22 günlük ara Beşiktaş’a her anlamda iyi gelmiş. Son derece istekli, dikkatli ve saha içinde birbirine yakın oynayan, organize bir Beşiktaş izledik. Josef’in atıldığı 67’inci dakikaya kadar oyunu çok rahat bir tempoda götüren siyah beyazlılar skora da kolay gitti. Sergen Yalçın Atiba’ya hücumda istasyon görevi vermiş. Kanadalı emektar futbolcu da bu görevi iyi yaptı. Aboubakar ile hücum hattında güçlü bir iletişim kuran Atiba şık da bir gole imza attı.
GHEZZAL VE ROSIER TAMAM
İlk kez forma giyen yeni transferler Ghezzal ve Rozier olumlu bir görüntü ortaya koydular. Ghezzal’ın çok yumuşak bir sol ayağı var ve oyun görüşü üst seviyede. Rosier ise atletik, güçlü ve dikkatli. Larin’e yaptığı asist de usta işiydi. 22 günlük ara Wellinton, Vida ve N’Sakala’ya iyi gelmiş. Denizlispor, Beşiktaş 10 kişi kalana kadar pozisyon bulamadı. Ancak Josef’in atılmasından sonra maçın 3-1’e gelmesi siyah beyazlı ekibi son bölümde telaşlandırdı.
FUTBOL BÖYLE BiR OYUN
Futbol öyle ilginç bir oyun ki rehaveti ve hatayı kesinlikle affetmiyor. 75 dakika Beşiktaş ceza alanına giremeyen Denizlispor son 15 dakika maçı 3-3’e de getirebilirdi. Kaleci Ersin, çok dar bir açıdan yememesi gereken bir gol yedi. İkinci golde de Sacko karşısında yeterince büyüyemedi. Beşiktaş kalesine sezon başından bu yana 21 şut gelmiş. Bu alanda ligde 21 takım içinde 6’ncı sırada. Ancak bu 21 şutun 9’u gol olmuş. Genç kaleci Ersin, kurtarış yüzdesini arttırmalı.
"Sanal Oyunlar" ilk defa ve sadece Misli.com'da! Hemen oyna...
Fenerbahçe ilk yarıda düşündüklerinin hiçbirisini sahaya yansıtamadı. Trabzonspor’u rahatsız edecek, dengesini bozacak bir baskı oluşturamadı ve Lemos’un hatasıyla da ilk 45 dakikayı 1-0 geride kapattı. Özellikle merkezden hiç hücum yapamayan sarı lacivertli ekip Caner’in ortalarıyla tehlike yaratmaya çalıştı.
Erol Bulut ikinci yarıya radikal bir değişiklikle Sosa’yı oyundan çıkartıp santrfor Cisse ile başladı. Kanatta etkisiz oynayan Pelkas’ı da merkeze çekti. Trabzonspor Samatta-Cisse ve Valencia’dan oluşan forvet hattına çözüm üretemedi. Önde baskı yapmaya başlayan sarı lacivertli ekip Trabzonspor’u hataya zorlarken beraberlik golünü bu sezonun bir klasiği haline gelen duran toptan buldu. Maç boyu çok çalışan Caner tartışmasız bir şekilde çok iyi orta yapıyor ve dün akan oyunda da genç Serkan’ın kanadını çok zorladı.
CISSE OYUNU DEĞiŞTiRDi
Maçı isteyen, kazanma arzusunu sahaya yansıtan Fenerbahçe’de Cisse maçın gidişatını değiştiren oyuncu oldu. 45 dakikada 1 gol 1 asist ile oynayan Senegalli’nin bir topu da direkten döndü. Sanıyorum bundan sonraki haftalarda ilk 11’de Cisse oynayacak. Kapanan savunmalara karşı Cisse daha etkili ve Samatta’ya oranla gol şansı ve becerisi daha yüksek. Samatta’yı ise skoru bulduktan sonra geçiş oyunlarında kullanması akla yatkın görünüyor.
