Rotayı altlara çevirelim; düşme hattında yer alan ekiplere bakıldığında da geriye düştüğü müsabakalarda gardının da hemen düştüğü görülüyor.
Bir başka temsilcimiz İnegölspor, şu ana dek 13 maç oynadı ve bunların 7’sinde geriye düşerken, hiçbir maçı çeviremedi, hanesine puan dahi yazdıramadı.
Potansiyel 21 puanın da kayıp gittiğini görüyoruz. Üstelik kırılganlık kendisini öne geçtiği müsabakalarda da gösterdi ki; İnegölspor öne geçtiği 6 karşılaşmalarda potansiyel 18 puandan sadece ama sadece 10 puana ulaştı.
Geriye düştüğünde tamamen kaybolan temsilcimiz, öne geçtiğinde de kırılganlığından skoru koruyamadı ve yaşadığı bu kayıplar, ateş hattında yer almasının yolunu açtı.
Bursaspor’un yalnızca 2 puan gerisinde bulunan Isparta 32 Spor için de durum aynı.
Isparta ekibi de tıpkı Bursaspor gibi 7 maçta geriye düştü ve potansiyel 21 puandan sadece bir puan alabildi. Bayburt Özel İdare Spor’un 14 maçının 12’sinde geriye düştüğünü ve bu mücadelelerden sadece 5 puan çıkarabildiğini de belirtmekte fayda var. Yani baktığımızda üst sıralara oynayan ekipler ile alt sıralarda yer alan ekipler arasındaki büyük bir farkı, müsabakalarda öne geçmek oluşturuyor. İlk golü bularak momentumu da lehine çeviren ekipler daha başarılı bir görüntü çizerken, geriye düşen takımlar ise daha kırılgan bir yapıya bürünüyor.
TİMSAH LİGE UYUM SAĞLAMAYA BAŞLADI
Buradan hareketle tekrar Bursaspor’a dönelim. Bursaspor hem kısıtlı kadrosu, hem maçta farklılık oluşturacak bireysel yeteneğin azlığı, hem tecrübesi, hem de kondisyonunun hala ligin ortalamasına yaklaşamaması sebebiyle geriye düştüğü maçlarda çok kırılgan bir yapı ortaya koyarken, öne geçtiği mücadelelerde ise -ki bu durum genelde iç sahada karşımıza çıkıyor, taraftarının da desteğiyle birlikte oyunu tutabiliyor.
Zaten şu an Bursaspor’un ateş hattının üzerinde yer almasındaki en büyük etken de iç saha performansı. Deplasmanda da gelen galibiyete baktığımızda yine golsüz eşitlikle devam eden oyunda, son anlara doğru girilirken hızlı atak sonrası gelen gol ve bu golün adeta maçı bitirişini görüyoruz. Açıkçası Timsah’ın son iki maçtan 4 puan çıkarması da defansif olarak etkili bir izlenim vermesi ve kalecisinin de formuna yaklaşması olarak açıklanabilir.
LİGİN BAŞARISI DA BURADAN GEÇİYOR
Herkes elbette güzel oyun, akan bir hücum, rakibi boğan presi bekliyor ancak bu ligin gerçekleri sanıldığı kadar ne yazık ki güzel değil. Aksine bu ligin gerçeğinde; momentumu ele aldığında rakibi kıran ve üzerine koyan ekipler başarılı oluyor. Zaten atılan gol sayısı da bunu gösteriyor; zirvedeki Şanlıurfaspor 13 müsabakada sadece 20 kez gol sevinci yaşamış, ligin en golcü takımı olan Esenler Erokspor 25 golle bu alanda zirvede ancak bu gol sayısı dahi, averaj olarak ilk sıralarda yer almalarını sağlamıyor zira onlar gibi +10 averaja sahip üç takım söz konusu. Haliyle zirvede yer alan ekiplerin dahi güzel ve akıcı bir oyundan ziyade akıllı, sabırlı ve savunma ağırlıklı oyunlarını görüyoruz. Bu ligin başarısı da buradan geçiyor.
Bursaspor, ilk iki müsabaka itibarıyla ligin bu ortalama görüntüsüne yaklaşmış durumda.
Bunu ne denli devam ettireceği, devre sonunda da hangi noktada yer alacağını bizlere gösterecek.
Paylaş