Komşu komşu huu, kocan dövdü mü?

KABAK nedense feministlerin başına patladı.

Haberin Devamı

Cumhurbaşkanı “Bunların bizim dinimizle, medeniyetimizle ilgisi yok. Kadın, Allah’ın erkeklere bir emanetidir” dedi.
Gördüğümüz kadarıyla bu “emanet” işi gerçek hayatta anlattığınız kadar romantik işlemiyor Sayın Cumhurbaşkanım!
Her yıl binlerce çocuk yaşamlarını emanet ettikleri babaları tarafından zorla evlendiriliyor.
Özgecan’ın katili, hayatını emanet ettiği minibüs şoförüydü.
Her yıl, hayatını kaybeden kadınların yüzde altmışı “emaneti oldukları” kocaları veya sevgilileri tarafından öldürülüyor.
Daha geçen gün de “Aile içi şiddeti mahalleye emanet etme procesi” vardı biliyorsunuz. “Proce” derken, Zihnisinir göndermesi yapıyorum, evet.
Dayak yiyen, bıçaklanan kadını mahalleye emanet edince ne olduğunu biliyoruz biz aslında. Şu ana kadar bu olaylarda:
Kocası kadını kesti.
Öteki kadınlar? Dehşete düştü.
Üzülen akraba? Rakı içti.
Korkan komşu? İçeri kaçtı.
Mahalle kahvesi? “Vardır bir kabahati” diye adama destek çıktı.
Kadın? Yandı bitti kül oldu!
Bence kimseyi kimseye emanet etmeyelim. Hepimiz eşit olalım ve kadınıyla erkeğiyle bizi kanunlar korusun. Kanunları birebir uygulayın, cezaları afsız, indirimsiz yerine getirin ki, kimse toplumda emanet gibi kalmasın.

Haberin Devamı


İdam cezası bize neler yapar?

ÖFKELİYİZ, kızgınız, intikam istiyoruz, eyvallah. Ama idam cezası geri gelirse ne olur biliyor musunuz?
- Eski günlerde Özgecan’ın başına gelenin benzeri olaylarda asla uygulanmamıştı, yine uygulanmaz.
- O günlerde görüldüğü gibi, siyasi suçlar için gündeme getirilir.
Tekrar bir “Balyoz”, tekrar bir düzmece delil ve tanıklar furyası olursa, artık masum insanlar sadece mapusta yıllar değil, hayatlarını da kaybederler!
- Türkiye’nin bazı uluslararası yükümlülükleri biter, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nden çekilmek zorunda kalırız.
- Avrupa Konseyi üyeliğimiz sona erer.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’yle, Avrupa demokratik değerleriyle bir bağımız kalmaz.
Çaktınız mı “İdam gelsin” diye bağıranların bir kısmının ince hesabını?
(Neyse ki az önce AB Bakanı Volkan Bozkır’dan idam cezasının geri getirilmesinin hükümet gündeminde olmadığına dair bir açıklama geldi. Olmasın! Ağırlaştırılmış müebbedi adam gibi uygulayalım yeter.)

Haberin Devamı


Her eve bir Burhan Kuzu!

EKRANLARDAKİ yeni favorim Burhan Kuzu.
Hocamın adrenalin ayarlarında bir acayiplik var. Siyasi tartışmalarda “Parti içi demokrasi eksik” gibi gayet genel geçer bir görüş ifade edilince aniden coşup sesini yükseltebiliyor. Öte yandan “Rejim değişikliği büyük bir karar” diyene sakince “Olabilir canım ne var, rejim dediğin ne ki, değişir, her yerde oluyor” gibi bir cevap verebiliyor. Sesi ve tavrından rejim değişikliğiyle “Karatay’dan lahana çorbasına geçiş” kastediliyor sanabilirsiniz!
“Başkanlık sistemi bir gün diktatörlüğe dönüşebilir mi” diyeni gırtlaklamak istiyor! Ama “Yargı denetimsiz nasıl olur?” gibi tüm sistemi ilgilendiren mühim soruları kayıtsız, rahat, geçiştiren bir tavırla “Onlar detay yav, çözülür” şeklinde karşılayıp, peşine yöresel bir fıkra bağlayabiliyor!
Şu anki parlamenter sistemi öfkeyle eleştirip, hepimizi gaza getiriyor.
Ama “Anlattığınız başkanlık sistemi Cumhurbaşkanı’nın anlattığı değil” dendiğinde “Olabilir canım, çok tuzlu olduysa bir patates atar kaynatırız” gevşekliğinde bir yanıt verebiliyor.
Böyle bir komşum olsun isterdim. Bilmediğimiz harikulade işleyen bir sistemin içinde her şeyin konuşarak, bir-iki ayarlamayla çözüleceğine beni inandırır, derdimi tasamı alırdı!
- Burhan Bey evim yandı!
- O halledilir canım, onda çok bir şey yok. Konuşulur, bakılır, edilir, fikir alınır, çözülür.
- Burhan Bey apartmanı su bastı!
- Olabilir, gayet doğal bir şey, niye basmasın? O tartışılır... Efendim, mevzuat neyse ona göre halledilir.
- Burhan Bey bina yıkılıyor!
- Abartacak bir şey yok, şimdiye kadar çok yıkılan bina gördük. Onu da usulünce şeyaparız. Hoca bir gün “Ya göl ya maya tutarsa” demiş mesela, di mi?
- Burhan Bey tek adamlık gelmez di mi?
- Seni gırtlaklarım!

Yazarın Tüm Yazıları