Paylaş
Başarılarda da ‘Bursa’ odaklı dinamizmin, aidiyet hissiyatının oldukça verimli olduğu aşikar.
Ancak, bazı süreçlerde armaya duyulan aşk, mücadele ve azim de yeterli olamayabiliyor.
GENÇLİK DİNAMİZMİNİ İLK YARI GÖRDÜK
Bunun bir örneğine geçtiğimiz hafta sonu oynanan karşılaşmada şahitlik ettik. Her biri pırıl pırıl, iştah dolu ve mücadeleye aç gencecik oyuncular vardı sahada.
Nitekim, bu ‘gençlik dinamizminin’ etkisini ilk yarıda gördük. Koşan, baskı oluşturan, açıkları yardımlaşmalarla birlikte iyi kapatan bir takım vardı.
Futbolun bir takım gerçekleri ise devre arasından sonra kendini gösterdi.
BİRİNCİ NEDENİ FİZİKSEL ÜSTÜNLÜK
Bugün, pek çok nitelikte oyuncuya sahip olsanız dahi; oyunun maçın geneline yayamadığınızda, hatta belli kırılma anlarında kontrolü elinizde tutamadığınızda, bazı kırılmaların ardından çorap söküğü gibi devamı geliyor.
Şöyle bir mücadeleye bakmak gerekirse;
İki yarıdaki farklı oyunun gerekçelerinin en barizi fiziksel üstünlüktür.
İkili mücadele kazanma oranı her ne kadar eşit olsa da, rakibin özellikle üçüncü bölgede kaptığı toplar -ki top kapma başarısında üstünlük olduklarını söylemek gerek- ciddi anlamda tehlikeler oluştururken, gollerin de hazırlayıcısı oldu.
DENEYİMİN ÖNEMİNİ GÖRMÜŞ OLDUK
Bunun yanı sıra; hava topu hakimiyetinde de rakibin, yüzde 65’lik oranda başarı sağladığını görüyoruz.
Fiziksel bazda görülen bu üstünlük, oyunun genelinde yetenekli ayaklara da tesir edince sonuç kaçınılmaz oldu.
Deneyimin bir başka önemini de Mehmet Akyüz’ün kaydettiği iki golde, Bursaspor savunmasıyla olan karşılaşmasındaki hamlelerinden anlayabiliriz.
OYUNCU DEĞİŞİKLİĞİNDE GEÇ KALINDI
Bu noktada; fiziksel açıdan geride başlanılmışken, devre arasında takımın dinamizmini sabit tutacak takviyeler de oldukça fazla geç kalınınca Bursaspor’a yalnızca kadere teslim olmak kaldı.
Akyüz’ün kaydettiği iki gol arasındaki 20 dakikalık süreçte Bursaspor, yalnızca bir değişiklik hakkı kullanırken; son 15 dakikadaki değişiklikler ise ne yazık ki, oyuncuların tablosuna süre yazmaktan öteye geçemedi.
Zira kilit açılmıştı bir kere...
HENÜZ BU TECRÜBEYE SAHİP DEĞİLLER
Elbette ki teknik heyet kadar, oyuncuların kaçar dakika çıkarabileceğini, fiziksel durumunu doğru bir şekilde analiz edemeyiz...
Ancak; geride kalan maçta gösterilen fotoğraf, özellikle genç isimlerin fiziksel kondisyonlarını 45 dakikadan fazlasına çıkarmaları yönünde, şayet bu başlangıç sürecinde bu mümkün değilse; erken kan değişimleri, en azından oyunu dengede tutmaya, soğutmaya imkan sağlayabilirdi belki de.
Adana Demirspor mücadelesinin bir başka gösterdiği detay, -ki kanımca en önemli detayın olduğunu söyleyebilirim- Bursaspor’un genç oyuncularının, maç temposuna ayak uydurabilecek düzeyde henüz tecrübeye sahip olmadığı oldu...
ARADAKİ FARK UÇURUMLAR KADAR
Bunda suçlu aramak içinse bugüne değil, geçmişe bakmakta fayda var.
Bursaspor, son 4 sezondur hiçbir başarı sağlayamazken; özellikle çok yakın geçmişte bu oyuncular kadroda yer alıyordu.
Haberimizde de yer verdiğimiz üzere; karşılaşmada forma giyen genç oyuncuların maç tecrübeleri arasında uçurumlar oluşmuş durumda...
En fazla forma giyen oyuncu ile en fazla forma giyen ikinci oyuncu arasında 16 maç, en az forma giyen oyuncu arasında ise 40 maçlık bir deneyim farkı var.
Genç oyuncuların Bursaspor A Takımı’nda oynadığı toplam maç sayısı, takımın bir deneyimli oyuncusunun bu ligde oynadığı maç sayısından dahi az...
GEÇMİŞ DÖNEMDE OYNASALAR FARKLI OLURDU
Şayet geçmiş dönemlerde bu oyunculara güven duyulsa, başarı için garantörlük yerine bazen risk alabilecek teknik adamların ellerinde pişseler, belki de Bursaspor’un son oynadığı maçtaki ‘deneyim’ farkı ortadan kalkacaktı...
Tabii futbol; olsaydı, edilseydi, yapılsaydılar ile ilerlemeyecek kadar değişken bir oyun.
Tüm bunların dışında artık bir gerçekten de söz etmek gerekiyor.
Kubilay Kanatsızkuş ve Burak Kapacak isimleri, ayrılık spekülasyonlarının odağında yer alıyor.
Gidecekler mi, kalacaklar mı bu durum Bursaspor’un özellikle bu kilit hazırlık sürecinde gündemini oldukça meşgul etti.
BİREYSELLİKTEN UZAKLAŞMASI ŞART
Kanatsızkuş’a lisans çıkarılmayarak nokta konuldu.
Kapacak cephesinde ise geçtiğimiz sezondan bu yana değişen bir şey olmadığını, hatta daha da kötüye doğru gittiğini gördük.
Kendine olan güveni, sahip olduğu yetenek ve oluşturduğu potansiyel dahilinde tabelaya katkısı kendisini ön plana taşıdı ancak, aşama kaydetmesi gereken çok fazla noktanın olduğu aşikar.
Öncelikle kendi bireyselliğinden ‘artık’ uzaklaşması şart...
İRFAN BUZ’U ÇİLEDEN ÇIKARTMIŞTI
Takım oyunun bilincinde hareket etmemesi; geçtiğimiz sezondan beridir gördüğümüz top kayıplarını, oyun görüşü eksikliğini ve işin savunma yönündeki ‘refakatçiliği’ni de beraberinde getiriyor.
Ki hatırlayalım; geçen sezon Bursa’da oynanan son maçta da top kaybının ardından oyuna küsüp, oyuncu takibi yapmaması kenarda İrfan Buz’u çileden çıkartmış ve oyundan alınmıştı.
Bursaspor’un bundan sonraki kadro planlamasında yer alıp almaması belirsizliğini koruyor; ancak bu takımda forma giymeye devam edecekse, sahip olduğu potansiyelini takım oyunuyla zenginleştirmesi, kendisini de bir üst noktaya taşıyacaktır.
Bu noktadan sonra, Bursaspor için bireysel yetenekler kadar, takım oyunun bütünlüğü de kısıtlı imkanlar dahilinde, büyük önem arz ediyor.
https://www.hurriyet.com.tr/sporarena/bursasporda-deneyim-sorunu-8-genc-ilk-11deydi-41611839
Paylaş