TRABZON’UN LiDERi YOK
Trabzonspor orta alanda ciddi bir kalite sorunu var. Yaratıcı ve topu ileriye taşıyacak oyuncu eksikliği çok net. Takıma saha içinde liderlik yapacak bir oyuncu da yok. Ayrıca bordo mavili savunma uyumsuz ve yüksek toplarda sorun yaşıyor. Nwakaeme dışında hücumda tehdit üreten bir oyuncusu da yok. Dün 1-1’den sonra demoralize olup, telaşla oynayan bir Trabzonspor vardı sahada. Psikolojik açıdan da bir kırılganlık yaşadıkları ortada.
Fenerbahçe geniş kadrosunun tadını çıkartıyor. Dün Cisse gibi bir golcüyü oyuna sonradan dahil edebilmek önemli bir lüks ve fark yaratıyor.
Üç maçtır kazanamayan, üstelik son ikisinde sahadan puansız ayrılan Galatasaray’ın Erzurum’da kazanmaktan başka çaresi yoktu. İlk dakikadan itibaren galibiyet için kararlılıklarını sahaya yansıtan sarı kırmızılılar, Erzurumspor karşısında topa sahip oldu ve oyunun kontrolünü rakibine hiç vermedi. Bin 850 metre gibi böylesine yüksek bir rakımda iki tarafa gidip gelen tempolu bir oyun Galatasaray’ın asla tercih etmemesi gereken anlayış idi. Nitekim sahada planı işleyen taraf Fatih Terim’in takımıydı. Zaman zaman topun yavaş dolaşması sarı kırmızılıların gol bölgesindeki üretkenliğini azalttı. Belhanda’nın Ömer Bayram, Taylan Antalyalı ve Emre Kılınç’ın dinamizmine katılması Galatasaray’ın orta saha üstünlüğünü almasına yeterli oldu. Falcao ve Babel kaliteleriyle oyuna akıl ve skor kattılar.
STOPERLER KÖTÜYDÜ
Sarı kırmızılı ekibin dün için en olumsuz tarafı iki stoperinin hatalarıydı. Hemen hemen hiç rahatsız etmeyen ve saha içinde kopuk bir görüntü veren Erzurum’a verilen tek pozisyon ve ev sahibinin kazandığı penaltı, Luyindama ve Marcao’nun hatalarıyla geldi. Porto ve Atletico günlerini hatırlatan müthiş bir gole imza atan Falcao’nun atılmasıyla son 20 dakika 10 kişi oynayan Galatasaray, 1 kişi eksik olduğunu hissetmedi. Ancak düşündürücü olan saha içinde savunmasından orta alanına forvet hattına tüm hatlarıyla bu kadar olumsuz görüntü veren bir Erzurum karşısında bu kadar üstün oynadığı bir maçı Farnolle’un hatalı yediği 2 golle kazanmasıydı. Galatasaray ev sahibi ekibin felaket görüntüsünü çok daha önce cezalandırıp maçı erken kopartmalıydı.
"Sanal Oyunlar" ilk defa ve sadece Misli.com'da! Hemen oyna...
Göztepe’ye karşı oynamak kolay değil. Son derece kontrollü riskten uzak ve yavaş bir futbol oynuyorlar. Orta alanda 5 koşucu futbolcuyla rakibi bozmayı hedefliyorlar. İlk yarıda Fenerbahçe Göztepe’nin bu planına çare üretemese de 2 gol bulmayı başardı. Pozisyonsuz ilk yarıdan 3 gol çıkması maçın ilginç tarafıydı. İkinci yarıda Jose Sosa’nın organizatörlüğünde Ozan Tufan’ın hareketli ve etkili oyunuyla Fenerbahçe rakibine üstünlük kurdu.
SON BÖLÜM SANCILIYDI
Caner Erkin ve Nazım Sangare’nin ataklara katılması, Pelkas’ın Göztepe savunması ile orta alanı arasındaki alanda daha fazla topla buluşması Fenerbahçe lehine dengeleri değiştirdi. Bunda Gustavo’nun akıl dolu futboluyla oyuna ağırlığı koyması da büyük etken oldu. Maç 3-2’ye geldikten sonra Cisse ile 2 net fırsattan yararlanamayan sarı lacivertliler son bölüme sancılı girdi. Mossoro girdikten sonra daha etkili çıkışlar yapan ev sahibi ekip, beraberlik golünü duran toplarla aradı.
