Bir yanı aydınlık diğer yanı karanlık

Bu cümle, son 3 sezon baz alındığında oldukça alışılır hale geldi; sıklıkla tekrarlandı ve tekrarladık.
2 sezonluk, can haliyle son anlardaki mücadelelerle kümede kaldık derken, her sezona da yeni bir umut ile başladık.
Bu sezon da durum değişmedi...
Ligin ilk devresinde ortaya konan futbol –yalnızca bir-iki maç dışında- camiayı tatmin etse de, futbol kendi yüzünü gösterdi: Bu bir skor oyunu.
Nitekim Bursaspor’un da yaşadığı en büyük sıkıntı bu oldu. Ligin en fazla gol beklentisi yüksek ekiplerinden biri olmasına karşın girdiği pozisyonları sonuca çevirmekte zorlanınca yeşil beyazlılar, puan cetvelindeki 15’inci sıra da kaçınılmazdı.
Böylesine bir durum da, önemi geri planda kalan bir detay da var.
Bu sezon ligde geride kalan 25 haftaya bakıldığında; Bursaspor, 16 yerli oyuncu ile ligin en fazla yerli oyuncularına güvenen ve süre tanıyan ekibi konumunda.
12 transfer yapılırken sezon başında bunların yalnızca 4’ünün yerli olduğunu da unutmamak gerek...
Dolayısıyla geçen sezondan itibaren yerli oyunculara duyulan bir güven var kulüp içerisinde.

GENÇLERİYLE LİGİN ZİRVESİNDE

Sonuçlardan bağımsız yorumlayalım:
Bu durumun çıkardığı sonuçlar, Türk futbolunun geleceği açısından oldukça parlak.
Zira bu 16 yerli oyuncunun da yaş ortalaması 23.9 olarak dikkat çekiyor.
Yeşil-beyazlılar, bu alanda da yerli oyuncu kullanmasının yanı sıra Süper Lig’de süre verdiği yerli oyuncuların yaş ortalaması da en düşük takımı konumunda.
Bu tablo çerçevesinde teknik heyetin oyuncularına duyduğu güvenin de payı büyük.
Bursaspor’un akabinde ise Trabzonspor geliyor. Son dönemlerde çıkardığı genç yeteneklerle ön plandaki bordo-mavili kulübün ligde şans verdiği 14 oyuncunun yaş ortalaması 24.7.
Galatasaray Başkanı Mustafa Cengiz’in açıklamalarının ardından gündeme gelen ‘yerli’ tartışmalarında sarı-kırmızılı kulübün de 13 yerli oyuncuyu ligde kullandığını görüyoruz ve yaş ortalaması 25. Aslında bir bakıma, Fenerbahçe ve Beşiktaş da aynı sayıda yerli oyuncular kullandılar ancak her iki ekibin yaş ortalamaları 27 yaş seviyelerinde.
Bunların etrafında tekrar Bursaspor’a dönecek olursak...
Milli takımlara en çok oyuncu gönderen kulüp sıfatına sahip Bursaspor’da altyapı hamleleri sonuç veriyor, camia bir yönüyle ön plana çıkıyor.

GELECEK İÇİN UMUT VAAT ETMELİ

Ancak dedik ya, ‘futbol skor oyunu.’
Siz nice yıldızlar da yetiştirseniz, sahada arzu ettiğiniz sonuçları alamadığınız takdirde her daim eleştiri okları üzerinize isabet ediyor.
Bu açıdan sorumluların da artık, sorumluluklarının bilincinde adımlar atması bekleniyor.
Yönetim bu noktada hamlesini yaptı ve olağanüstü kongreye gidiyor. Şimdi ise top oyuncular ve teknik heyette.
Bugün belki Galatasaray maçı kazanılır, arka arkaya da iki galibiyet gelebilir, rahat nefes alınabilir.
Ancak gelecek sezonun umudunu taraftara ne aşılayabilir?
Önceki sezon aynı başlangıç ve hayal kırıklıkları, geçen sezon keza aynı şekilde umutsuzluk.
Bu sezon yine bir hayal kırıklığı...
Her şeyden önce, Bursaspor’un camiasına bir umut aşılaması gerekiyor.
‘Bu sezonu kurtaralım’ diye diye, günlük yaşar hale geldik zira...
Ne yazık ki bunu şimdi de söyleyeceğiz ve bir umut hamleleri bekleyeceğiz yeni sezona dair.

PAZAR GÜNÜ ZORLU MAÇ OLACAK

Şimdi ise gözler Galatasaray maçında...
Son 2 maçta alınan 4 puanın verdiği bir güven var takım içerisinde, daha sık top paylaşan, kaleye daha dikine oynayıp, daha fazla arzulayan ve isteyen bir ekip var sahada.
Bunun ne ölçüde Galatasaray maçına yansıyacağını göreceğiz.
Öncelikle takım içerisinde gerçekten bazı oyuncuların sorumluluk alması gerekiyor. Daha geçtiğimiz gün bu sayfalardan okudunuz; pek çok oyuncu geçtiğimiz sezonki performansının dahi oldukça altında... Böyle maçlar vitrin maçıdır, kendilerini göstermek isterler klişesine tutunacağız gibi duruyor. Ama nasıl?

ORTA SAHANIN GÜCÜ BELİRLEYİCİ OLUYOR

Öncelikle Henri Saivet’nin yeri ceza yayı çevresi ve içi. Saivet forma giydiği maçlarda yalnızca yüzde 50’nin altında ceza sahası içerisinden kaleyi deniyor. Oysa ki Demir Grup Sivasspor maçında içeriyi doldurarak, fırsatı gole çevirmesi gibi bir örnek var.
Orta sahanın gücü ise belirleyici.
Yalnızca takımın değil, ligin de en fazla top kapan oyuncularından biri olan Stephane Badji, topsuz oyunda da rakibin rahat geçişlerine Aytaç ile birlikte kalkan oluşturma durumunda.
Kanatlarda akıcılığı yüksek Galatasaray’ın etkili silahlarına karşısında beklerinin hücum gücünden çok fazla yararlanamayacak Bursaspor’un bu etrafta oyunu merkeze yayarak pozisyonlar elde edebileceğini rakamlar gösteriyor ki; şu ana dek her ne kadar atakların yüzde 24’ü merkezden gelse de atılan 22 golün 9’unun yine merkezden gelişen ataklar sonucu kaydedildiğini söylemekte fayda var.
Bu açıdan, bu üçlünün Galatasaray maçı özelinde bir nebze yeşil beyazlıların kaderini çizeceği de aşikar.

HERKESİN SORUMLULUK ALMASI GEREKİR

Şöyle bir şey de var; Bursaspor’u ne bir kişi düşürebilir, ne de bir kişi daha da yüceltebilir.
Oyuncuların, teknik heyetin, yönetimin, taraftarın, herkesin tepeden tırnağa sorumluluk alması gereken bir maç bizleri bekliyor.
Neler olacak, göreceğiz.