Paylaş
Akın akın tiyatroya gidiliyor, biletler haftalar önceden bitiyor.
Televizyondaki reyting sistemi, reklam verene de ülkenin kültürel gidişatına da fayda etmeyecek. Ancak “Uydusu veya TV platformu olmayan genel izleyicinin ülke genelinde seyir tercihi nedir” gibi bir araştırmaya yarayacak ölçümlere geçti ve geçmekte. Buna rağmen tam AB grubu olmayan, eğitimsel ve kültürel kriterlerin yok edildiği yeni AB grubunda bile toplam TV izleme, yani reyting, dramatik biçimde düşüyor! Zira içerikler yeni total ölçümlere göre değişmeye ve dizi süreleri 150 dakikaya varmaya başladıkça, bir grup seyirci akın akın TV’yi terk ediyor. Bir-iki yıl önce hiç ümit vermez gibi görünen internet platformları ve içerikleri gittikçe daha popüler oluyor. Sinema seyircisi her yıl artıyor.
Yine de tiyatronun bu şahlanışı güzel sürpriz.
Ki TV seyircisinin başka alanlara kaçmasına da çok bağlamamak lazım bunu.
Bakınız, Şener Şen tiyatro yapacak bu sene yahu! 20 Aralık’ta ‘Zengin Mutfağı’ oynamaya başlayacak ve biletler şimdiden satışta. Berkun Oya’nın yeni oyunu ‘Dünyada Karşılaşmış Gibi’, koskoca Volkswagen Arena’da kapı baca kırıyor, bilet yok. Fatih Artman, Serkan Keskin, Öner Erkan, Settar Tanrıöğen, Okan Yalabık, Alican Yücesoy, Defne Kayalar içeren bomba bir kadroyla şaşırtıcı da değil.
Öte yandan Ozan Güven, 14 yıl sonra sahnelerde, ‘Don Kişot’um Ben’de Günay Karacaoğlu’yla. Aynı sahnede Şevket Çoruh ve Murat Akkoyunlu ‘Bir Baba Hamlet’ oynuyorlar ki bütün ödülleri süpürdü geçen yıl. Aynı sahne dediğimiz, Şevket Çoruh’un birikimiyle yarattığı bir tiyatro: Baba Sahne.
Bir de işin bu yönü var. Hem AVM’lerdeki yeni tiyatrolar ve iyi yatırımlar, sözgelimi Uniq, Zorlu, Toy İstanbul, DasDas gibi, hem de Baba Sahne, Moda Sahnesi gibi sanatçı kahramanlıkları sayesinde sahneler, tiyatro yapılabilecek yerler çoğaldı.
Haluk Bilginer’li ‘Kral Lear’... Zerrin Tekindor, Şebnem Bozoklu, Onur Saylak’lı ‘Arzu Tramvayı’... Demet Evgar, Engin Hepileri, Bülent Şakrak, Okan Yalabık’lı ‘39 Basamak’... Devrim Yakut ve Bihter Dinçel’li ‘Manik Atak’... Mert Fırat’lı ‘Joseph K’... Erdal Özyağcılar’lı ‘Kral’... Binnur Kaya ve Özgür Çevik’li ‘Damdaki Kemancı’... Bu saydıklarım geçen yıl ve bu yıl başlayan oyunlar üstelik... Ne bileyim, kimi görmeyi hayal ederdiniz? Sumru Yavrucuk? Ayşen Gruda? Genco Erkal? Ferhan Şensoy? Haldun Dormen? Erdal Beşikçioğlu? Herkes sahnede.
Levent Üzümcü ve Kubilay Tunçer’li ‘Gerçek’? Onur Ünsal ve Timur Acar’lı bir ‘Hamlet’? ‘Kürk Mantolu Madonna’da Tuba Ünsal? Hakan Yılmaz, Janset, Devin Özgür Çınar, Kerem Alışık, daha kimler kimler... Muhakkak favori oyuncunuz bu gece bir tiyatro sahnesinde olacak. Gidin izleyin. Bilet bulursanız!
Tabii sadece şöhretli ve ışıltılı isimleri değil, iyi oyunları takip etmek lazım. Ama bu yazının konusu oyuncusuyla seyircisiyle, tiyatronun son yıllardaki en ışıltılı dönemini yaşıyor olması.
Yine de sorup soruşturup yukarıda yer almayanlardan bir tavsiye listesi de yaptım: ‘Killology’, ‘Yutmak’, ‘İstila’, ‘Yuva’, ‘Hakikat, Elbet Bir Gün’, ‘Fotoğraf 51’. Bu oyunlara bir bakın derim.
‘Sertab’ın Müzikali’ gibi müzikli gösterileri, stand-up’ları hiç saymadım dikkat ederseniz. Onları da katınca on binlerce insan, her akşam evden çıkıp bir tiyatro salonuna performans izlemeye gidiyor.
Perdeler açılıyor ve galiba başka bir eğlence anlayışı, gösteri dünyamız için parlak bir dönem başlıyor...
Paylaş