GÖZTEPE’DE KALiTE EKSiĞi VAR
90 dakika boyunca Göztepe karşısında defansif disiplinden uzaklaşmayan Fenerbahçe’nin Göztepe gibi hücum gücü kısıtlı bir ekipten 2 gol yemesi de düşündürücü. Ancak yeni kurulmuş kadronun 5 maçta 11 puan toplayıp bu süreci minimum kayıpla geçmiş olması Fenerbahçe açısından sevindirici. Göztepe, mücadele gücü yüksek bir takım ancak bu ligde dirençli olmak artık yeterli değil. Kalite konusunda sarı kırmızılı İzmir ekibinin eksikleri var.
Rusya karşısında ilk yarıda planlanan hiçbir şeyi sahaya yansıtamadık. Topu öne taşıyamadık, pas yapamadık, kendi yarı alanımızdan çıkamadık. Oyunu genel anlamda kendi yarı sahamızda kabullenmemize rağmen 4 pozisyon verdik, kalemizde 1 de gol gördük. Bu görüntünün ilk sebebi Merih ve Ozan’ın savunma hattını çok geride kurmasıydı. Dzyuba yüksek toplarda etkili ve güçlü bir santrfor ve Rusya hücumdaki planlarını onun üstüne kurmuş. Ancak savunmanın arkasına koşuyla geçecek hızda bir oyuncu değil. Ozan ve Merih, sert-kesici-hamleli Avrupa’da gururumuz olan cesur yüreklerimiz ancak takım mesafesini ayarlayacak, savunma liderliğine soyunup geriden oyun kuracak özellikleri henüz oturmuş değil.
iLK YARIDA HAKAN DA KÖTÜYDÜ
İlk yarıda orta alanda top alıp oyunu organize edecek Hakan Çalhanoğlu etkisiz kalınca; Burak da stoperlerin arasında kaybolunca hücum yapamadık. Topu rakip yarı sahaya taşımakta ve tutmakta zorlandık. İkinci yarıda roller değişti. Şenol Güneş, Efecan’ın yerine Cengiz’i sahaya sürdü ve Burak-Kenan çift santrfor; arkalarında Hakan-OzanMahmut-Cengiz ile 4-2-2-2 (4-4-2) düzenine geçtik. Savunmayı daha fazla
öne çıkartıp bekleri oyuna sokmaya başladık. Özellikle Cengiz oyunda tüm dengeleri değiştirdi.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJuV0Q0RGtZOSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
CENGiZ BiR MÜCEVHER
Milli takımımızın en büyük kozu Cengiz tahtaya en önce adı yazılması gereken isim. Kolay adam eksiltiyor. Kısa ortaları çok iyi yapıyor, sıradışı bir şut tehditi var. Ayrıca saha içinde çalışkan.İkinci yarıda Hakan da kalabalığın arasından çıkıp daha doğru yerlerde top almaya başladı. Golü bulduk, Burak, Mahmut ve 2 kez de Cengiz ile gole yaklaştık. İkinci yarıdaki tempolu, baskılı ve cesur futbol istediğimiz, beklediğimiz oyun. Şenol Hoca son bölümde Kenan ve Mahmut’u oyundan alıp Abdülkadir ve Okay ile tekrar 4-2-3-1’e döndü ve orta alanı sağlamlaştırdı. Çünkü Ruslar baskıyı kırıp 2 kez kalemize geldi.
BU TAKIMIN GELECEĞi PARLAK
Beşiktaş’ın saha içinde ve dışında ciddi sorunları var. Ne yazık ki günler haftalar geçtikçe bu problemler çözülmüyor, hatta daha da büyüyor. Beşiktaş, eldeki as oyuncuları kadroda tutamadığı gibi yerlerini dolduramadı. Eldekilerden de verim alınamıyor. Dün sahaya çıkan 11’de öndeki 3’lünün 2019-20 sezonunda attığı toplam gol: 2!
