Paylaş
Önce Türkiye Kupası’nda ardından da ligde çıktığı final mücadeleleri, ‘ikinci hatırlanmaz’ klişesini bozdu.
Zira bir alt ligden yükselmesinin ardından yalnızca bir sezon sonrasında Bursa’nın basketbol lokomotifi bu başarıyı sergiledi.
Gösterilen mücadelenin yanı sıra bu başarı etkeninde her zaman doğru yapılanmanın olduğuna da her fırsatta ifade ediyoruz.
Gelelim bu sezona...
Beklentilerin bu denli yükseldiği bir sezona başladı TOFAŞ.
Yoldaki her uğranılan kaza bir ‘acaba’ düşüncesi oluşturdu akıllarda.
Ancak son olarak Fenerbahçe maçında da gördük ki, mücadele gücünü kaybetmeyen bir takım var parkede.
Fenerbahçe karşısında 21 sayıdan geriden gelerek maça ortak olan bir takımdan bahsediyoruz.
İşte bu etkenin arkasında yatan en büyük etkenlerden birisi TOFAŞ’ın Bursa’da oluşturduğu basketbol seyirci kültürü.
Kimin kaç sayı attığından tutun da Başantrenör Orhun Ene’nin oyunu satranca dönüştüren taktik planlarının dışında, geride kalan bölümün en dikkat çekici noktasını bu durum oluşturuyor.
Çünkü her ne kadar biz oyuncuların yerinde olamasak da, maçın başından itibaren verilen tezahürat ve destek kadar basketbolda önemli bir şey var ki, o da doğru zamanda harekete geçmek.
İzleyenler hatırlayacaktır şöyle bir hafızayı zorlayalım;
Son maçta Fenerbahçe ikinci yarının hemen başında 17-0’lık bir seri yakalayarak 25’inci dakikada skoru 33-54’e çekmiş ve 21 sayılık fark oluşmuştu.
Ancak sonrasında Samuel Mejia’nın kaydettiği üç sayılık isabet ile beraber tribünler adeta ayağa kalktı.
O basketteki o heyecanla beraber, Berkan ve Weems de havaya girerek dış atışlardan bulduğu basketlerle birlikte farkı da giderek azaltmaya başlamış, dahası oyuna ortak olmuştu.
Elbette basketbol oyunun içerisinde bu tarz değişen dengelere çok sık rastlıyoruz ancak bu durumun bizlere gösterdiği şey, seyircinin hatta basketbolu iyi bilen seyircinin oyuna ne denli etki ettiğidir.
Düz bir bakış açısıyla 21 sayıdan farkın 2-3 sayı daha aşağıları çekilmesi o an için bir anlam ifade etmeyebilir, ancak seyircinin de hareketlenmesiyle ‘biz geliyoruz’ mesajı da verilebilir ki bunu net bir biçimde gördük.
Ve bu durum, TOFAŞ için tek bir maç özelinde değil genel açıdan sezon itibariyle geçerli.
Baktığınızda Bursa’da oynanan ligde ve Avrupa’da oynanan toplam 8 maçın 5’ini kazanan TOFAŞ, Fenerbahçe maçı dışında diğer iki mücadelesinde uzatmalarda rakibine yenik düştü.
‘Son topa kadar’ tabirini sonuna kadar sergilerken, ALBA Berlin ve Lokomotiv Kuban maçlarında çok küçük detaylar mağlubiyeti belirledi.
Dolayısıyla o maçlarda da seyircinin, takımla bütünleşmede ne denli gördük.
Takımın teknik taktik kimyasının dışında, TOFAŞ’ın ligde üçüncü sırada olması, Avrupa’da ise halen daha iddiasını sürdürmesinde seyircisiyle bütünleşmesinin ve Bursa’da bir basketbol kültürü oluşturmasının etkisi son derece büyük.
Kulüp de bunun farkında ki, maçları çeşitli etkinlikler ile daha çekici hale getiriyor, sosyal medyayı interaktifleştiriyor.
Özellikle her ne kadar yüksek kaliteye sahip olmasına karşın basketbol kültürüne sahip seyirci potansiyeline sahip yalnızca birkaç kulüp kaldığından, bunun da öneminin altını çizmek gerekiyor.
Paylaş