Sergen Yalçın sanki bir mesaj vermek istercesine bir kadro sürmüş. “Eldeki malzeme bu” mesajı. Futbolculuğu iyi fakat yaratıcılığı kısıtlı Atiba-Dorukhan-Josef orta sahası topu öne taşıyacak bir 3’lü değil. Kanat bekleri Rıdvan ve Necip gayretli ama yetersizler. Necip, koşuyla veya topla rakibin arkasına geçemiyor. Topla buluştuğu zaman da hemen hemen tüm pasları geriye doğru atıyor. Beklerle hücuma derinlik ve kalite katamıyorsun. Öndeki 3 oyuncun uyumsuz. Orta saha yaratıcı değil. Peki nasıl kazanacaksın?
SORUNLAR ORTADA ARTIK ÇÖZÜM ŞART
Mevcut kadroda sadece iki uluslararası oyuncu var. Vida ve Ljajic.Tamam çok yüksek kontratları var: Oynatamıyorsun, gönderemiyorsun. Sorun orada aylardır duruyor. Çözüm yok. Eski yönetimden kalan bol sıfırlı kontratlar mevcut yönetimin elini kolunu bağlıyor. Ancak artık bir çözüm bulunmalı. Şu da çok net ki; Larin kesinlikle Beşiktaş seviyesinde bir oyuncu değil. Hâlâ umut olarak sahaya sürülmesi de Sergen Hoca’nın hatası değil çaresizliği.
Beşiktaş’ın işi gerçekten çok zor. Ekonomik sorunlar, rüyasında göremeyeceği paralarla kontrat yapılmış ayrılmak istemeyen futbolcular. Ahmet Nur Çebi çok zor bir dönemde elini ağır bir taşın altına soktu. Tüm enerjisini ve mesaisini kulüp İçin harcıyor. Cebinden büyük miktarda para verdi ancak kanamayı durduramadı. Bu kadar sorunun olduğu bir kulüpte yönetim ve Sergen Hoca birlikte hareket ederek bu enkazı kaldırabilir.
Bugün transfer bitiyor. Umarız son gün panik transfer hamleleriyle hata yapılmaz.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJrZ0xxRjdjQSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Ligin geride kalan 4 haftası şunu gösterdi ki; Fenerbahçe’nin önceliği savunma güvenliği. Yeni kurulmuş bir takımın ilk haftalarda rakiplere bu kadar az pozisyon vermesi önemli. Dün de top Karagümrük’ün ayağına geçince takım halinde alan savunmasını iyi yapan disiplinli ve organize bir Fenerbahçe izledik. Ancak akan oyunda pozisyon üretmekteki sorunlar devam ediyor. Rakip savunma bloğu ile orta saha arasındaki bölgeye topla veya topsuz giren ve rakip savunmanın dengesini bozacak bir oyuncu profilinin olmaması bu durumun başlıca nedeni. Enner Valencia ve Thiam’ın etkisiz oyunları, Sosa’nın ofansif bölgeden uzak oynaması, Samatta’nın az topla buluşması gibi diğer olumsuzluklardı.
BULUT iYi DÜŞÜNMELi
İkinci yarıda Samatta’nın golüyle ‘maçı kazandım’ duygusuyla iyice tempoyu düşüren Fenerbahçe, oyunun merkezini de iyice geriye çekti. Erol Bulut’un Ozan Tufan-Mert Hakan ve Sosa- Tolga değişikliğikleri ile orta alanın kontrolü Karagümrük’e geçti. Maç 2-1’e geldikten sonra Karagümrük daha güvenli oynarken Fenerbahçe telaşlı bir oyunla topu hiç ilerde tutamadı. Altay, biri penaltı, yaptığı 2 kritik kurtarışla Fenerbahçe’ye maçı kazandıran isim oldu. Bu süreçte takımlar henüz oturmadan, kadrolarını oluşturmadan kötü oynayarak da kazanmak önemli. Ancak Erol Bulut bu maçta 3 puanı nasıl aldığını iyi irdelemeli. Daha güçlü bir oyuna ulaşmak için formüller üretmeli. Özellikle bu kadronun kapanan takımlara karşı duran toplar dışında daha etkili olması gerekiyor.
BiR YERDE SORUN VAR
Fenerbahçe’de 2 maçtır kaleci Altay maçın adamı oluyorsa bir yerlerde sorun var demektir. Samatta’nın az topla buluşmasına rağmen ilk maçında 2 gol atması sarı lacivertliler açısından sevindirici. Dün kaleci Altay’ın dışında maçın en iyilerinden biri de Luis Gustavo idi. Karagümrük ise özellikle oyuncu değişikliklerinin ardından son 30 dakika oynadığı futbolla izleyenlere keyif verdi.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiI4TG9YT2pHUiIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>
Beşiktaş lige kadro anlamında ciddi sorunlarla girdi. En önemli oyuncularını kaybetti. Yerlerine aynı düzeyde futbolcular alamadı. Hâlâ da çok eksikleri var. Ancak kalitesi yeterli olmayan, bir türlü katkı sağlayamayan verimsiz oyuncular ile de vedalaşmadı. Transferlerde geç kalan yönetim, mevcut kadroda bulunan uluslararası oyuncu konumundaki Vida ve Ljajic gibi iki futbolcusunu da göndermek için iki aydır pazarlık yapıyor. Maaşı yüksek diye göndermek için çırpındığın futbolcudan nasıl performans alacaksın? Vida dün tanınmayacak haldeydi. Keza Ljajic de öyle.
O KADAR ÇOK SORUN VAR Ki...
Beşiktaş’ta o kadar çok sorun var ki, kaleden en uç noktaya kadar her hattı problemli. Tamam, Necip 1 maç zorunluluktan sağ bek oynar ancak net bir şekilde görülüyor ki, siyah beyazlılar Necip sağ bek oynadığında genişlik ve derinlik katamıyor oyuna. Necip-Atakan kanadı hücumda hiç işlemezken, N’Sakala-Boyd ikilisinden de katkı gelmeyince oyun tamamen merkeze sıkıştı. Modern futbolda güçlü takımlar rakip yarı sahaya yerleştiği zaman bekleri oyuna sokarak 2-5-3 veya 2-3-5 formasyonuna dönüyor. Bırakın bindirmeyi, savunmanın arkasına geçmeyi, topu kontrol edip de önüne pas dahi veremeyen bekler ile nasıl açacak Beşiktaş kapanan savunmaları?
AMATÖR TAKIM GiBi
Beşiktaş ilk yarı tek bir etkili atak yapamadığı gibi ancak amatör bir takımın yiyeceği bir golü de kalesinde gördü. İkinci yarıda Aboubakar ile hücumda biraz hareketlenen siyah beyazlılar orta alan paylaşımında da sorunlar yaşadı. Mensah’ın oyun bilgisi eksik. 6 numara pozisyonunda tek oynayan Dorukhan, Atiba’yı fazlasıyla aradı. Siyah beyazlılar, oyun disiplininden de uzaklaşınca Konyaspor farka koştu. beşiktaş’ta anlamadığım bir şey daha var. Larin’in çok ağır bir oyuncu olduğunu, teknik kalitesinin yetersiz olduğunu futbol takımını yönetenler göremiyor mu? Beşiktaş seviyesindeki bir takımda orta gelecek kafa vuracak diye bir santrfor oynar mı?
ABOUBAKAR VE TÖRE iYiYDi
Son anda kadroya katılan Aboubakar ve Gökhan Töre şu an için en iyi transferler olarak duruyor. Rio Ave’ye eleniş ve ardından Konya’da alınan farklı yenilgi ümit ediyorum ki Beşiktaş yönetimini harekete geçirir de uluslararası kaliteye sahip 3-4 oyuncu takviyesi yapılır. Aksi takdirde siyah beyazlıların işi çok zor.
<div style="margin: 0 auto; max-width: 100%; min-width: 300px;"><div style="position: relative; padding-bottom: 56.25%; height: 0; overflow: hidden;"><iframe style="width: 300px; min-width: 100%; position: absolute; top: 0; left: 0; height: 100%; overflow: hidden;" src="https://embed.dugout.com/v2/?p=eyJrZXkiOiJzQmFJRVdIYSIsInAiOiJzcG9yYXJlbmEiLCJwbCI6IiJ9" width="100%" height="400" frameborder="0" scrolling="no" allowfullscreen="allowfullscreen" data-mce-fragment="1"></iframe></div></div>